Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 'Çözüm süreci önemli ve buna ihtiyacımız var' dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, çözüm sürecine ilişkin, “Barut kokusunun olduğu, namlunun gölgesinin olduğu yerde barıştan, düzenlemeden, hukuktan bahsetmek, konuşmak demokratikleşme ve sivilleşme ile ilgili reformları yapmak mümkün değil. Onun için önce şu namlunun ortadan kalması lazım, önce barut kokusunun havadan çekilmesi lazım ki o zaman oturup ne yapacağımıza, hangi projeleri harekete geçireceğimizi daha rahat bir şekilde ortaya koyabilelim. Çözüm süreci önemli ve buna ihtiyacımız var” dedi.
Çözüm sürecine sivil toplum desteği sağlamak amacıyla düzenlenen etkinlik çerçevesinde 10 ili gezerek Diyarbakır’a gidecek 'Barış Treni' Ankara Garı’na geldi. Barış Treni’ni Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker karşıladı. Barışa Bak Platformu tarafından organize edilen etkinlik kapsamında 21 Mart’a kadar 10 ili gezecek 'Barış Treni'Ankara’da iki gün kalacak. Çözüm sürecine sivil toplum desteği sağlamayı amaçlayan ‘Barış Treni’ 21 Mart Nevruz kutlamasında Diyarbakır’da olacak.
Barış Treni’ni karşıladıktan sonra treninin içersinde açıklamada bulunan Bakan Eker, “Türkiye aslında adı barış olan bir medeniyetin, bin yıl barış içerisinde bir arada yaşanan bir ülkenin, bir süre kesintiye uğrayan bu ülkenin insanları arasında soruna sebebiyet veren, yanlış uygulamaların sona erdirilmesi gayesiyle bir çözüm süreci başlattı. Bu süreç bugün tekrar ivme kazandı. Bir grup akademisyen, aktivist, sanatçı, şarkıcı, yazar, gazeteci, yazar, aydın, siyasetçi, onlar bir sembol olarak treni seçip İstanbul’dan Mezopotamya’ya doğru Diyarbakır’a bir yolculuk yapıyor. Bu yolculuğun gayesi barışı tekrar yaşatmak, barışa sahip çıkmak ve Türkiye’nin çıktığı çözüm sürecini, onun yolculuğunu bir şekilde desteklemektir. Bende bu süreci destekleyenleri, bu sürece katkıda bulunanları saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
Çözüm sürecini destekleyen, bunu vatandaşlara anlatan, barışın tekrar ihya edilmesi için bu memlekette yaşayan herkesin ortak bir aidiyet dili geliştirip, bir araya gelmesini, bunun desteklenmesini ve bu projenin kalıcı bir barışa dönüşmesini arzu ettiğini belirten Bakan Eker, “Elbette daha rahat bir barışın konuşulabilmesi ve bu düzenlemelerin yapılabilmesinin bir şartı var. Namlunun ortadan kalkması, barut kokusunun atmosferden çekilmesidir. Barut kokusunun olduğu, namlunun gölgesinin olduğu yerde barıştan, düzenlemeden, hukuktan bahsetmek konuşmak, demokratikleşme ve sivilleşme ilgili reformları yapmak mümkün değil. Onun için önce şu namlunun ortadan kalması lazım, önce barut kokusunun havadan çekilmesi lazım ki o zaman oturup ne yapacağımıza, hangi projeleri harekete geçireceğimize daha rahat bir şekilde ortaya koyabilelim. Çözüm süreci önemli ve buna ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
'Hepimiz barışın dilene sahip çıkmalıyız' diyen Eker şöyle devam etti:
“Hepimiz sorumlu bir dil kullanmalıyız. Çünkü bu memlekette çok kan döküldü, çok anne gözyaşı döktü. Bütün bu acıların bir daha yaşanmaması için ve kalıcı bir barışın inşası için silahların gerçekte yakılması, bir barış meşalesi tutuşturulması ve inşallah baharla birlikte yeni gün, bir yeni dönem anlamına gelen Nevruz’un bu manada bütün tabiatın uyanışıyla birlikte barış duygularının çok daha güçlü bir şekilde uyanışına vesile olmasını diliyorum.”