Başbakan Yardımcısı Babacan, küresel ekonomiyi değerlendirirken, 'Dikkatli olmamız gereken pek çok alan var. Rahatlık tuzağına düşmememiz gerekiyor; biz de bunu biliyoruz' dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında, tüm G20 toplantılarında olduğu gibi üyelerin tam bir mutabakat ile toplantıyı neticelendirdiklerini, planladıkları şeylerin pek çoğunu yılın sonunda Antalya'daki liderler zirvesinde gerçekleştirmiş olacaklarını söyledi.
Dün küresel ekonomiyi değerlendirdiklerini, bugün de büyüme stratejilerine odaklandıklarını aktaran Babacan, sonrasında ise uluslararası finansal sistemin mimarisine değindiklerini, bunun IMF kotası ve başkanların reformlarıyla ilgili olduğunu kaydetti.
Bazı önde gelen gelişmiş ekonomilerin mevcut durumunun geçen yıla oranla daha iyi olduğunu gördüklerini bildiren Babacan, İngiltere ve ABD'deki büyüme oranlarının öncesine kıyasla daha yüksek olmasını örnek verdi.
Küresel ekonomideki büyümenin büyük bir kısmının gelişmekte olan ülkelerden geldiğini vurgulayan Babacan, 'Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş olan ülkelere oranla daha yüksek büyüme oranları sergileyeceğini söyleyebiliriz. Tabii ki bu çerçevede pek çok risk alanları da var. Dikkatli olmamız gereken pek çok alan var. Herhangi bir şekilde rahatlık tuzağına düşmememiz gerekiyor ve biz de bunu biliyoruz' şeklinde konuştu.
'Petroldeki keskin düşüş büyük sürpriz oldu'
Babacan, petroldeki keskin düşüşün büyük sürpriz olduğunu belirterek, geçen yıl sorulsaydı, kimsenin petrol fiyatlarının bu kadar düşeceğine inanmayacağını söyledi.
Petrol fiyatlarındaki düşünün global ekonomiye etkisinin olumlu olduğunu gördüklerini anlatan Babacan, ancak bazı somut değişiklikler olduğunu da kaydetti.
Son dönemde parasal politikalarla ilgili kararların global ajandaları etkilediğini aktaran Babacan, ekonomilerdeki zayıflıkları önleyebilmek için bazı tedbirlerin alındığını, ancak istikrarı hedefleyen parasal politikaların uygulanması gerektiğini gördüklerini dile getirdi.
Politikaların net bir şekilde ortaya konması ve negatif bir algı oluşturmaması için iletişiminin de iyi bir şekilde yapılması gerektiğini vurgulayan Babacan, bu sabah büyüme stratejileri üzerinde geniş bir görüşme yaptıklarını ifade etti.
Ali Babacan, 2015 yılının bir uygulama, bir icra yılı olacağının altını çizerek bunun için bir takip mekanizması oturtmaya karar verdiklerini söyledi.
'Uluslararası finansal mimari üzerine de görüştük'
Babacan, 'Eğer yatırım özellikle üretken bir yatırımsa, bir ülkeye uzun vadede yardımcı oluyor' dedi.
Uluslararası finansal mimari üzerine de bir görüşme gerçekleştirdikleri bilgisini veren Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
'IMF 2010 kota reformu tüm G20 ülkeleri tarafından kabul edildi. Ama sadece bu değil; 146 ülke, parlamentolarında bu reformu onayladılar. Dolayısıyla bu reformların gerçekleştirilmesi anlamında hem ciddi bir siyasi irade var, hem de ciddi bir sahiplik. G20 masası etrafında da bunun mümkün olan en kısa sürede tamamlanması için çok ciddi ve güçlü bir irade ortaya kondu. Bu arada eğer herhangi bir gecikme yaşanırsa, diğer opsiyonların da değerlendirilmesi konuşuldu.'
'Reformların uygulanması konusunda fikir birliğine vardık'
Babacan, 2015 yılını, gündemi itibarıyla çok önemli adımlar atılması gereken bir yıl olarak değerlendirdiklerini ve giderek daha fazla sayıda gelişmekte olan ülkenin bu çalışmaya katılmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.
