Joshua Maddux isimli gencin gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasından yedi yıl sonra korkunç bir gerçek ortaya çıktı. Colorado'nun Woodland Par şehrinde yaşayan genç, 1.80 boyunda ve 150 kiloydu. Yaşamayı seven özgür ruhlu Joshua Maddux, babası ve iki kız kardeşiyle yaşıyordu. Bir gün evden çıktı ve geri dönmedi. Cesedi yedi yıl sonra iki blok ötedeki bir kulübenin bacasında bulundu. İşte, talihsiz gencin ölümünün ardında yatan şaşırtıcı hikâye...
18 yaşındaki Joshua, 8 Mayıs 2008 tarihinde son kez görüldü. Kız kardeşine 'Yürüyüş yapmak istiyorum.' diyerek evden ayrıldı. Özgürlüğüne düşkün, doğa âşığı bir genç olduğu için bu durum, ailesi tarafından garipsenmedi. Ancak Joshua'dan uzun süre haber gelmeyince ailesi şüphelenmeye başladı. Aile 13 Mayıs'ta polise kayıp ihbarında bulundu. Yedi yıl boyunca Joshua'yı arama çalışmaları sürdürüldü ama bir sonuca ulaşılmadı.
2015 yılında inşaat işçisi olan Chuck Murphy, yıllardır kullanmadığı ahşap kulübesini yıktırmaya karar verdi. Bakıma ihtiyacı olan kulübe, nemli ve küflüydü. Çürüyen kulübe için yıkım işlemlerine başlayan Murphy, bacayı yıkarken korkunç gerçekle yüz yüze geldi. Joshua Maddux'un mumyalanmış cesedi, tuğla duvara tıkılı bir hâlde duruyordu. Murphy, hemen polise ve adli tıpa haber verdi. Böylelikle Murphy aracılığıyla cesedin Joshua Maddux'a ait olduğu ortaya çıktı.
Joshua'nın ailesi, yaşanan bu durum karşısında şaşkına döndü. Cesedin bulunduğu haberi verildiğinde kız kardeşi Kate, bu olayın hiç mantıklı olmadığını söyledi. Joshua'nın dünyanın öbür ucunda olmasını beklediklerini ifade etti. Otopsi sonucunda ise kırık bir kemiğe, bıçak izine ya da kurşun deliğine rastlanmadı. Ayrıca uyuşturucu bir maddenin etkisinde de olmadığı tespit edildi. Joshua'nın kafa karıştıran ölümü, duyanları şaşkına çevirdi.
Kulübe, Maddux ailesinin evinden sadece iki blok ötede yer alıyordu. Yapılan aramalar, geniş alanlara yayılmıştı ancak bu kulübe gözden kaçırılmıştı. Eski ve çürük kulübede herhangi bir yaşam belirtisi yoktu. Kulübe sahibi, polise verdiği ifadesinde kulübeyi nadiren ziyaret ettiğini ancak olağandışı bir durumla karşılaşmadığı ifade etti. Joshua'nın ölümünün anlık bir ölüm olmadığı söylendi. Gencin ölümü açıklığa kavuşturulamasa da yapılan varsayımlar, onun açlıktan ölmediğini belirtiyor.
28 Eylül 2015 tarihinde Joshua Maddux'un ölümüne 'Kazara Ölüm' kararı verildi. Joshua'nın bacadan aşağı indiği ve tuğlaya sıkışıp kaldığı öne sürüldü. En muhtemel ölüm nedeninin hipotermiye bağlı olduğu sonucuna varıldı. Çünkü kaybolduğu gün hava sıcaklığı -6 dereceydi. Ancak mülk sahibi Chuck Murphy, bu varsayımı gerçekten uzak ve yetersiz buldu. Baca yirmi yıl önce inşa edilmişti ve inşaatı sırasında hayvanların bacaya girişini engellemek için büyük çelik bir inşaat demiri yerleştirilmişti.
Chuck Murphy, kulübesindeki değişimleri mahkemede sundu. Mutfak duvarının yıpranmış olduğundan, yerinden oynamış ahşap kahvaltı barının şöminenin önüne sürüklendiğinden bahsetti. Joshua'nın vücudu; cenin pozisyonunda, bacakları başının üzerinde ve gövdesinden ayrılmış vaziyette bulunmuştu. Onun bu konuma gelebilmesi için iki kişinin yardımına ihtiyacı olduğu mahkemede beyan edildi. Ayrıca cesedi bulunduğunda kıyafetleri, şöminenin yanına katlanarak koyulmuştu. Üzerinde ise yalnızca termal gömlek vardı. Mahkeme sonuç olarak Joshua'nın ölümünü 'Kazara Ölüm' olarak adlandırdı. Ancak Murphy, Joshua'nın bacaya çelik ağı kaldırıp tek başına giremeyeceği konusunda ısrarcıydı.
Murphy'nin ısrarcı iddialarının ardından bir şüpheli bulundu. Andy adındaki arkadaşının cinayeti işlediği şüphesi üzerinde duruldu. Eskiden Andy'nin bir adamı bıçakladığı ve bir kadını öldürüp cesedini varile soktuğu söylense de bu iddialar da ispat edilemedi. Andy, şimdilerde adam öldürme suçundan hapiste yatıyor. Diğer bir varsayım olarak Joshua'nın ağabeyi intihar etmişti. Joshua abisine çok düşkündü ve bu durum onu çok etkilemişti. Bu nedenle onun da intihar ettiğinin üzerinde duruluyor. Davanın yeniden açılıp açılmayacağı meçhul. Joshua Maddux'un neden ve nasıl öldüğü ise hâlâ bilinmiyor. Olay kamuoyunda 'Bacadaki Çocuk Vakası' olarak anılıyor. Peki, siz bu gizemli ölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
8 Mayıs'ta yürüyüşe çıkan çocuk için 13 Mayıs'ta şüphelenip polise gitmek bana biraz tuhaf geldi. Ama tabi belki de onların düzeni de böyledir.