Kentleşme politikalarımızı gözden geçirip bina yapılarını yer tutma ve yerleşme stratejilerini doğal afetleri göz önünde bulundurarak yeni baştan değerlendirmeliyiz. Türk milleti nice badireyi atlatmıştır. Allah yardım ettiği müddetçe bugünkü ağır sıkıntıların üstesinden gelmeyi bilecektir.
Öyle bir felaketle yüz yüzeyiz ki Anadolu levhasının, Arap levhasına göre en az 3 metre hareket ettiği uzmanlarca ifade edilmiştir. Hatay'ın Altınözü ilçesindeki bir zeytin bahçesinde, 200 metre genişliğinde, 400 metre uzunluğunda, 50 metre derinliğinde bir yarık oluşturmuştur. Zelzele bölgede tarih boyunca yaşanan en yıkıcı sismik hareketlilik olarak kayıtlara geçmiştir.
Yaşadığımız depremde en az 5 fay segmentinin kırıldığı iddia edilmektedir. Son 100 yılda 27 Aralık 1939 Erzincan depremi 7.9, 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi 7.4, 6 Şubat Pazarcık depremi 7.7 ve Elbistan depremi 7.6 olarak gerçekleşmiştir. İkiz depremler 110 bin kilometrekarelik bölgede, 10 ilimizi, 113 ilçemizi, 6514 köyümüzü doğrudan doğruya vurmuştur. Türkiye nüfusunun yüzde 15.7'si, tarımsal alanın yüzde 14.5'i depremin yıkım alanında kalmıştır. Bazı bilim insanları bu ikiz depremin 500 atom bombasına denk geldiğini söylemişlerdir. 6 Şubat ikiz depreminin hakimiyet, hareket alanında bulunan meskun mahaller yerle bir olmuş, şu ana kadar 31 bin 643 kardeşimiz vefat etmiştir.
ÖL ARTIK
Büyük götsün
Mümkünse tekrar sessizliğe gömül. Hepimiz dedik zaten bu adamın sessiz kalması çok daha hayırlı şimdi bir konuşur bin zırvalar diye.