Bilgiye dayanmayan yorumlar afakidir, gerçekçi tespit ve ihtiyaca dayanmayan seçimler ise acul ve abartılı sonuçlar doğurur. Hayat boyu doğru veya yanlış seçimlerin ya semeresini toplar ya da ceremesini çekeriz. Bu nedenle her seçim akıl süzgecinden geçirilmelidir.
Yalnızca aklın yetmeyeceği zamanlar da olacaktır. O zaman seçimlerimizi gönül terazisinde tartmalı, vicdan eleğinden geçirmeliyiz. Geleceğimizin şifreleri seçimlerimizin ruhunda gizlidir. Duygusal ve öfkeyle yapılacak seçim; taşkınlığa, temelsizliğe ve kayba yol açacaktır.
Her insan kendi hikâyesini seçen, yazan ve başrol oynayandır. Başkalarına figüranlık yapanların, acentelik edenlerin sonu ise hüsrandır. Korku ve dehşet objesine teslim olanlar; ellerine tutuşturulan senaryolara aktörlük yapanlar sahici olmadığı gibi kalıcı da değildir. Zulüm, baskı, cehalet, hurafe ve yalan üzerine bina edilmiş bir hayatın ne ahlaken, ne vicdanen, ne de esasen ayakta kalma şansı yoktur.