Bu kişiliklerin tanımı şöyle: hayatına giren kişileri kendilerine bağlamak için ilk başlarda her türlü oyunu oynayan, tüm ilgisini, zamanını çekinmeden karşısı ile paylaşan, temelinde içinde hiçbir duygusallık barındırmayan hatta sadece tek kişinin ilgisi ile yetinmeyen, her şeyi kendine hak gören ve dünyanın onun için yaratıldığına inanan ve inandıran, tek isteğinin karşı tarafın duygusunu ele geçirip kendine bağımlı kılarak duygu istismarcılığı ile kendilerine değer ve öz güven sağlayan kişiler. Bu kişilerin altta yatan gerçek duygusu ise öz güvensizlik ve öz değer yoksunluğu.
Tek başına bir şeyleri başaramayan hep bir başkasının enerjisi ile hayata tutunan, kişiliği gelişmemiş kişilerdir. Psikolojik olarak da kişilik bozukluğu olan bu tarz kişilerin birileri ile duygusal bağ kurmaları da neredeyse imkansızdır. Almak istediklerini alana kadar da pes etmezler. Uyuşturucu satıcısı ve uyuşturucu bağımlısının ilişkisi gibi kendine bağladıktan sonra yavaş yavaş kendinden mahrum bırakarak istediklerine elde etmeye başlarlar yani artık siz ona bağımlı olmuşsunuzdur. Bunu anladığı an sizden yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayacaklardır. En sevdikleri bölüm budur; ihtiyacınız olan ondan sizi mahrum bırakmak.
Bu kişilerin terk edilmek en büyük korkularıdır. Zaten hiç hayatlarına sizi almadıkları için her an onlar tarafından terk edilme korkusu ile bu kişilere sıkı sıkıya bağlanırlar. İşte burada artık durum geriye dönüşü mümkün olamayacak kadar bağımlı hal almaya başlamıştır. Bu duruma düşmeden ilişkinin dışına çıkıp olayları üçüncü gözden göremediğimiz sürece bağımlı ve toksik ilişkinin içinde hem değerlerimizi hem benliğimizi hem de kendimize olan güvenimizi kaybetmeye başlarız.
Bu kişiler kendilerini çok açık net belli ederler. Yaşayışına bakın, etrafı ile kurduğu bağa , kendini nereye koyduğuna ve sizin için neleri yapmayı göze aldığına, bir kez istedikleri olmadığında takındıkları tavırlara. Çok zor değil bunları anlamak ve onları hayatlarımızdan uzak tutmak. Kimse senin kendine verdiğin değer kadar değer veremez. Başkasında arayacağın şey değer olmamalı, sevgi dilencisi de olma. Kendini, özünü, öz kimliğini yani ruhunu fark et ve ona şefkati ol. O zaman aynı öz kimliğe sahip kişilerle yolun birleşecektir . Birileri eksiğin tamamlamaya değil, var olan değerlerine eşit değer katmaya ve birlikte bir değer oluşturmaya gelmeli.