İçişleri Bakanı Efkan Ala, MHP'nin kendisi hakkında verdiği gensoru önergesinin görüşülmesi sırasında yaptığı 'Anayasayı tanımıyorum' açıklamasına açıklık getirerek, 'Altına imzamı atıyorum. Muhalefet partileri nasıl oluyor da bir darbe anayasasını savunabiliyorlar? Yeni anayasa bizim siyasal projemizdir' diye konuştu.
Genel seçimlerden üç ay önce istifa zorunluluğu bulunan İçişleri Bakanı Efkân Âlâ görev süresinin son gününde NTV televizyonunun sorularını yanıtladı. Âlâ 'Dolmabahçe'deki görüntü diyalogdan müzekereye geçiş anlamı mı taşıyor?' sorusuna şu cevabı verdi:
'Biz bununla ilgili kendi kavramlarımızı oluşturuyoruz ve piyasada oluşturulmuş kavramlarla çözemeyeceğimizi biliyoruz. Bu sorunu Türkiye’ye yakışır bir biçimde çözmek için 2002’den beri adım atıyoruz. Bu önemli bir noktadır, herhangi bir nokta değildir. Nasıl din ve vicdan özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırdığımızda bir ferahlık geldiyse yeniden bir aidiyet duygusuyla katkı sağlayan bir iklim oluşacak. O fotoğraf şunu söyloyur, biz o meseleyi silah hariç akılla, mantıkla duyguyla çözmek istiyoruz.'
Müzakereye geçildi mi?
Âlâ, Abdullah Öcalan'ın talepleri olarak sıralanan 10 maddenin AK Parti'nin 2002'den bu yana yapmaya çalıştığı düzenlemeleri içerdiği söyledi. Âlâ, 'Bunların adına birileri müzakere dedi diye, benim de demem gerekmez' ifadelerini kullandı:
'Bunu metin olarak koydular ortaya, şu ana kadar biz ne yapıyoruz ki? Bunları yapmıyor muyuz hiç söylenmeden? Biz OHAL’i kaldırmadık mı, demek ki özgürlük de diyoruz. Hak da diyoruz. Kürtçenin önündeki engelleri kaldırmadık mı, Kürtçe propagandayı serbest bırakmadık mı? Kürtçe üniversitelerde bölüm açılmadı mı? Şimdi demek ki hak ve özgürlükleri o zamandan beri veriyoruz. Biz Türkiye’nin standartlarını Türkiye’nin girmek istediği AB seviyesine çıkarmak için çalışıyoruz. Bunların adına birisi dedi diye benim de müzakere demem gerekmez. Biz zaten 2002’den beri yapıyoruz. Bunların masaya konması bizim itiraz edeceğimiz bir şey değil, biz zaten yapıyoruz diyorum.'
İç güvenlik paketinde değişiklik olacak mı?
Âlâ Meclis Genel Kurulu'nda muhalefetin yoğun itirazlarıyla görüşülmeye devam edilen iç güvenlik paketinin yeniden görüşülmesi kararının Meclis tarafından verileceğini söyledi. Âlâ, paketle ilgili önerilere açık olduklarını, kendilerinin vazgeçilmez gördükleri maddelerin bilindiğini savundu. Âlâ muhalefetin itiraz ettiği madelerde yumuşamaya gidilip gidilmeyeceği sorusunu da yanıtladı:
'Böyle havanda su dövülmez ki, biz oraya her şeyi hesap ederek çalışarak metinler götürdük. İnsanlar, milletvekilleri başka önerilerde bulundular, onların da dikkate alınacakları oldu aldık, önerileri getirirler değerlendiririz. Biz getirmeyin demedik ki, başından beri bunu engellemeye kalktılar. Peki neden Meclis'te öneri sunmak yerine Meclis'i çalışamaz hale getirdiler? Bunu yapacaklarına önerilerde bulunsaydılar. Biz ona rağmen hiç kapıyı kapatmadık. Öneriyi değerlendirmek de Meclis’in işidir.'
Kılıçdaroğlu'nun 'CHP kapatılacak' sözleri için ne düşünüyor?
İçişleri Bakanı Âlâ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'CHP kapatılacak' iddiası için de değerlendirmelerde bulundu. AK Parti olarak parti kapatmalara karşı çıktıklarını söyleyen Âlâ, parti kapatmayı tamamen ortadan kaldıran önerilerine daha önce CHP'nin karşı çıktığını hatırlattı:
'Biz başından beri parti kapatmaya karşıyız. Tüzel kişiliklerinin kapatılması zararlıdır. O zaman parti kapatılsın diyenler şimdi bağırıyor ama biz yine doğru yerde duruyoruz. Ben imkan ve ihtimal vermiyorum, Türkiye’de kimse böyle bir şeye girişemez. Girişirse de başından beri durduğumuz yerde dururuz, biz partilerin kapatılmasına karşıyız.'
'Anayasa'yı tanımıyorum' çıkışının arkasında mı?
İçişleri Bakanı Âlâ, iç güvenlik paketi görüşmeleri sırasında medyaya 'Anayasa'yı tanımıyorum' şeklinde yansıyan sözlerine Meclis tutanaklarını göstererek açıklık getirdi. Âlâ, 'Anayasa'ya uyuyoruz ama bu Anayasa'nın kötü olduğunu söylememize engel bir durum yok, olsa da tanımıyoruz' dediğini anlattı:
'Sorgulanması gereken şey şu, halen bu çağda muhalefet partileri nasıl oluyor da millet egemenliğini satır aralarına gasp etmiş bir darbe anayasasını savunabiliyorlar. Egemenliği bazı anayasal kurumlar eliyle kullanır diyor ya; 20’ye yakın anayasal kurum var. TBMM o 20 anayasal kurumdan biri olarak tanımlamış, bu olabilir mi? Böyle bir anayasal düzen düzen değildir. Yaptığım konuşmanın altında orda imza atılmıyor, isterseniz o imzayı da atayım.'
Bakanlık'ta bir yılı nasıl geçti?
Âlâ, 17-25 Aralık operasyonunu hükümete karşı bir darbe girişimi olarak değerlendirdi. O dönem kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında kullandığı ifadelerin de bu darbe girişimine karşılık yapıldığını savundu:
'Millet iradesine kastediliyor ve darbe yapılıyor ise darbe hangi enstrümanla yapılıyor ise o enstrümanla karşılık verilir. Tankla yapılıyorsa üzerine çıkılır, hukuki kılıf uyduruluyorsa o kılıf çöpe atılır. Çünkü hiçbir hukuk düzeni darbeye imkan vermez. Bütün milleti dinleyip kimine bir şey ekleyip kiminden çıkarıp kendine göre dizayn edip ekleme çıkarma yönetmiyle şantaja açık hale getirmek yoluyla bir altyapı oluşturup ondan sonra milleti kaosa sürükleyecek bir darbe başlatmışsa devlet içinde birkaç birim, onu millet için engellemek hangi enstrümanla engellenecekse onu devreye sokmak boynumuzun borcudur. O yapılmıştır. Sorgulanacak olan, o darbe hazırlıklarıı yapanlardır, gereken yapılacaktı, yapıldı.'
Âlâ İçişleri Bakanlığı görevini Müsteşarı Sebahattin Öztürk'e Cuma günü devredecek.
- Kaynak: Ajanslar