Türkiye'nin IMF hatıraları çok sevimli değildir. IMF kriz anında ortaya çıkar ancak uygulanan politikalar genelde tabanda rahatlatıcı değildir. 2000-2001 krizlerinin çözümlenmesiyle Türkiye'nin IMF ilişkisi sonladıktan sonra adeta kırmızı çizgimiz haline geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2020 Ağustos'ta Kabine Toplantısı sonrası IMF'nin Türkiye'den 5 milyar dolar istediğini söylemiş, 'Boşuna avucunuzu ovuşturmayın. Biz o kapıları kapadık. IMF bizden 5 milyar dolar istedi. O zamanki bakan 'bu borcu verelim mi' dedi. 'Verelim' dedim. Bugün borcu alan yarın talimat alır' demişti. Bu iddia, 2017 ve 2018 yıllarında da Erdoğan tarafından mitinglerde söylenmişti.
Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı
Ülkemiz 1947 yılından bu yana IMF üyesi olup, bahse konu kuruluşta yüzde 0,98 sermaye payına sahiptir.
IMF, 23 Ağustos 2021 tarihinde Kovid salgını nedeniyle üye ülkeleri desteklemek amacıyla toplam 650 milyar ABD Doları tutarında SDR tahsisatı, başka bir ifadeyle koşulsuz rezerv desteği sağlamıştır.
SDR tahsisatları üye 190 ülkeye kota payları oranında yapılmaktadır. Örneğin bu son tahsisatla; ABD’ye 112,9 milyar ABD Doları, Almanya’ya 36 milyar ABD Doları, Güney Afrika’ya 4,15 milyar ABD Doları tutarında rezerv imkânı sağlanmıştır. Türkiye’ye ise, IMF’deki kota payına karşılık gelmek üzere 6,3 milyar ABD doları tahsis edilmiştir.
IMF ile bu konuda bir anlaşma imzalanmamış ya da program ilişkisine girilmemiştir. Bu imkân, tüm üye ülkelerin kullanımına açılmış bir kaynaktır.
SDR tahsisatı tutarı uluslararası rezervlerimizde yer almakla birlikte, Bakanlığımızın TCMB nezdindeki hesaplarında takip edilecektir. SDR tahsisatına ilişkin bilgilere IMF’nin internet sitesinden (https://www.imf.org/en/About/FAQ/special-drawing-right) ulaşılabilmektedir.
Borç değildir... .... Ödünç aldık, geri vereceğiz... .... (Adamlar yalan konusunda zirveyi kimseye bırakmıyor).... ..... 🤪😡😠👻
"IMF'den borç alan ülkeden, IMF'e borç veren ülke konumuna geldik" diyen güruh buralarda mı?