Babası Kadar Tanınmasa da Ondan Hiç Geri Kalmayan Bir Padişah: II. Bayezid

Fatih Sultan Mehmed, şüphesiz ki en fazla tanınan padişahtır. Peki tarihte kendine böylesine sağlam bir yer edinmiş olan, bu hükümdarın oğlu II. Bayezid'i ne kadar tanıyoruz?

1448'de doğan Bayezid temel eğitimlerinin ardından küçük yaşta Amasya'ya sancak beyi olarak atanmıştı.

Sultan II. Bayezid'ın batı tasviri bir portresi.

Genç şehzade buradaki görevi sırasında, çevresindeki birtakım kişilerin etkisiyle fazlaca eğlenceye, yeyip içmeye ve afyona merak sardı. Babası bu duruma çok kızdıysa da Bayezid bu çeşitli uyuşturucuları ''zayıflamak'' için kullandığını söyleyerek birçok özür ile kendini babasına affettirdi. Aynı zamanda 1471'deki Otlukbeli Savaşı sırasında babasının ordularına verdiği başarılı destekle kendini kanıtladı.

İstanbul'un Fatih'i II. Mehmed'in 1481'de hayata veda ettiğinin duyulmasıyla başkentte tam bir karışıklık başladı.

Osmanlı'da hükümdarların ölümü, yenisi tahta geçene kadar gizlenmeye çalışılırdı. Fakat II. Mehmed'in ölüm haberi gizlenemedi, başkentte Şehzade Cem ve Bayezid taraftarları arasında tam bir cepheleşme ve çatışma başladı. İki şehzadeye de haber gönderilmişti, kim önce ulaşıp tahtı alırsa o padişah olacaktı.

Konya'daki Şehzade Cem'e gönderilen habercinin yolunun kesilmesi Bayezid için büyük bir avantaj sağladı.

Aynı zamanda Bayezid'in taraftarlar onun oğlu Korkut'u, babası gelene kadar padişah ilan etmişlerdi. 22 Mayıs 1481'de başkente ulaşan Şehzade Bayezid, tahtı oğlundan devralarak resmen hükümdar oldu. Cem başkente ulaşamadıysa da Bursa'da adına hutbe okutup para kestirerek hükümdarlığını ilan etti.

Böylece II. Bayezid ilk savaşını kardeşine karşı vermek zorundaydı.

Şehzade Cem kendisi Anadolu'ya, abisinin de Rumeli'ye padişah olmasını teklif ettiyse de Bayezid hiç taviz vermedi. Cem iki defa yenildikten sonra 1482'de Rodos şövalyelerine sığınarak, Avrupa'nın elinde yarı esir bir vaziyete düştü. İki kardeş arasındaki taht kavgası sırasında ise, babaları devrinde fethedilen İtalya kıyılarındaki Otranto kaybedildi.

İki kardeş arasındaki mücadele için ayrıca bakınız:

Fatih Sultan Mehmed'in Yıllarca Avrupa'da Yaşayan Oğlu Cem Sultan ve İlginç Hayat Hikayesi

Kardeşinden endişe eden II. Bayezid bundan sonra savaş yerine Avrupa ile daha diplomatik bir ilişki içerisine girdi.

Çeşitli barış antlaşmalarıyla durumu muhafazaya çalıştı. Öte yandan doğudaki etkin güç olan Memlükler ile savaşa giriliyordu. Şehzade Cem'e destek vermeleri, zaten bir hayli gergin olan Memlük-Osmanlı ilişkilerini kopma noktasına getirdi. Birkaç yıl süren savaşların ardından 1491'de her iki taraf da bir şey elde edemeden sınırlarını koruyacak barış antlaşmasını imzaladı.

Babasına kıyasla II. Bayezid'in devrinde büyük fetihler olmadıysa da mevcut durum korunarak geliştirilmiştir.

Fatih Sultan Mehmed devrinde de gayet etkin görülen Osmanlı donanması, esas olarak II. Bayezid devrinde zirve seviyeye ulaşacaktır. Öyle ki bu gelişmeler Osmanlı'nın, denizlerin tartışmasız gücü olan Venedik ile tereddütsüz bir savaşa girmesine yetecektir. Kemal Reis bu devrin ön plana çıkan denizcileri arasında anılmaktadır.

Bundan başka bu devrin en büyük gelişmeleri de kültür alanında kendini göstermektedir.

