Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, Halep'in güneyinde bulunan İdlib'deki Ser Ceble kampına sığınan Maya ve ailesi yardım kuruluşlarının dağıttığı çadırda yaşıyordu. Yıpranmış çadırın uçmasını engellemek için etrafına büyük taşlar dizen Meri ailesi, günlerini toz ve çamur içinde geçiriyordu.
Türk Kızılayı Başkanı Dr. Kerem Kınık harekete geçti ve protez uzmanı Mehmet Zeki Çulcu'nun tedavilerini üstlenmesinin ardından Maya ve babası, Türk Kızılayı tarafından İstanbul'a getirildi.
Maya'nın babası Ali Meri muhabirlere yaptığı açıklamada kızının hareket edemediği için hayatının zorlaştığını görmekten mutsuz olduğunu söyledi. Bu duruma çözüm üretmeye çalıştığını anlatan baba, savaş nedeniyle Suriye'de protez tedavisinin mümkün olmadığını, imkansızlıklar nedeniyle plastik boru ve konserve kutusundan protez yapma fikrinin aklına geldiğini dile getirdi ve şöyle devam etti:
'Kızım birilerinin yardımı olmadan bir şey yapamıyor. Bu durum beni çok mutsuz ediyor. Onu kimseye muhtaç olmadan okula giderken, ihtiyaçlarını giderirken görmek istiyorum.'
Maya'nın hayatını sosyal medyadan gördüğünü söyleyen ve tedavisini üstlenen protez uzmanı Mehmet Zeki Çulcu, Maya'nın simge bir çocuk olduğunu söyledi:
'Her ne kadar Maya doğumsal problemli bir kızımız olsa da benzer durumda, bu savaşın ortaya çıkardığı parçalanmış hayatlara bir örnek. Maya gerçekten bayrak bir çocuk oldu, simge bir çocuk oldu. Bunun gibi çokça çocuğumuz var.'
Üç ay sonra Maya'yı yeni protezleri ile yürütmeyi planladıklarını vurgulayan Çulcu, şunları söyledi:
'Önce deneme soketi yapılacak, arkasından ayakta durma, denge çalışması olacak. Bir müddet sonra protezin boyunu uzatıp diz eklemi ekleyeceğiz sistemine. Daha sonra diz ekleminin altında boyunu uzatacak bir parça daha. Ayak bölümünde kendi kullanacağı özel ayağı yerleştireceğiz. Önce birkaç adım dengeden sonra ileri, geri... Sonra paralel barda yürüme, rehabilitasyon güçlendirme çalışması yapılacak.'
Baba Ali Meri'nin de tedavisini üstlendiklerini anlatan Çulcu, babanın tedavisinin 5 ay süreceğini, tedavi süreci sonunda da kimsenin yardımı olmadan protezleri ile ayağa kalkacağını aktardı.
Baba ve kızının tedavilerinin ardından hayatlarına Türkiye'de devam etmelerinin daha doğru olduğunu söyleyen Çulcu şöyle konuştu:
'Uyguladığımız protezler ömürlük şeyler değil. Özellikle gelişme çağı çocuklarında sık sık müdahale edilmesi gereken şeyler olacak. Yani biz bu ailenin hayatına gerçekten dokunmak istiyorsak Türkiye'nin içerisinde yaşamlarının bir şekilde desteklememiz gerek.'
Ülkeye alıp bakacaksanız böylelerine bakın ciğerimi yiyin. Kadıköy sahilinde nargile keyfi yapan suriyeliler gibilerini postalayın gitsin. Amk kenelerini gördükçe sinirlerim tepeme çıkıyor.
ne dertler var ya biz de en küçük bişey olsun hemen depresyona bağlıyoruz hemen isyan ediyoruz utandım kendimden
Her ne olursa olsun,suriyeli olanlarla ilgili ne denirse denilsin 10 yıl sonra dönüp baktığımızda kendimizle gurur duyacağız. Evet genç olanların türkiye de eğlenmesi askere ülkelerine gitmemeleri sinir bozucu bir durum.Daha kontrollü bir sığınmacı alımı olabilirdi.Ancak ne olursa olsun biz milyonlarca insanın hayatını kurtardık.