Hangi hakları kimlere getirecekti? Bunların hepsini uzun süren bu antlaşma sürecinde aslında fazlası ile öğrendik. Ben hep sonuçlara bakarım evet şu an sadece kadınlara ya da çocuklara yapılan bir haksızlık değil tüm insanlığın geleceği elinden alındı, haksızlığa uğradık, öksüz ve yetim bırakıldık hissini hepimiz en derinlerden hissediyoruz.
Ben biraz daha farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum. Şiddet, taciz ve tecavüz işlenen tüm bu insanlık suçlarının hiçbir şekilde affı olamaz. Peki ya buna maruz kalan kişiler cinsiyet ayırt etmeksizin onların iç dünyalarında neler oluyor da tekrar tekrar bu tarz olaylarla karşılaşıyorlar? Size ilginç bir bilgiyi sunmak istiyorum, psikolojik bir bulgudan bahsedeceğim.
Bir çocuk taciz, tecavüz vb. şiddete maruz kaldığında bunu açıklayan bir test olduğu söylenir: Oyun parkı olarak dizayn edilmiş bir odaya sokulur. Bu çocuğun merakla hangi oyuncağı seçeceği gözlenir. içerde bir de kum havuzu vardır ve bu tarz şiddette maruz kalan çocuk gidip o kuma dokunmayı seçer. Açıklaması şudur: Eğer bir çocuk şiddet vb. durumla karşılaştıysa aynısını karşı tarafta yapmak istiyor! Ve kumun karşılığı insan tenidir. Çok şaşırmıştım bunu duyunca. Şimdi bugüne dönersek dünyada şiddet uygulayan ve buna maruz kalan kişilerin yaşamsal ve çocukluk örgülerinde benzerlikler taşır daha önce buna maruz kalan kişi aynı şeyi seçebiliyor.
Daha da ilerisi çocuk tecavüz ya da tacizle karşılaştığında bunun sebebini kendinde arıyor buna sebep olduğunu düşünerek tüm öz benliğini, kendine olan değerini, şefkatini ve sevgisini yitiriyor soruyorum size böyle hisseden bir çocuk hayatının hangi evresinde doğru tercihler yapabilir? Ya da doğru eşi nasıl seçerek buna karar verir. O da bunca yaşanmışlığa olan isyanını aynısını yaparak almayı düşünüyorsa binlerce olasılık var ama içlerinden bir tanesi bile onu ilerde mutlu edecek ya da bir başkalarını mutlu edecek seçenekler olamayacak ve bu yüzdendir ki büyüyüp yetişkinliğe geldiğinde ilk karşı cinsle ilişkisi yine ona kötü davranan kişilerden seçiyorlar bunlar tesadüf değil.
Yasalar bizi korumuyor tüm bu iç özgürlük savaşımız her alanda devam etti ve edecek sonuna kadar da arkasındayım ama iş sadece yasalarla olmuyor bizim kendimizi koşulsuz sevmediğimiz sürece hem seçimlerimiz de hem de o süreçte bizim canımızı acıtan, bizi aşağılayan, hatta canımızı almak isteyen kişilere karşı zayıf ve aciz olacağız. Her halimizi olduğumuz gibi kabul etmedikçe taciz vb şeylerin sebebini hep kendimizde arayacağız.