Trajediler hiç beklemediğimiz bir anda başımıza gelir ve o kadar olanaksız gözükür ki bu tür felaketlerin meydana geldiğine inanmakta güçlük çekeriz. Ancak sevgili okuyucu, hayat kurguyu gölgede bırakır ve insanlık tarihi, en çılgın fantezilerimize veya en karanlık korkularımıza meydan okuyan akıllara durgunluk veren olaylarla doludur. Hadi buyurun 👇
Uçak bir savaş bölgesinde değil, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir uçuş test alanının sınırları içinde güvenli hava sahasında uçuyordu. Grumman F11F Tiger'ın gövdesini ve kanopini delen mermiler, pilotu acil iniş yapmaya zorladı. Çarpma uçağı yok etti ve Attridge bir bacağını ve üç omurunu kırdı. Görev, süpersonik jetin yeni silah sistemini test etmekti. Attridge bir dizi atış yaptı, iniş açısını artırdı ve biraz daha ateş etti. Ancak ilk patlamadan neredeyse bir dakika sonra, az önce ateşlediği mermilerle vuruldu.
Mermiler toplardan 2.000 mil / saatin üzerinde çıktı ve pilotluk yaptığı Tiger F11F, yaklaşık 1.300 mil / saat hızla süpersonik uçuştaydı. Yani ateşlendikleri zaman, mermilerin hızı uçağın hızından çok daha yüksekti, bu da yörüngelerin geçmesinin hiçbir yolu olmadığı anlamına geliyor.
Belirli bir mesafeden sonra mermiler, yüksek direnç gösteren havada yer değiştirmeleri nedeniyle önemli ölçüde yavaşlar. Uçak, motoru sayesinde aynı hızda devam ederken, mermiler sadece kinetik enerji sayesinde hareket etti. Böylece uçak, dalış yörüngesini koruyarak, birkaç dakika önce ateşlenen ve zaten hız kaybetmeye başlayan mermilere çarptı.
Resmi raporda, Attridge'in uçağının dalışı sırasında saniyeler önce attığı mermilerin önüne geçmeyi başardığı ve bir uçağın mühimmatı tarafından vurulabileceğini kanıtladığı sonucuna varıldı.
1911'de şiddetli sis nedeniyle Fransız sularında HMS Hawke ile çarpışan RMS Olympic'e bindi. Violet, bir yıl sonra RMS Titanic üzerinde çalışmak için katıldı. Neyse ki, birkaç cankurtaran botundan birine binebildi ve 15 Nisan 1912'de Titanik'te bulunanların hayatına mal olan feci felaketten kaçtı.
Violet, trajediden sonra HMHS Britannic'te çalıştı. Gemi, muhtemelen mayınlarla çarpıştıktan sonra, 1916'da Ege Denizi'nde beklenmedik bir şekilde battı. 1916'da Birinci Dünya Savaşı patlak vermişti. Dev gemi 55 dakikanın altında battı. Violet, cankurtaran botlarından birine binerek kazadan tekrar kurtuldu.
Bu yetmezmiş gibi, Violet Jessop üç deniz felaketinden sonra emekli olana kadar hostes olarak çalışmaya devam etti.
Tsutomu Yamaguchi, birkaç günlüğüne iş için Hiroşima'ya seyahat eden bir Nagazaki yerlisiydi. 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'da kaldığı süre boyunca şehre ilk atom bombası atıldı. Patlamanın merkez üssünden üç kilometre uzaktaydı ve sol tarafında yanıklar da dahil olmak üzere büyük bedensel yaralanmalar aldı.
İki gün boyunca Hiroşima'da hastaneye kaldırıldı, ancak daha iyi bakım ve ailesine daha yakın olmak için Nagazaki'ye dönmeye karar verdi. Nagazaki'ye vardığında, ikinci atom bombası 9 Ağustos 1945'te patladı. Bu sefer ciddi bir fiziksel yaralanma yaşamadı, ancak insanlık tarihindeki tek iki nükleer saldırıya tanık olma talihsizliğini yaşadı.
Bindiği gemi alev alıp battığında Ramon Amerika'da bir yolcuydu. Olaydan sonra travma geçirdi ve sonraki 40 yıl boyunca denizden uzak kaldı. Ancak Ramon, 1912'de Berlin'deki Uruguay konsolosluğundaki yeğenini ziyaret etmek için zamanda okyanus yolculuğu korkusunu yendi.
Sonra beklenmedik bir yoldan sapıp Amerika Birleşik Devletleri'ni ziyaret etmeye karar verdi. Korkunç kabuslara ve travmaya rağmen korkularının üstesinden geldi ve Atlantik'i dolaşmak için bir gemiye bindi. Bindiği gemi ise Titanik'ti... Ramon, bu yolculukta ölen 1504 kişi arasındaydı.