Özellikle Yavuz Sultan Selim devrinde parlayacak olan ünlü din bilgini ve Şeyhülislam Kemalpaşazade, II. Bayezid devrinde yetişti. Bundan başka Mehmet Neşri, İdris-i Bitlisi gibi, günümüzde dahi yazdıkları halen kıymetinden bir şey kaybetmeyen tarihçiler, eserlerini II. Bayezid'e sundular.

1499-1502 yılları arasında Venedik ile denizlerde çarpışan Osmanlı, doğuda Şah İsmail'in taarruzuyla yeniden kara savaşlarına döndü.

Osmanlı'nın merkezi otoritesinden şikayetçi olan ve kanunlara dahil olmaktan hoşnut olmayan konargöçer Türkmen aşiretleri, kendilerini Şah İsmail'e daha yakın görerek onu tercih etmeye başladılar. O yıllarda Trabzon valisi olan Şehzade Selim (Yavuz), Şah İsmail'in tehlikesini görerek birkaç atakta bulunduysa da babası tarafından ikaz edilerek durduruldu.

Anadolu'da Şah İsmail'in taraftarları gün geçtikçe artıyordu. 1511'de onun takipçilerinden olan Şahkulu'nun başlattığı isyan ise çok büyük bir çatışma ortamına yol açtı.

Bu kanlı isyan çok güçlükle ve büyük uğraşlar sonunda bastırılabildi. Saltanatının son günlerinde böyle tehlikeli bir ayaklanmayla uğraşan padişah, tahtını oğlu Ahmed'e bırakmaya karar verdi. Bu haberi işiten diğer oğulları Selim ve Korkut ise mücadelede hiç tereddüt etmediler. Böylelikle II. Bayezid üç oğlunun taht savaşını da seyretmek zorunda kalıyordu.

Adaylar arasından ordunun saygı, sevgi ve güvenini kazanan Selim ön plana çıkıyordu

Üç kardeş arasında geçen kısa süreli mücadelenin ardından 24 Nisan 1512'de, Osmanlı tarihinde bir örneği daha görülmeyecek bir şekilde, II. Bayezid padişahlığı oğlu Selim'e bıraktı. Babasına saygıda en ufak bir kusur etmeyen Selim, eski padişahı bizzat şehrin çıkışına kadar uğurladı. 

Dimetoka'ya hareket eden II. Bayezid yola çıktıktan bir ay sonra hayata veda etti. Oğlu Selim tarafından zehirlendiği şeklindeki teoriler ileri sürülüyorsa da bunu doğrulayacak somut bir kanıt mevcut değildir. Cenazesi İstanbul'a getirilen padişah Beyazıt Meydanındaki camiye defnedildi.

Popüler İçerikler

Çok mu Çok İddialıyız? Brad Pitt'ten Daha İyi Oyuncu Olduğunu Söyleyen İlker Aksum Dillere Fena Düştü!
Bahar Dizisinde Timur'un Her Şeyi Anladığı Sahnedeki Çekim Hatası Gündem Oldu!
Bozdoğan Kemeri'ndeki Polis Barikatına Sosyal Medyadan Gelen İlk Tepkiler
YORUMLAR
03.08.2017

sofu beyazid, cem sultan'ın hakkını yemiştir. yükselme içindeki duraklamadır.

07.08.2017

atatürkü de osmanlıyı da bir arada sevemeyen beyin fukaraları defolsun başka memlekete ikisi de bu toprakların ve atalarımızın tarihi sevin sevmeyin. osmanlı torunluğu diyince de illa osmanlı kanından gelmemiz gerekmiyor. ak çomarlar yüzünden zaten başladı bu atatürk vs osmanlı çatışması. bunu tartışan beyinlere git gel yapayım..

03.08.2017

Osmanlının yönünü batıya ma doğuya çevireceğinin de savaşı verildi burada. Ne yazık ki kazanan doğu oldu.

04.08.2017

Hayır gayet de zihniyet olarak bunu yazdım. Fatih sultan Mehmet ve onun devlet erkanı gayet batıcıl bir devlet yönetimi kurmuşlardı. (Batıdan kasıt klasik yunan aslında) ve tüm Bizans mirasına sahip çıkan bir yapı içerisindeydi. Hatta Fatih' in çabalarıyla pek çok bilim adamı istanbul' a geldi. Rönesansdan etkilenme / yararlanma fırsatı vardı osmanlının. Cem sultan da karakter olarak Fatih' e benziyordu ama onun yerine daha gelenekçi olan Bayezid tahtı kazandı ve Fatih döneminde oluşan devlet erkanını yok etti.

TÜM YORUMLARI OKU (10)