2020 Mart ayından beri maddi manevi hayatımızı büyük ölçüde etkileyen bir hastalıkla sarsıldık. Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı koronavirüs vaka sayısının gerçekleri yansıtmadığı konusunda uzunca bir süredir çeşitli iddialar konuşuluyordu.
En başından beri her akşam Fahrettin Koca'yı can kulağıyla dinliyor, turkuaz tabloyu anlayıp kafamızda oturtmaya çalışıyorduk.
Geçtiğimiz haftalarda ise Fahrettin Koca'nın 'belirti göstermeyen pozitif vakalar tabloda yer almıyor' açıklaması ise akıllarda kocaman soru işaretleri bıraktı.
En başından beri gerçek vaka sayılarının gizlenip gizlenmediği konusunda da hala emin değiliz.
Öte yandan Fahrettin Koca 15'inden itibaren çok tartışılan 'semptomsuz vaka' sayılarını da günlük tabloda paylaşacaklarını söyledi. Geç olsun güç olmasın...
Aydan aya sofrasında 'belki' et gören asgari ücretle geçinmeye çalışan dört kişilik bir aile de aynı fikirde midir acaba?
Demek ki hayata böyle bakmamız gerekiyor...
Pandemi dolayısıyla zaten iyi olmayan maddi durumlar daha da kötüleşmiş, işsiz kalan insanlar borçların altında ezilip giderken Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 'Döviz kuru benim için önemli değil, oraya hiç bakmıyorum' sözleri epey tartışılmıştı.
Berat Albayrak'ın bu açıklaması sosyal medyada tepki görmüştü.
Kur farkıyla ilgilenmiyoruz. Bizim dolarla işimiz ne ki?
Salgın dolayısıyla muallakta kalan en büyük konulardan birisi de eğitimdi. Milyonlarca çocuk ders başı yapmak için Eğitim Bilişim Ağı'na (EBA) girmek isterken sistem çöktü.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bu sıkıntı ile ilgili olarak 'Bu bizim için aslında olumlu bir haber. Talepte sıçrama oluştu' şeklinde açıklaması yapması hem öğrencilerin hem velilerin büyük tepkisini çekti.
Kadınlara yönelik sistematik şiddetin önlenmemesiyle her güne farklı bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz. Şiddet önlenmedikçe, mağdurların korunmadıkça ve suçluların adalete teslim edilmedikçe de döngünün içinden çıkamıyoruz.
Geçtiğimiz Eylül ayında, 16 kadının cinayet haberini aldığımız ayda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un 'Her kadın cinayeti bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her intihar kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölüm de kadın cinayeti değildir' açıklaması oldukça talihsizdi.
Salgınla birlikte körüklenen şiddette 294 kadın hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler'in istatistiklerine göre Türkiye kadınlar için güvenilmez ülkeler arasında yer alıyor.
Talihsiz bir başka açıklama da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'dan gelmişti. 'Riskli binalarda oturmayalım. Biz enkaz altında can aramak istemiyoruz.' açıklamasıyla akılları allak bullak etmişti.
Haber başlığındaki kelimeyi "Talihsiz" değil, "Şerefsiz, Halkla dalga geçer gibi, Ahlaksız" gibi bir cümle ile düzeltin bence...
Dünyada her canlının doğaya bir yararı vardır. Peki bunların?
Bizim bakanlarımız tiyatrocuları mesleklerinden edecekler.... Bu kadar komik olunmaz ki.... ......