MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı açıklamayla gündemdeki konu başlıklarını değerlendirdi. Libya'ya asker gönderme seçeneğine desteğini bildiren Bahçeli, yeni parti girişimlerini de sert sözlerle hedef aldı. Bahçeli şöyle dedi:
'Türkiye’nin milli gerçeklerine, Türk milletinin gelecek ümitlerine tamamıyla uzak ve yabancı zihniyetler icazetli şekilde harekete geçmişler, geçmişleriyle de çelişip ters düşmüşlerdir. Siyasetin defolu ve lekeli yüzleri, maskelenmiş kabus senaryolarıyla bir kez daha sahneye çıkarak Türkiye’nin sırtına hançer sokmak amacıyla pozisyon almışlardır. Dünya yeniden kurulurken, haritalar yeni baştan çizilirken ülkemizin önünü kesmek, milli bekaya kast etmek için alenen devreye girenlerin ne oldukları, neye hizmet ettikleri, nereye ulaşmak istedikleri esasen bellidir.
Özelikle bilinmesini isterim ki, geçmişleri geleceklerine kefil olamayan siyasi garabetlerin Türkiye’nin geleceği için söz söylemeye ne hakları vardır ne de hadleri olacaktır. Girdikleri her kalıbın şeklini alan, her rüzgara yelken açan, her karambole bel bağlayan, her belirsizlikten nema kapmaya çalışan stratejik çukurların gelecek iddiaları boş bir gaye, boşuna bir gayrettir. Küresel muhasım odakların uzaktan kumandasıyla Türkiye’nin istikbaline ve istiklaline pusu kuran siyasi gecekondu sahiplerinin devşirilmiş iradeleriyle umut olmaları, ülkemize yeni bir ufuk açmaları hezeyan ötesi bir hayaldir.'
Siyasette boşluk olmadığını kaydeden Bahçeli, açıklamasına şöyle devam etti:
Yeni parti arayışları siyasi ve toplumsal bir ihtiyaçtan ziyade Türkiye üzerinde komplo ve kurgu mucitlerinin ucuz siparişidir. Küresel siyaset anlayışını rehber olarak benimseyenlerin milletimize ait, ülkemize dair hiçbir sözü olamayacak, hiçbir gelecek hedefi bulunamayacaktır. Türkiye’yi kuşatmak, kıstırmak; bununla da yetinmeyip tarihi, coğrafi ve kültürel haklarını kısıtlayıp parçalı ve pasif bir konuma sokmak isteyen emperyalist alçaklığa sempati gösterenler, sevimlilik yarışına girenler hiç kuşku yok ki kökünden ve kimliğinden kategorik kopuş yaşayanlardan başkası değildir.
Demokrasiyi soysuzlaştırıp siyaseti sabote etmek isteyenlerin karışık ve kirli faaliyetleri son zamanlarda hız ve yaygınlık kazanmıştır. Bunlar milletimizin iradeleriyle seçilmiş muhterem milletvekillerini siyasi çıkarlar uğruna pazarlayıp peşkeş çekecek kadar zıvanadan çıkmışlardır.
Geçmişte benzerlerine şahit olunan kiralık milletvekili sezonu tekrar açılmıştır. Bu durum partisi ve fikriyatı ne olursa olsun değerli milletvekili arkadaşlarımıza hakaret ve hürmetsizliktir. Milletvekillerinin siyasi zorunluluktan dolayı parti değiştirmeleri başka bir şey, belirli bir maksada matuf ve süreli olarak farklı partilere görevlendirilip gönderilmeleri başka bir şeydir. Milletvekilleri alınıp satılacak meta değildir. Gazi Meclisimizin muhterem üyeleri siyasi ikbal ve intikam vasıtası olamayacaktır. Aksi bir durum en başta Türk milletinin irade ve seçimine büyük bir saldırı ve suikast olarak değerlendirilecektir. Siyasetin bir ahlakı, bir adamlığı, bir aklı, bir de ilkesi vardır ve olmalıdır.Bunlardan nasibini alamayanların siyasi mücadeleleri beyhude bir çırpınış olmanın yanında değersizdir, ilkesizdir, hedefsizdir ve ruhsuzdur.'
ABD Senatosu'nun 1915 olaylarını 'Ermeni Soykırımı' olarak tanımasına tepki gösteren MHP lideri, 'Türk milletini işlemediği bir suçtan dolayı töhmet altında bırakmak, soykırımcı olarak fişlemek ahlaksız ve ağır bir iftiradır' dedi. Bahçeli, şunları ekledi:
'1915 Tehcir Kararı yerindedir, isabetlidir; aynı şartlar bugün bir kez daha doğsa yine yapılmalıdır. Soykırım elbette vebaldir, soykırım suçlaması da vandal bir uydurmadır. Türkiye’nin bölgesel ve küresel manevra alanlarını daraltmak amacında olan sözde müttefikler ateşle oynamaktadır. Komşu coğrafyalarda emperyalist planlamalar yapanların ülkemizi stratejik ablukaya alma çabaları uyanık ve şuurlu her insanımız tarafından fark edilmektedir.'
Libya ile yapılan anlaşmaya da değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
'Libya’da Hafter isimli teröristin arkasında durup Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de sıkıştırmaya çalışanlar iyi niyetli değillerdir. Ülkemiz kuşatılmak istenmektedir. Libya’nın meşru ve tanınmış hükümetiyle Türkiye arasında yapılan “Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması” zalimleri ve Türk düşmanlarını adeta felç etmiştir.
Bu kapsamda gerektiği takdirde Libya’ya asker gönderme seçeneği mutlaka gündeme alınmalı ve gereği cesaretle yapılmalıdır. Tarih uyanırken, eski hakimiyet havzalarımızın anıları dirilmektedir. Gönül, inanç ve kültür coğrafyalarımızın Türk milletine çağrısı günden güne artmaktadır. Bu çağrıya sessiz ve seyirci kalmak akıl dışılıktır.
Libya ve Suriye’deki krizlere tepkisiz ve hareketsiz kalındığını taktirde jeopolitik riskler ithal edilmiş olacak, Anadolu coğrafyası tehlikeye atılacaktır. İhtiyaç hasıl olursa Libya’ya asker göndermek aynı zamanda bir beka meselesi olup Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğini alacaktır. Ne işimiz var Libya’da diyen CHP’liler ve tüfeyli işbirlikçileri ise “Las Tesis” eylemiyle dansa ve dalavereye hızla devam etmelidir. Kadına yönelik şiddetin dansla duracağını düşünenlerin hali acul ve acıklıdır.'
babasının oğlunu markete gönderiyor sanki , bu kadar kolay olmamalı bu sözü söylemek. Oto b*ka asker göndeririz demek nedir arkadaş ya
Milletin çocuğunu yollamak kolay tabi, aile nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok. Çoluk nedir, çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok.
İki adımlık yola bile, zırhlı araçlarla binlerce korumayla giden korkak zevatlar, milletin çocuklarını, hemen gönderelim gitsinler, diyebiliyorlar, kandan beslenen asalak vampirler.