John Lyne, çocukken bir ağaçtan düştü ve sol kolunu kırdı. Bu her çocuğun başına gelebilecek sıradan bir olay. Ancak ambulans hastaneye giderken yolda kaza yaptı ve aynı kolu başka bir yerden kırıldı.
Toplamda, Lyne, yıldırım çarpması, trafik kazaları ve maden ocaklarında çığ düşmesi gibi on altı büyük kaza geçirdi. Ancak tüm bu kazalara rağmen John sağlıklı kalıyor ve endüstriyel operatör olarak çalışıyor.
Ann Hodges, 30 Kasım 1954'te, bir göktaşı çarptığında ve ağır yaralandığında, evinin rahatlığında huzur içinde uyuyordu...
Göktaşı çarpma olasılığı neredeyse sıfır olsa da daha önce de benzer olaylar yaşanmıştı. En ünlü vakalar, Mısır'da bir köpeğin karıştığı bir ölüm (1911), New York'da bir araba ve daha yakın zamanda, Almanya'nın Essen kentinde 48.000 km/s hızla bir çocuğun eline çarpan bezelye büyüklüğünde göktaşıydı.
Oliver üç kez menenjit geçirdi, MRSA bakterisi enfeksiyonu geçirdi, kalp krizi geçirdi, onu felç eden bir tür kanser oldu, bir kazada baş parmağının bir kısmını kaybetti ve karısı onu aldattı.
Oliver'ın sağlık sorunları 2012'de başladı, ancak bunlara duygusal sorunlar da eklendi: üç yıl sonra karısı Grace, onu düğünlerinde sağdıç olan en iyi arkadaşı için terk etti. Hikayenin mutlu tarafı, Oliver'ın tüm bunlardan kurtulmayı başarmış olması. Eski Kung Fu şampiyonu, şimdi antrenmana geri dönmeyi umuyor.
Bir ağaca saplanan kurşun, Henry'nin bir silahlı çatışmada aynı mermiyle yaralanmasından 20 yıl sonra öldürülmesinden sorumluydu.
1883'te Henry kız arkadaşından ayrıldı ve bu ayrılığın sonrasında kız arkadaşı intihar etti. Daha sonra kızın erkek kardeşi Henry'yi vurdu ve ardından kendini de öldürdü. Mermi Henry'yi sıyırdı ve arkasındaki bir ağaca saplandı.
1913'te Henry, ağacı mülkünden kaldırmaya karar verdi. Ancak, ağacı kesmek yerine patlatmaya karar verdi. Henry ağacın dibine dinamit yerleştirdi ve patlamada, ağaca saplanan mermi adamın doğrudan kafasına isabet etti ve onu anında öldürdü.
ABD Ulusal Hava Durumu Servisi'ne göre: 'Yıldırım, fırtınaya bağlı ölümlerin başlıca nedenidir. Yıldırım düşmesi olasılığı 1/15.300'dür. Yedi kez yıldırım çarpan adamdaki şansı hayal edebiliyor musunuz?
14 Nisan 1865'te Robert Todd Lincoln, Ford Tiyatrosu'nda değildi. Yolculuğundan sonra çok yorgundu ve her iki ebeveynine de gösteriye katılmamayı ve Beyaz Saray'da kalmayı tercih ettiğini bildirdi. Robert'ın babası Ford Tiyatrosu'nun önünde suikasta uğradı.
On beş yıl sonra, ABD Başkanı James A. Garfield (R-Ohio), Robert Todd Lincoln'ü Savaş Bakanı olarak atadı. 2 Temmuz 1881'de Lincoln'ün Başkan ile trenle New Jersey'e seyahat etmesi planlandı, ancak bu yolculuk asla gerçekleşmedi. Lincoln ve Garfield treni istasyondan ayrılmadan önce Charles Guiteau, Başkan Garfield'ı vurdu.
Lincoln, Pan-Amerikan Fuarına katılmak üzere Başkan William McKinley'in (R-Ohio) daveti üzerine Buffalo'ya gitti. Etkinliğe geç gelmesine rağmen, Lincoln, anarşist Leon Czolgosz Başkan'ı yakın mesafeden iki kez vurduktan sonra suikast düzenlediğinde McKinley ile buluşma yolundaydı.
İnanılmaz talihsizliklerle dolu bu üç anın ardından, Robert Todd Lincoln, Birleşik Devletler Başkanı'nın dahil olduğu herhangi bir göreve davet edildiğinde şunu söylerdi:
'Hayır, gitmiyorum ve bana sormasalar iyi olur, çünkü ben oradayken başkanlık işlevleriyle ilgili kesin bir ölüm var.'
Ve Türkiye nin gariban halkı