OECD'nin KOBİ'lerle ve vergilendirmeyle ilgili yaptığı çalışmaların tüm G20 üyesi ülkeler tarafından onaylandığını vurgulayan Babacan, 'Finansal regülasyonlar açısından değerlendirdiğimiz zaman da 2015 yılı için buradaki hem gündemin üzerinde, hem de zamanında tam ve tutarlı bir şekilde mutabık kalınan reformların uygulanması konusunda fikir birliğine vardık' ifadelerini kullandı.
Finansal İstikrar Kurulu'nun (FSB) yaptığı çalışmalara da çok müteşekkir olduklarını dile getiren Babacan, G20 üyelerinin bu noktada konuyu sahiplendiklerini söyledi.
Babacan, finansal regülasyonların doğru bir şekilde zekice yapılması ve zamanında uygulanmasının çok daha güçlü bir istikrarın tüm dünyada gerçekleşmesini sağlayacağını anlattı.
İstikrarın daha iyi olduğu noktada çok daha iyi bir güven ortamı oluştuğuna dikkati çeken Babacan, bunun günün sonunda büyümeye daha fazla destek sağladığını vurguladı.
'G20 toplantısı bizi ileri taşıma noktasında çok önemli bir sıçrama vazifesi gördü'
Ali Babacan, terörizmin finansmanıyla mücadele konusunda da değerlendirmelerde bulunarak, özellikle G20 üyesi ülkelerin terörizm karşısında çok ciddi bir tutum sergilediğini söyledi.
Terör örgütü DEAŞ tarafından öldürülen Japon rehineler için bir kez daha taziyelerini sunan Babacan, 'Paris'te yaşanan terör olaylarını da lanetliyoruz. İlgili ülkelerin yaşadığı üzüntüleri paylaşıyoruz. Terörizmle ilgili karşılıklı olarak aynı fikir ve duygulara sahibiz. Dolayısıyla bu noktada ilgili uluslararası standartlara uyum konusunda ki bunların içinde bilgi paylaşımı gibi konular var; ilgili ülkelerin çalışmalarını hızlandırmasını istiyoruz' diye konuştu.
Gerçekleştirilen G20 toplantısının kendilerini ileri taşıma noktasında çok önemli bir sıçrama vazifesi gördüğünün altını çizen Babacan, sözlerini şöyle tamamladı:
'Önümüzde 9 aylık süreç var. Zirveye kadar çok fazla toplantı gerçekleşecek. Nisan ayında hem bakanlar hem başkanlar olarak yine Washington'da ABD'de bir toplantı gerçekleştireceğiz. Sonra Türkiye'de ikinci toplantımızı yapacağız. Peru'da yine bir başka toplantı düzenleyeceğiz. Çalışma ve ticaret bakanlarımız bir araya gelecek ve eylül çalışma bakanları toplantısını maliye bakanları toplantısının hemen ardından gerçekleştireceğiz. Toplantılar iç içe geçecek. Turizm bakanlarımız, tarım ve gıda bakanlarımız, küresel anlamda gıda güvenliği konularını, enerji bakanlarımız ise enerjiye erişimle ilgili konuları ele alacak. Bunların pek çoğu da bizim önceliklerimiz içinde.'
Babacan soruları yanıtladı
Başbakan Yardımcısı Babacan, katılımcıların sorularını da yanıtladı.
Ülkelerin yatırım programlarına ilişkin herhangi bir taahhüt verip vermediğine ilişkin soruya Babacan, yatırım programlarının ilgili ülkelerin liderliğinde ve sahipliğinde gerçekleştirilmesi gerektiği konusunda mutabık kaldıklarını, dolayısıyla her ülkenin şu anda kendi bünyesinde, kendi programı üzerinde çalışmasını yaptığını belirtti.
Ali Babacan, 'Bazı ülkelerde çok daha uzun vadeye yayılmış bazı programlar olabilir. Ya da bazıları daha kısa vadeye yayılmış programlar olabilir. Bunları bekleyip görmemiz gerekecek ama bizim mutabık kaldığımız anlaşma şu ki; bu programların ilgili ülkeler tarafından çalışması yapılmalı. Kendi bünyelerinde gerçekleştirmeliler ama G20 ülkeleri içerisinde çok ciddi bir konsensüse vardığımızı söyleyebilirim. Mutlaka ülkelerin daha fazla kaliteli ve nitelikli yatırıma önem vermeleri gerekiyor' değerlendirmesinde bulundu.
