6 çocuğumuzun annesi Jessica, ben bunları yazarken birkaç gün sürecek bir iş gezisine çıkıyor.
Şimdi kimin
-çocuklara yemek yapıp onların karnını doyuracağını,
-onları zamanında okula götüreceğini,
-en küçük çocuğumuzun ne giyeceğini seçeceğini,
-günlük rutinlerine saygı duyup, bu sınırları koruyacağını,
-sarılmaya ihtiyaçları olduğunda sarılacağını, yaralarından öpeceğini,
-çocuklar kabus gördüklerinde onları rahatlatıp, yeniden uyutacağını,
- kardeşleriyle aralarındaki çatışmaları çözmelerine yardım edeceğini,
- günlerini nasıl geçirdikleriyle ilgili her detayı dinleyeceğini,
- onlara hikayeler okuyup, onlarla oyunlar oynayacağını,
-genç kızlarımızı ergenlik ve ilişki konularında destekleyeceğini,
- kibarlık, sevgi, sabır, dinleme, empati, güç, cesaret ve bütün iyi konularda örnek olabileceğini bilmek gerekiyor.
Çocuklarımın annesi uzaktayken bütün bunları kim yapacak?
Ben. O, benim. Çünkü ben bakıcı değilim. Ben onların oyun arkadaşları değilim.
Ben, onların babalarıyım. Onlara bakmak, yol göstermek ve onlarla ilgilenmek benim sorumluluğum.
Ve bütün zorluklarına rağmen ben bunu o kadar çok seviyorum ki...
Hayır, ev tepemize yıkılmayacak veya dağıtılmayacak ve çocuklar sıkıntı yaşamayacaklar. Çünkü babaları görev başında. Ve hayır, herhangi bir özel muameleyi veya takdiri hak etmiyorum. Çünkü benim yaptığım her ebeveynin yapması gereken ve aslında bakıldığında her annenin de bir takdir veya hayranlık almadan her gün yaptığı. Eşimle, ailemiz için yaptığımız her şey için birbirimize olan minnettarlığımızı dile getiriyor olmamız yeterli.
Olması gerekene alışık değil çünkü toplumumuz, erkekler yolda önden yürür, haftasonu keyfine göre dışarı tek başına kafa dinlemeye çıkar, maç planları yapar. Soran olursa zaten iş yeterince stresli dışarıda bari dinlenelim olur, bakmayacağın aileyi niye kurarsın anlamam ki, ego tatmini midir nedir???
ben de hep takılıyorum bu kelimelere. ev işleri kadınların görevi değildir. ev işi yaptığınız zaman evdeki kadına ''yardım etmiş'' olmazsınız. ev işi ''yapmış'', tonla işin bir kişinin başına yıkılmaması için ''bölüşmüş'' olursunuz.
bunlari izlerken icim huzur doldu.. biraz da kalbim burkuldu be kalbim sakat bi cocukluk geçirdiğim geldi aklıma, her çocuğun tek ihtiyaci oyun oynamak, huzurlu bi sekilde..:)