“Geçtiğimiz hafta salı günü yükseköğrenimi Elazığ'da sürdüren Enes Kara isimli bir öğrencimizin yüksek bir binadan atlayarak intihar etmesi her yönüyle konuşulmuş, tartışılmış hatta siyasi ve ideolojik önyargılarla istismar edilmiştir. Bahanesi ne olursa olsun bir gencimizin girdiği ruhi bunalımdan çıkamayarak intihar etmesi bizleri derinden üzmüştür. Niyazım Rabbimin merhamet ve rahmetiyle muamele etmesidir.
20 yaşındaki Enes, arkadaşlarıyla birlikte kaldığı bir dairenin bulunduğu apartmanın 7. katından kendisinin boşluğa bırakmış daha öncesinden yayınladığı videoda da ailesinin zoruyla bir cemaat yurdunda kaldığını ifade etmişti.
Bu elim intiharın ruh sağlığı kısmıyla ilgili detaylı görüş paylaşacak değiliz. Ne var ki TBMM'ye geçen dönemden sunduğumuz Ruh Sağlığı Kanun Teklifimizin de bir an önce görüşülüp bunun kabulünü istiyoruz. Kadınlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan şiddet, cinayet, taciz ve tecavüz furyasıyla sonuna kadar mücadelenin yanındayız. İstismarın her zeminin karşısındayız. Geleceğimizi riske atamayız, gençlerimizi sahipsiz bırakamayız.
Toplumsal barışımızı bozduramayız. Malum intihar vakası ne ilk, ne de son olacaktır. Bizim burada üzerinde durmak istediğimiz asıl mevzu söz konusu intihar olayının özellikle menfur bir siyasi hesaplaşmaya konu edilerek muhafazakâr ve mütedeyyin insanlarımıza karşı husumetle perçinlenmiş intikam aracına dönüştürülmesidir. Bu doğru, insani, vicdani değildir. Yüreğimizin sızladığı bir intihar olayı üzerinden fırsatçılık yaparak inancımızı tahrip etmeye kadar dillerini uzatanlar bir defa samimiyet iflası yaşayan ilkesizlerdir.
Enes Kara olayı kollektif bir saldırı haline getirilmiştir. Kimin inanıp inanmadığı bizim merak sahamız içinde değildir. Herkesin inanç hürriyetini yaşamaya hakkı vardır. Cemaatler ve tarikatlar devletle rekabet etmedikçe, devleti ele geçirmeye çalışmadıkça var olmaya devam edeceklerdir. Dini suçlamalardaki sinsilik bizim meselemizdir. Kimsenin avukatı değiliz. Ama konu dinimiz olunca gözümüzü budaktan sakınmayız.
İster özel yurt olsun ister devlet yurdu olsun, elbette hiçbir öğrencimizin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Devletin en temel görevlerinden biri de yurtlar inşa ederek köklü çözüm sunmak. Son yıllarda bu alandaki gelişmeleri takip ediyoruz. Marjinal kesimler, bölücü ve yıkıcı odakların istismar kampanyası yürüttükleri bilinen bir gerçektir. Enes Kara'nın böyle bir sorununun olmadığı, devlet yurdunda kalmak için müracaatının bulunmadığı açıklamalarla sabittir. Asıl nedeni karanlıkta kalan intihar üzerinden inançlarımıza saldıranlar, ilk kez intihar yaşanmış gibi manevi değerlerimizi karalamaya girenler art niyetlidir. Hiçbir intihar tasvip edilemez. Allah'ın verdiği canı Allah'tan başka kimse alamaz.'
tam 3.dünya ülkesi politikacısı
tecavüzler için ses çıkardın mı ya da yenilen kul hakları için ? lağım çukurusunuz hepiniz !
Sikimsonik sözlerinden bıktık be.