Okudukça görüyoruz ki gerçekten harici ve dahili düşmanlar bitmiyor...
Kaynak: Atatürk Günlüğü
Kapak Resmi: Atatürk Telgraf Başında, Şeref Akdik
Okudukça görüyoruz ki gerçekten harici ve dahili düşmanlar bitmiyor...
Kaynak: Atatürk Günlüğü
Kapak Resmi: Atatürk Telgraf Başında, Şeref Akdik
Bunun üzerine Londra Konferansı düzenlenmek istenir ancak TBMM davet edilmez ve hatta tanınmaz. Ankara rahatsızdır, masada olmak ister, hakkı da! İşte böyle bir ortamın gerginliği yetmezmiş gibi bir de şubat başında Vatikan'dan bir telgraf gelir...
'Papa Hazretleri adına Kafkasya ve Anadolu Hıristiyanlarının hayat, mal ve eşyalarının güven altına alınması hususunda gerekli emrin verilmesini rica ve
niyaz ederim.'
'Kardinal Gasparri, Kafkasya ve Anadolu Hıristiyanları lehine isteklerinizi bana bildirdi. Cins ve mezhep ayrımı yapmaksızın bütün memleketimiz sakinlerinin güven ve refahını temin zorunluğu, insanlık hislerimizin ve yüce İslâm dininin bize emrettiği bir borçtur.'
'... dün olduğu gibi bugün de her türlü önlem alınmıştır. Sınırlarımız içinde herhangi bir yabancı ordusunun kıyım ve yıkım yapmadığı yerlerde geçerli olan barış ve güvenlik, bu sözlerimizin reddedilemez bir delilidir.'
Bu sırada Papalıktan ve yine Dışişleri Bakanı Kardinal Gasparri imzasıyla Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'ya bir telgraf gelir. Papalık bu telgraf ile kısaca, 'Daha fazla kan dökülmemesi için insanlık namına ordulara emir verilmesini' ister.
'Kardinal Gasparri makamına. Makamınızın telgrafını aldım. Teşekkür ederim. Bütün kan dökülmelere eşit ölçüde karşıt olarak sizi temin ederim ki ne ordumuz ne de yerel sakinler bu talihsizliklere neden oldu.'
Sana hâlâ nasıl dil uzatabilirler.
Aaaah ah. Diplomasi sanatı diye bir şey vardı. Unutuldu tabi. Askerlik yaptığım yerde Alay komutanımız bunu çok iyi uygulardı. Nazik ama net tutum. Çok hassas bir dengedir. Tabi ki Mustafa Kemal bunun en iyi uygulayıcılarındandır ama İsmet İnönü de en az onun kadar hakimdir bu sanata. Bakmayın siz Atatürk'e dil uzatmaya götü yemeyenlerin İsmet Paşa'ya sallamasına. Çok iyi bir devlet adamıydı. Hele ki şimdi 250 elleriyle bir devleti doğrultamayanları gördükçe ateşler içindeki ülkeden nasıl bir mucize çıkardıkları daha netleşiyor.