Üniversite öğrencilerinin fahiş artışlar nedeniyle isyan ettiği KYK borçlarıyla ilgili konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu 'Faize karşı olan biziz, bu bir faiz uygulaması değil. Tamamıyla 351 sayılı Yurt Hizmetleri Kanunu'nda yer alan uygulamadır. ' dedi.
CHP'den ise Bakan Kasapoğlu'na 'Faizi bize öğretmeyin' yanıtı geldi.
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü'nün (KYK) üniversite öğrencilerine verdiği kredi borçları yüksek faiz nedeniyle bir süredir gündemde.
CNN Türk'te yayınlanan Hafta Sonu programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtlayan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, KYK borçlarıyla ilgili şunları söyledi:
'Krediye burs sitemi en gelişmiş altyapı bizde. Türkiye’de kurumsal olarak burs sistemini Türkiye’nin gündemine getiren Cumhurbaşkanımızdır. __500 binden fazla öğrenciye burs sağlıyoruz 1 milyondan fazla öğrenciye kredi sağlıyoruz.
Gelinen noktada Kılıçdaroğlu diyor ki faiz… Faize en karşı olan biziz bu bir faiz uygulaması değildir. Burada tamamıyla 351 sayılı Yurt Hizmetleri Kanunu'nda yer alan uygulamadır. Rakamların bu anlamdaki istikrarın farklı durumda olması sebebiyle farkı gelişmeler oldu. Hiçbir konjonktüre öğrencilerimize kurban etmeyiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerekli adımları atacağız çalışmalarımız her şey hazır.
Gençlerimizi fırsatçıların malzemesi halin getirmeyiz kimseye müsaade etmeyiz. Bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonra da aynı özveriyi sunacağız.'
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Prof. Dr. Lale Karabıyık, Kasapoğlu’naun bu sözlerine yanıt verdi.
''Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Kasapoğlu, ikinci defa Genel Başkan’ımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alarak, KYK borçlarına eklenen farkın faiz olmadığını, Kılıçdaroğlu'nun ‘faiz’ dediğini, oysa faize en çok karşı olanın iktidar olduğunu söylüyor'' diyen Karabıyık, ''Sayın Kasapoğlu, faizi bize öğretmeyin. Faizin tanımını da ne olduğunu da biz biliriz. Ancak sanırım siz, faizi farklı algılıyorsunuz… Bu konuda gençlere karşı mahcupsunuz. Bu mahcubiyetinizi örtmek için de konuyu ‘faizdir, faiz değildir’ tanımına çekmek, bu konuda gençlere karşı yaptığınız yanlışta sizi masum göstermez'' ifadelerini kullandı.
“Eğitim politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak defalarca hem Milli Eğitim Bakanlığı’na hem de Gençlik ve Spor Bakanlığı’na sordum. Sadece ben değil, milletvekili arkadaşlarımda sordular. KYK borçlarının ne kadar olduğunu, faizlerinin ne kadar biriktiğini, ne kadar öğrencinin mağdur olduğunu soru önergeleriyle sorduk ve cevap bekledik. Özellikle Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan gelen yanıtlarda rakamsal hiçbir ifade yok, sadece bir demagoji vardı. Milli Eğitim Bakanlığı’na yazdığım soru önergesine gelen yanıtta da ‘Bizde böyle bir bilgi yoktur’ şeklinde tek cümlelik bir cevap geldi.
Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Kasapoğlu, ikinci defa Genel Başkan’ımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alarak, KYK borçlarına eklenen farkın faiz olmadığını, Kılıçdaroğlu'nun ‘faiz’ dediğini, oysa faize en çok karşı olanın iktidar olduğunu söylüyor.
'Faizi bize öğretmeyin'
Kendisine sesleniyorum; Sayın Kasapoğlu, faizi bize öğretmeyin. Faizin tanımını da ne olduğunu da biz biliriz. Ancak sanırım siz, faizi farklı algılıyorsunuz. Kaldı ki faizi sevmeyen, karşı olan sizler, ‘Politika faizini düşürdük’ derken vatandaşa yansıyan faiz dahil, iç borçlanma, tüm faizleri artırdınız. ‘Faize karşıyız’ derken kısa bir süre önce Meclis’e getirdiğiniz ek bütçe bile faizi karşılayabilmek içindi. Faizin anaparayı geçtiği tek örnek de sizin iktidarınızda gerçekleşti. Bu nedenle ‘şu faizdir, bu değildir’, bunu bize öğretmeyin. Bu konuda gençlere karşı mahcupsunuz. Bu mahcubiyetinizi örtmek için de konuyu ‘faizdir, faiz değildir’ tanımına çekmek, bu konuda gençlere karşı yaptığınız yanlışta sizi masum göstermez.
'Astronomik enflasyon farkı gençlerin suçu değil'
Adına ‘TEFE’ deyin, ‘ÜFE farkı’ deyin, ne derseniz deyin ama bu astronomik enflasyon farkı gençlerin, ailelerin suçu değil. Bu, iktidarınızın kötü yönetiminin sonucudur. Enflasyonu da sizin ekonomi yönetiminiz bu hale getirdi. Ülke ekonomisi yönetilemiyor, savruluyor. Bu ülkede işsizlik var, istihdam sağlamaya yönelik çabanız yok. Günlerce kısa çalışma ödeneği ile, ücretsiz izin aylığıyla zaten yoksulluk daha da derinleşti. İktidarınız sırasında fırsat eşitsizliği oldu. TÜİK’in açıkladığı enflasyondan daha derin bir enflasyon hissediliyor. Aileler çocuklarını okutmakta zorlanıyor. Gençlerin yurt sorunu var, burs sorunu var, barınamıyor ve beslenemiyorlar. Bir öğün yiyerek günü geçiren öğrenciler var.
'Konuyu bu noktaya çekmeniz sizi masum göstermez'
Sayın Bakan, faiz midir, enflasyon farkı mıdır; konuyu bu noktaya çekmek sizi masum göstermez. Siz, gençlere, ailelere karşı mahcup olmanız, destek olmanız gereken bir konuda, enflasyon farkı bile olsa kanun maddesi gereğince yüzde 50’sini silme yetkiniz varken bunu yapmadınız. Şimdi, ‘çözümler üretiyoruz’ şeklinde ifadelerde bulunuyorsunuz. Ailelere, gençlere karşı mahcupsunuz. Diğer taraftan barınma sorunu var, yurtlara da zam yapıyorsunuz. Öğrencilerin beslenme sorunları var. Bu sorunların da olmadığını ifade ediyorsunuz. Bu konularda mahcup olmanız gerekirken; öğrencilerden, ailelerden özür dileyerek onlara destek olmanız gerekirken konuyu farklı bir yere taşımak, bir yerde demagoji yapmak… Bu tartışmalar gerçekten komik ve sizi de bu konuda asla masum göstermez.''
Koskoca devlet bunların eline düşmüş yazık , öğrenciye verdikleri 3-5 kuruşu yurt parası , kitap parası derken geri alırken birde 2-3 kat fazla istiyorlar birde çıkmış bunu savunuyor bunla övünüyor tek sözüm var 2023 te görüşürüz !!!!
Demek faiz değil ve enflasyon o kadar. Tüik de enflasyonu kyk üzerinden açıklasın o halde asfgj.
faiz değilde ne peki? adını sen koy