Geçtiğimiz günlerde Meksika Körfezi'nde gerçekleşen patlama ve Azerbaycan'ın Bakü açıklarında çıkan yangın gibi haberler aklımıza 'Denizlerde nasıl yangın çıkıyor?' sorusunu getirdi. Gelin bu sorunun cevabına hep beraber bakalım.
Geçtiğimiz günlerde Meksika Körfezi'nde gerçekleşen patlama ve Azerbaycan'ın Bakü açıklarında çıkan yangın gibi haberler aklımıza 'Denizlerde nasıl yangın çıkıyor?' sorusunu getirdi. Gelin bu sorunun cevabına hep beraber bakalım.
Öncelikle belirtelim ki bu yangınlar çoğu zaman bir kaza veya patlama sonucu ortaya çıkıyor. Örneğin Meksika Körfezi'nde çıkan yangının kaynağı deniz altında petrol borularından sızan gazdı.
Gemi içinde çıkan bir yangından detektörler sayesinde mürettebatın haberi olabiliyor ve erken önem alınıyor. Gemilerden sızan petrol dolayısıyla çıkan yangınlar ise maalesef ayrı bir olay.
Petrol ise fark edilmediği zaman uzun süre denize dökülebiliyor. Bu yüzden çıkan yangını kontrol altında tutmak epey zor oluyor. Su üzerinde yanmakta olan petrolün yandığı sürece ise 'In-situ burning' yani 'yaşanmakta olan yangın' adı veriliyor.
Peki bu yangınlar nasıl ortaya çıkıyor?
Yakıtta bulunan atomlar ısındıkça titreşmeye başlayarak onları bir arada tutan bağlardan koparlar. Uçucu olarak salınan gazlar havadaki oksijen ile reaksiyona girerek çok fazla ısı yaratırlar. Bu ısının sebep olduğu yangın, etrafta yeterli yakıt ve oksijen olduğu sürece kendiliğinden devam edecektir.
Ancak yangının ortaya çıkardığı hava kirliliği insan sağlığına ciddi anlamda zararlı olduğu için bu olayın yaşam alanlarından çok uzak bölgelerde yapılması tercih ediliyor.
Orman yangınlarının yaşandığı bölgeye, bölgedeki tüm canlılara ve atmosfere verdiği hasara ek olarak etrafındaki deniz ve okyanuslara da büyük zararı oluyor. Yanmış bir toprak hidrofobik hale gelerek su almıyor. Yangın sırasında havaya saçılan küller denize saçılıyor.
Volkanik patlamaların ardından havaya yayılan sülfür bulutlarının atmosfere ve dolayısıyla iklime verdiği zararın yanı sıra okyanuslara da büyük zararları oluyor. Sülfür bulutları atmosfer dolaşımı sayesinde dünyaya yayılarak yüzey soğutma etkisi yaratıyor. Okyanuslarda ise bu yüzey soğutma etkisi çok uzun yıllar boyunca devam ediyor. Bu patlamalar okyanus ısısını değiştirmenin yanı sıra deniz seviyesini de etkiliyor!
Genellikle kimyasal veya nükleer olarak yapılan bu patlamalar, suyun havaya kıyasla çok daha yüksek bir yoğunluğa sahip olması sebebiyle su yüzeyinde gerçekleşen patlamalardan oldukça farklı sayılıyor. Deniz suyunun yoğunluğu, kütlesi ve sıkışmazlık faktörleri patlama sonrası büyük şok dalgalarına sebep oluyor.