Vatandaşların marketlerdeki fiyatlara yönelik eleştirileri sorulduğunda ise Bahçeli şu açıklamayı yaptı:
'Bu domates, patlıcan, soğan meselesi siyasetin yeni figürleri olarak ortaya çıktı. Örneğin 15’inci dereceden bir memur ayda ne kadar soğan tüketiyor onu bilen yok. Ama herkeste bir soğan edebiyatı var. Bunun nasıl üretildiğini, üretilmiş olanların nasıl imha olduğunu veya üretim aşamasında nasıl yok olduğunu, bunun karşılığında devletten ne gibi taleplerde bulunduklarını bunu iddia eden bütün siyasiler bilmektedir. O bakımdan Türkiye’nin ekonomik verilerini domates, soğan, patlıcanla siyaset türlüsüne dönüştürmenin bir manası yok. İhtiyacı olmadığı halde ‘Bugün patlıcan yemedim’ diye kimse ölmüyor. Yarın yer ama bunu bir seçim döneminde fakir fukaranın edebiyatı haline dönüştürerek farklı bir noktaya gelmelerini doğru bulmuyorum.'
Dışarı çıkmayınca da ölmeyiz sayın Bahçeli, hepimiz evde oturalım o halde. Senin bunak kafana tüküreyim ben, sarayda 550 çeşit yemek yiyor sonra patlıcan yemeyince ölmezsiniz. Oldu canım, oldu paşam!
sümsük herif !Biz kesemize göre az çok ne yiyeceğimizi biliyoruz ama sen ne bok yediğini bilmiyorsun
İnsanlar açlıktan ölmeye başlayınca mı kabul edeceksiniz ülkenin yönetilemediğini?