Bir üreticinin malını direkt olarak markete satmasının da mümkün olmadığını söyleyen Ömer Demir 'Belli lobiler var. Hiçbir üretici, direkt olarak markete ürün satamaz. Antalya hali, İstanbul hali ve market… Bu zinciri bozdurmazlar. Çünkü büyük rant dönüyor. Normal şartlarda direkt markete satış olsa ve marketler de cüzi miktarda bir kâr payı ile satsa 2 TL'lik salatalığı vatandaş 8 liraya alabilir' dedi.
Marketlere kesilen cezaların da caydırıcı olmadığını söyleyen Demir 'Marketlere kesilen cezayı o market yine vatandaşa ödetiyor. Resmen kâğıt altında gider gösteriyorlar' ifadesini kullandı.
Marketlerin kendi aralarında fiyat belirlediği konusuna da değinen Demir 'Bu o kadar ayyuka çıktı ki, marketlere ceza bile kesildi. Halciler ile marketler de iş birliği içinde, fiyatlar ortak belirleniyor. Diyelim domateste bu yıl çok iyi verim alındı. Ürün bol… Dolayısıyla fiyatın düşmesi gerekiyor. Ama vatandaşa yansımıyor. Üreticiye de yansımıyor. Aradaki kâr market ve haldeki komisyoncular arasında bölüşülüyor. Kısacası verim fazla ise bundan market ve komisyoncu nemalanıyor' şeklinde konuştu.
Antalya halinden İstanbul'a gidene kadar kilogram başı maliyetler
İşçilik: 50 kuruş
Ambalajlama: 1.5 lira
İşletme giderleri: 1 lira
Haldeki komisyoncu kârı: 3 lira
Ürün İstanbul haline geldikten sonraki kilogram başı maliyetler
Nakliye: 3 lira
Hamaliye: 50 kuruş
Haldeki komisyoncu kârı: 3 lira
KDV: %1
Markete geliş 16-18 lirayı buluyor. Burada en az 6-10 lira kâr marjı ekleniyor. Ürünün fiyatı 30 liraya dayanıyor.
Ben de bunu anlamıyorum; hadi İstanbul, Ankara uzak mesafe arada 2 komisyoncu var pahalı olabilir. Mersin'de pazarlarda da fiyatlar yüksek. Birçok çiftçi kendi ürettiği ürünü satıyor. Dolmalık bibere 35 lira diyorlar.
Yani evet haklı biri düşsede vursak diye bekliyoruz birbirimizi bitiriyoruz resmen kimse elini vicdanına koyup ticaret yapmıyor
Salatalık tek başına yola çıksa uçakla gelse daha ucuza gelir .. Salın bu milleti bi ya sizleri doyurmaktan ( aracılar,komisyoncular ) aç kaldı 🤬