Kısmetse Olur Aşkın Gücü programıyla ünlenen Yaren Dağ, Gökhan Çınar'ın sunduğu Katarsis programına konuk oldu. Çocukluğunu, gençliğini ve program sürecini anlatan Yaren, yaşadığı zorlukları tüm çıplaklığıyla anlattı.
Kısmetse Olur Aşkın Gücü programıyla ünlenen Yaren Dağ, Gökhan Çınar'ın sunduğu Katarsis programına konuk oldu. Çocukluğunu, gençliğini ve program sürecini anlatan Yaren, yaşadığı zorlukları tüm çıplaklığıyla anlattı.
'Garip bir hismiş. Yani ilk defa kamera önü kısmında bulundum. Biraz insanı geriyor en başta. Olmadığımız biri gibi kendimizi gösteriyoruz. Kendimi olmadığım biri gibi gösterdiğim için ufak bir pişmanlığım var. Kendi kendimin gazına geldim. 'Keşke yapmasaydım' veya 'Keşke söylemeseydim dediğim yerler var.'
'Sizin gördüğünüz lüks düşkünü, parayı çok seven, öfkeli, şiddete meyilli, bağıran bir kadındı. Ama içimde ne fırtınalar kopuyor bir ben bir Allah biliyor. Aslında vurgulamak istediğim şeyler tırnaklarımla kazıdığım için içimde yara olan şeylerdi, açığa çıktı. Bu bir reality show olduğu için aynı zamanda ön planda olmak istedim. İddialı bir giriş yaptım. 'Parasız erkeği annesi sever' dediğim için çok pişmanım. Aslında orada söylemek istediğim şey o değildi. Orada aslında buralara zor geldim, herkes gibi iyi standartlarda yaşamak istiyorum, standartlarım altında yaşamak istemiyorum. Kamera önü çok farklıymış, içimden başka bir şey çıktı.'
Ama asıl katılma amacı inatmış. 'Bir ilişkim varmış uzun yıllar süren. Ayrılmıştık. Ona inat olsun diye katılmıştım. Barışma imkanını sıfırlamak istedim. Benim elimde olsun diye, sonsuza kadar kapansın diye katıldım.'
'Yaşadım. Aşık olmadım, olduğumu zannettim. Aslında o çok hoşlanmakmış.'
Sıra programın en bilindik sorusuna geldi 'Nasıl bir evde dünyaya geldin?'
'Babam da huzursuz bir evde büyüyüp bunları görmüş.'
'Annem çocukları için susan, bastırılan, aşağılanan, çocuklarını çok seven bir kadındı. Hep 'Seni seviyorum' derdi. Hata da yapsam arkamda dururdu. Hep destekleyiciydi.'
'Hayatımın en zor gününü yaşadım. Siren sesinden nefret ediyorum. Onu o şekilde görmek istemedim. 10 gün boyunca arabada yattık hastane önünde. 10 gün sonunda bir çorba içelim dedik, hastanenin karşısına gittik. O sırada telefon geldi 'Gelin' diye. Şok oldum. Ağladım ama sessizdim. Sonra sustum, o cenaze kısmında donuktum. İçimde kaldı, atamadım.'
'Bu sefer de fazla zayıfladım. Bulimia hastalığına yakalandım. 40 kiloya kadar düştüm. Yeniden kilo alırım diye korkarak yemek yedim. Yemekten sonra çıkartıyordum. Mamalarla beslendim.'
'Sonra üç tane kızın olduğu bir araba durdu. Oradaki bir kadın kurtardı beni. O yüzden o zamanlar insanlara daha çok tepkiliydim. İnsanlardan nefret ettim. Beni kimse kurtarmadı. Annemin ve ablamın da o olaya destek olduğunu düşündüm. Şikayet ettim. Telefonumu da kırdım, hiçbiriyle aylarca görüşmedim. Annem ve ablamı da aramadım hiç. Yeğenim doğmasına rağmen... Sürekli kendimi koruma çabasındaydım. Kornadan korkardım. Yolda yürürken hep arkama bakardım.'
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarda buluşalım...