Bağışlar Ulaşmıyor mu? Elazığ Depremi İçin Toplanan Yardımların Kendilerine Ulaşmadığını İddia Eden Vatandaşlar

AFAD'ın açıklamasına göre 56 milyon TL, Acun'un açıklamasına göre 73 milyon TL bağış yapılmış. Gitmemesi mümkün mü?

Elazığ ve Malatya'da yaşanan deprem felaketinden sonra yaraları sarmak için tüm ülke seferber olmuş durumda. Dört bir koldan afet bölgelerine bağışlar ve yardımlar gidiyor.

Yaşanan büyük depremin ardından Kızılay Başkanı Kerem Kınık, vatandaşların 10 TL bağış yapabileceğini duyurmuştu. Bu duyurunun ardından bir kesimin tepkisiyle de karşılaştı Kızılay Başkanı.

Elazığ Depreminin Ardından Bağış Talep Eden Kızılay Başkanı Tepkilerin Odağında

Bağış konusunda kendini sorumlu hisseden isimler de vardı. Acun Ilıcalı'nın başlattığı yardım kampanyasında 51 milyon TL bağış toplandı. Bu sadece canlı yayında toplanan miktardı.

Acun Ilıcalı'nın yayın esnasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya '“Sizden bir ricam var. Kampanyadaki önemli miktarı ki sizin bazı şeyleri yapacağınızdan asla bir şüphem yok ama depremzedelerin şartlarının daha iyi olmasına kullanılmasını rica ediyoruz' demesi ise çok konuşulmuştu.

Acun Ilıcalı, toplanan paranın son transferlerle birlikte 73 milyon TL'ye ulaştığını ise bu görsellerle paylaştı.

Ünlü et restoranı sahibi Nusret Gökçe de geçtiğimiz gün Türkiye'de bulunan tüm restoranlarının bir günlük hasılatını depremzedelere bağışladı.

Sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da basketbol oyuncusu Cedi Osman'ın liderliğinde bir bağış zinciri oluşturuldu.

AFAD Başkanlığından bugün yapılan toplam bağış miktarıyla ilgili açıklama ise şöyle: "Elazığ ve Malatya Yardım Kampanyası' sonucunda toplam 56 milyon 871 bin 47 lira yardım toplandığı kaydedildi."

'Toplam 800 sivil toplum kuruluşu personeli de çalışmalarda görev almıştır. 311 TIR dolusu ihtiyaç malzemesi, AFAD Başkanlığı koordinasyonunda bölgeye ulaştırılmıştır. Bölgeye toplam 25 bin 393 aile çadırı, 400 genel maksatlı çadır, 27 bin 430 yatak, 66 bin 751 battaniye, 4 bin 312 ısıtıcı ve 6 bin 436 adet gıda kolisi sevk edilmiştir. Ayrıca depremden etkilenen vatandaşlara 50 bin 960 kişilik sıcak yemek, 22 bin 470 kahvaltı ve 7 bin çorba dağıtılmıştır'

Ancak sosyal medyada dolaşan bazı videolarda yardımların kendilerine ulaşmadığını söyleyen vatandaşlar bulunuyor.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

YouTuber Ruhi Çenet'in bölgede çektiği bu videoda ise yapılan yardımların depremzedelerin değil, Suriyeli göçmenlerin aldığı konuşuluyor.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Bir başka Elazığlı vatandaş da yine yardımların kendilerine ulaşmadığından şikayet ediyor.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Sosyal medya kullanıcılarının yardımlarla ilgili tepkisi de böyle oldu.

Mehmet de Souza

güzel günler göreceğiz

Demet Bekar

sakura

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
YORUMLAR
29.01.2020

Ben twitterda falan bu yardımlar Elaziğlilara gitmiyor ya cebe atıyorlar ya Suriyeliler el koyuyor dediğimde küfür edip ırkçılıkla suçluyorlardı. Elazigliyim memleketimden haberim var kusura bakmayın ama keriz gibi verdiniz paralari. Yaşı yeten bilir "deniz feneri" olaylarini.

29.01.2020

İçim yanarak bir lira dahi vermiyorum. Çünkü onlara bu yardımların sadece bir kısmı verilecek. Yardımlar yağmalanıp cukkalanacak. Hani diyorlar ya valizlerle şehir dışından geliyorlar. Bu doğru arkadaşlar. İşin daha acı tarafı bir vatandaş olarak daha fazla devletin görevlerine müdehale etmekten bıktım usandım. Her başları sıkıştığında vatan, millet diyip ellerini cebimize sokmalarından bıktım. Deprem vergileri ile yol yaptıklarını itiraf eden bakandan sonra güvenim yok. Ne acı ya. Keşke gerçekten ihtiyacı olana ulaşabilsem, aracısız keşke.

29.01.2020

Tepkilerin ilk odağı Suriye'liler mi olmalı. Orada yaşayan Suriyeliler Elazığ'lılar kadar depremden etkilenmiştir başka şehirlerden gelenler ise zaten ülke sınırları içine yerleşmiş başını sokacak her yeri kovalıyor. Bu durumu kabullenen ümmet diyen insanlar şimdi ne olduysa istememekte. Sığınmacıları mülteci statüsünden çıkartıp serbestlik tanıyan, fırsatçılara karşı organize olamayıp eşit dağıtım yapamayan resmi kurumları eleştirmek daha adil olur bence. Çıkar bağı olmayan ne kadar insan çalışıyor, herhangi bir veri tutacak program uygulama yok, nüfus sisteminde adresler haneler insan sayısı belli ve üstelik burası küçük bir şehir. Kamyon üstünde karmaşa içinde yardımlar dağıtılmaya çalışılıyor. Aynı malzemeyi defalarca aynı insanların almaması için kayıt tutulabilir buna göre organize olunabilirdi. Onca toplumsal demagojiye rağmen 99 depreminde olduğu gibi ne kadar çok kurnaz fırsatçı hırsız o.ç çıkıyor memlekette gördük. Mesela kiralar iki katına çıkmış.

TÜM YORUMLARI OKU (39)