5 bin civarında personelin bulunduğu Ankara Adliyesi'nde çalışanlardan gelen taleplerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bildirilmesi üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nca yaz Kur’an kursu açılması kararı alındığı hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:
'Yaz Kur’an Kurslarına katılım ihtiyaridir; herhangi bir zorunluluk yoktur. Bunun yanında Ankara Adliyesinde personelden gelen talepler üzerine resim, müzik vb. pek çok sosyal ve kültürel etkinlik de yapılmaktadır. Anayasanın 24’üncü maddesinde 'Kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz' hükmüne rağmen Ankara Barosu ile İzmir Barosu yaptıkları açıklama ile yaz Kur’an Kursuna katılacak kişiler veya çocuklarını gönderecek velileri hem kınamakta hem de suçlamakta. Ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığını suç işlemekle itham etmekte, hesap sormakla tehdit etmektedir. Açıklamalardaki üslup ve muhteva, 28 Şubat’ın ilkel, haksız, hukuksuz, zorba ve dayatmacı zihniyetinin Ankara ve İzmir Barolarında canlılığını hala koruduğunu göstermektedir. Bu ilkel ve çağ dışı zihniyet, aziz milletimizin vicdanında geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de karşılık bulmayacaktır. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ankara ve İzmir Barolarının ideolojik yorumları ile değil Anayasa ve yasalara göre yönetilmektedir ve yönetilmeye de devam edecektir.'
İlkel, haksız, hukuksuz, zorba ve dayatmacı denildiğinde akla AKP'den başka bir şey gelmiyor. İstediğiniz kadar yanına yöresine saptırmak için bir takım şeylerle doldurun fark etmez. Paçadan akan gizlenemiyor artık.
ülkenin içine ettiniz din iman ülke bayrak masalları ve yalancılık ile bu durumdan kurtulmak istiyorsunuz bunları yiyen inanan hala cahil yobaz % 50 var ama biz artık bunları yemiyoruz , sonunuz geldi bence 2023 de defolun gidin
Tek bir dinin tek bir mezhebinin tek bir görüşünü dayatan zihniyet bize ''Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.'' diyor.Fıkranın sonu.