Oyun ve oyuncaklar neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. Bugün bilinen bir çok oyunun geçmişinin 3000 yıldan fazlaya dayandığı arkeologlar tarafından bulunan kalıntılarla belgelenmiştir. Bunlardan bazıları, uçurtmalar, çemberler, bebek oyunları, top ve taş oyunlarıdır.
Birçok kuramcı oyunu çeşitli şekillerde tanımlamışlardır. Montessori’ye göre oyun ‘çocuğun işi’ olarak betimlenmiştir. Piaget’e göre ise oyun bir uyumdur. Grass oyunu çocukların yaptığı bir pratik olarak görür. Montaigne ise çocukların en gerçek uğraşları olarak tanımlar.
Bütün bu tanımları ele alırsak bir çocuk için oyun; uyum, pratik, gerçek bir uğraş ve en temel işleridir. Yetişkinler için ise bu durum çok başka bir şey ifade eder, çoğunlukla oyun çocuğun bir şeyle oyalanması olarak görülür ve oyuncakla eşleştirilir. En temel yanılgı ise büyük ve pahalı oyuncakların çocuklar için en iyi olduğu düşüncesidir. Halbuki bir oyunda çocuğun yaptığı ‘işe’ en çok uyan araç onun için en iyi olandır. Çünkü onun için önemli olan kendi yaşantısıdır.
Çocuklar için bir yaşam pratiği olan oyun, çocuğun zihinsel, sosyal, psikomotor ve dil gelişimleri açısından büyük öneme sahiptir. Oyun esnasında yapılan düzenli ve sistemli hareketler çocuğun kas ve fizik gelişimini güçlendirecek ve neticesinde sindirim, dolaşım, solunum gibi bir takım fizyolojik sistemlerini de olumlu etkileyecektir. Yine büyük ve küçük kasların gelişimi günlük yaşamdaki birçok becerinin artmasını sağlayacaktır. Sembolik oyunlarda çocuk sosyal rolleri çok daha büyük bir hızla kavrayacak, duygularını fark edip daha rahat ifade edebilecektir. Paylaşma, işbirliği yapma, yardımlaşma, dinleme, sırasını bekleme, tahammül etme, kurallara uyma, kişilerle iletişim kurma ve sürdürme, nezaket sözcüklerini yerinde kullanma gibi birçok sosyal ve kişisel beceriyi çocuk yine oyun aracılığıyla öğrenecektir. Yanı sıra oyun, kavram, renk, sayı, şekil, zaman, uzaklık, mekan ve uzay algısı, boyut, ağırlık, hacim ve ölçü gibi kavramlarla beraber sınıflama, sıralama, analiz etme, sentezleme ve problem çözmeyi gerektirecek zihinsel becerileri de kazandıracaktır.
Kısacası çocuk için oyun, hayatı deneme ve deneyimleme fırsatıdır. Tüm bundan sebep oyun çocuğun gerçek işidir ve hayatında olmak zorundadır.
Uzm. Psk. Kadriye Özpıranga Yürüt