MEB Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüşümü ile ilgili merak edilen sorulara cevap verdi. Özel okula dönüşemeyen okulların seçeneklerine değinen Avcı, bu konuda her türlü kolaylıkların yapılacağını vurguladı. Bazı dershanelerin öğrenciler için bir dezavantaja dönüştüğünü belirten Avcı, imkanı olmayan öğrenciler açısından da farkın açıldığını söyledi. SBS, üniversite giriş sınavları, dershaneler, etüt merkezleri ve merak edilen birçok konu hakkında Adan Zye kadar her şey konuşuldu
DURDUK YERE İCAT EDİLMEDİ
Dershane mevzusunun AK Parti döneminde ve diğer partilerin seçim bildirgelerinde yer aldığını, ve bu bildirilerde dershanelerin eğitime getirdikleri sakıncalara işaret edildiğini söyleyen Nabi Avcı şunları söyledi:
Dershane tartışmalarının aslından, kendinden ibaret, kendisiyle başlayıp kendisiyle biten bir mesele olmadığı, çok farklı konulardan örülü bir yumağın belki ilk ucu olduğunu, bu vesileyle yaşadığımız süreç içerisinde hep beraber görmüş olduk. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi MEB sistemine entegre edilmesi yıllardan beri konuşulan, alternatif çözümler önerilen bir konuydu. AK Parti ve bütün siyasi partilerin dershaneler kaldırılsın diye program içerisine almışlardır. Son 2011 milletvekili seçimlerinden önce sadece AK Parti değil, MHP ve CHPnin de seçim bildirgesinde, beyannamelerinde bu konuya ilişkin dershanelerin mevcut yapılarıyla devam etmesinin getirdiği sakıncaları işaretle bunların sisteme entegre edilmesi gerektiği konuşula geliyordu. Dolayısıyla öyle durduk yere icat edilmiş bir konu değil.
ÖZEL OKULA DÖNÜŞEMEYEN DERSHANELER NE OLACAK?
Nabi Avcı dershanelerin ve etüt merkezlerini dönüşümü ile alakalı olarak şunları aktardı:
Yaptığımız çalışma mevcut dershanelerin ve bazı etüt merkezlerinin, mümkünse özel okula, değil ise Türkiyenin ihtiyaç duyduğu daha rasyonel toplumsal kurumlara dönüşmesini sağlamak. Amacımız buydu. Yaptığımız araştırmalar gösterdi ki: Mevcut dershanelerin az bir bölümü yaklaşık yüzde 20si bugünkü özel okul kriterlerine uyacak durumda. Mevcut dershanelerin fiziki altyapıları bu anlamda gözden geçirildi. Dershanelerin bugünkü yapılarıyla 1 Eylül 2015e kadar çalışabileceklerin, o tarihten sonra ya özel okula ya da bir başka eğitim kurumlarına dönüşmüş gerekmelerini söylemiştik. Geçiş için özel okul kriterlerimizi biraz esnetmeyi öngördük.
ARSA TAHSİSİ ve TEŞVİK
Özel okul açmak için dershanelerin büyük bir kısmı apartman tarzı yerlerde faaliyet göstermektedirler. Buralar özel okul olmaz. Bazıları diyorsa ki; apartman dairesinde dershanesinde dershanecilik yapıyorum ama bana yeterli imkanlar sağlanırsa özel okula dönüşmek istiyorum. 3-4 tane dershane bir araya gelerek, biz birlikte özel okul olmak istiyoruz denirse, arsa tahsis ediyoruz.
KREDİ VERİLECEK
Vergi kolaylıkları, vergi indirimleri, kredi imkanları ön görülüyor. Yönetmelik MEB ve Maliye Bakanlığı ile kararlaştırılacak.
AÇIK LİSE İMKANI
Özel okul dönüşü olamayan dershaneler için ise, geçiş sürecinde en az 4 yıl faaliyet gösterecek açık lise imkanı tanınacak. Açık lise deyince gevşek bir eğitim türü akla geliyor. 4+4+4 uygulamasına geçiş demek 12 yıl zorunlu eğitim demek. Dolayısıyla lise eğitim zorunlu hale geldi. Lise eğitimini örgün devam edemeyenler için açık lise uygulaması daha uygun. Açık lise eğitimi bir adım daha atarak yüz yüze eğitim modülü de olacak. Neticede özel okula dönüşmeyen bazı dershaneler, açık liselere dönüşebilecek. Açık liselere dönüşecek dershaneler haftada en az 20 saat yüz yüze eğitim yapmak zorundular. Yine bundan ücret almış olacaklar. Aynı zamanda uzaktan eğitim desteği de sunacaklar.
HIZLI KOŞANLARI DAHA HIZLI KOŞTURUYOR
Dershaneye gidebilen öğrenci oranı yüzde 15. Orta son ve lise son döneminde bu ortam yükseliyor. Bir şekilde daha avantajlı bir yerden koşmaya başlamış olan çocuklar açısından yükseliyor. Dershaneye giden öğrencilerin profiline baktığımız zaman; üst sıralarda, oransal olarak da Fen liselerinden, Anadolu liselerinden, Sosyal bilimler liselerinden daha az imkanı olan çocuklarımızın sayısı çok daha düşük. Dolayısıyla zaten hızlı koşanları biraz daha koşturuyorsunuz. Hiç koşamayanlarla arasındaki farkı arttıran bir sistem işliyor. Bu imkana sahip olamayan çocuklarımız için bir dezavantaj olmuş oluyor.