UNESCO tarafından 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil edilen Gaziantep'e özgü lezzetlerden bugüne kadar 10'una coğrafi işaret tescili alındı. Tescil edilen ürünün başka bir şehre veya ülkeye ait olduğunun da iddia edilemeyeceğini belirten Gaziantep Bütyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 'Böyle bir ihtimale karşı kendi ürününüze sahip çıkmış oluyorsunuz' dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, uluslararası boyutta rekabet edebilmek için yöresel ürünlerin tescillenmesi gerektiğine dikkati çekerek, coğrafi işaretlerin tanınırlığı artırdığını söyledi.
Kente ait coğrafi işaretleri artırmak için çok çalıştıklarını dile getiren Şahin, 'Göreve geldiğimiz zaman baklavanın coğrafi işareti ile ilgili başvuru vardı. Çok sayıda başvuru yapılmasına rağmen sonuç alınamamıştı. Muhataplarımızla bir araya gelerek kanunlar ve başvuru süreciyle ilgili bir çalışma yaptık. 50'ye yakın coğrafi işarete başvurduk. Şu anda 10 ürün için coğrafi işaret tescilini aldık. Önümüzdeki haftalarda yeni coğrafi işaretler bekliyoruz. Hepsini almak istiyoruz.' ifadelerini kullandı.
Şahin, küreselleşen dünyada uluslararası rekabetin arttığını vurgulayarak, uluslararası boyutta yerel ürünler rekabet ettirilecek ise bu ürünün nereye ait olduğunun tescillenmesi gerektiğini, bu ürünün rekabet gücünü arttırdığına dikkati çekti.
Tescil edilen ürünün başka bir şehre veya ülkeye ait olduğunun da iddia edilemeyeceğini aktaran Şahin, 'Böyle bir ihtimale karşı kendi ürününüze sahip çıkmış oluyorsunuz.' dedi.
Ürüne sahip çıktıkça şehir ekonomisinin de etkilendiğine dikkati çeken Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
'Gastronomi turizminde, 'nereye gidelim, ne yiyelim' sorusunun uluslararası boyutta bir karşılığı var. Daha çok insanı buraya getirip lezzetlerimizi tattırmaya, merak duygusunu artırmaya çalışıyoruz. Lezzet dediğimiz şey artık bir çekim gücü oluşturuyor. Dünya tek tipleştiği, insanlar hep aynı şeyi yediği için Anadolu'nun hazinesini, Gaziantep'in kardeşlik mutfağını hissetmek istiyor. Hala kalbe giden yol mideden geçiyor. Lezzet arttıkça gönül dostluğu ilerliyor. Biz de tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.'
Gaziantepe gittim -Türkiye de miyim anlamadım %70 civarında suriyeli vardı- katmer, beyran, fıstık... O kadar güzeldi ki. Tekrar gitmek istiyorum.
celal doğanın gidişiyle şehirde başlayan yozlaşma ne yazıkki antebi sadece yemekleriyle ön plana çıkmaya çalışan sıradan bi kente dönüştürdü.. ben her zaman memleketimle gurur duyacağım fakat yakın tarihte hafızalarımdaki antep tamamen kaybolacak.. saygılar
bir de sola dönüşler yasaklandı iyice içine ettiniz bravo