Yunanistan'ın Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinde son dönemde yaşananlara yönelik herhangi bir görüşme yapılıp yapılmadığı sorusuna Babacan, 'Yunanistan, komşu ülkemiz. Yunanistan'la ilgili herhangi bir konuşma veya bir tartışma ortamı olmadı. Ancak tabi ki ikili görüşmeler esnasında bununla ilgili konular ele alındı. Ben 'Kaç tane ikili görüşme yapıldı? Kaçında bu konu ele alındı' bilmiyorum. Buradan bazı meslektaşlarımın Atina ve Brüksel'e geçeceklerini biliyorum. Finansal organizasyonlarla ilgili görüşmeler yapılacak. Tabii ki gündemde olan önemli bir konu. Dün de değindiğim üzere; mümkün olan en kısa sürede karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm olmasını umuyorum' cevabını verdi.
Bir soru üzerine Türkiye'nin fiyat istikrarı ve genel enflasyon hedefleri açısından TCMB'nin kuru çok ciddi olarak yakından takip etiğine işaret eden Babacan, 'Hükümetin bir üyesi olarak herhangi bir şekilde daha fazla ayrıntıya girmeyeceğim. Hükümet temsilcilerimiz de burada. Onların kendileriyle görüşüp, yorumlarını alabilirsiniz' dedi.
'Her bir ülkenin para birimi ile ilgili olarak farklı tercihi olabilir'
Kurlardaki oynaklık ile ilgili olarak görüşmeler yaptıklarını ifade eden Babacan, bu konuyu nasıl ele alabileceklerini ve bu oynaklığı nasıl ele almaları gerektiğini değerlendirdiklerini söyledi.
'Her bir ülkenin burada para birimi ile ilgili olarak farklı tercihi olabilir. Bu para birimi çok değerli, az değerli, hak ettiği değeri bulmuyor, bu konuda herhangi bir değerlendirmemiz olmaz. Ulusal politikalarında burada etkili olabileceğini görebiliyoruz' diyen Babacan, bunun bazen tahmin edilenden de fazla olabildiğini aktardı.
Bu noktada tabi merkez bankalarının da önemli bir rolü olduğuna dikkati çeken Başbakan Yardımcısı Babacan, ama G20 platformunun herhangi bir şekilde fazla değerlenen ya da az değerlenen para birimlerini değerlendirme platformu olmadığını kaydetti.
Volatilitenin önemli bir konu olduğuna değinen Babacan, 'Ortak bir anlayışımız da var. Volatiliteyi nasıl indirebileceğimiz ve öngörülebilirliği daha fazla nasıl sağlayabileceğimiz konusunda görüşmeler yaptık. Tabi ki merkez bankaları bu noktada daha tahmin edilebilir olma yolunda çok ciddi çalışmalar yapıyor. İletişim noktasında da farklı çalışmalar yapabilirler. İyi iletişim kilit nokta. Piyasaları volatilitenin etkilememesi açısından önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum' ifadelerini kullandı.
G20 ülkeleri arasında güçlü bir mutabakat var
Yapısal reformların ertelenemez olduğu konusunda G20 ülkeleri arasında güçlü bir mutabakat olduğunu dile getiren Babacan, pek çok ülkede maliye politikaları ve para politikalarının sınırına gelinmiş durumda olduğunu söyledi.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney'in bir merkez bankası başkanı olarak yapısal reformlara vurgu yapmasının çok doğal olduğunu hatırlatan Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
'Bazen merkez bankalarının elinde sihirli bir değnek var, ellerindeki enstrümanlarla ekonomideki bütün sorunların çözülebileceği güçlü, sürdürülebilir bir büyümeye ülkeleri tek başına sokabileceği düşünülüyor. Bu yanlış bir kanaat. Merkez bankaları uygun bir ortam hazırlamakta üstelik onu da sınırlı bir süre için yapabilmekte. Merkez bankalarının elindeki enstrümanlar bir ülkenin sürdürülebilir, sağlam ve güvenilir bir şekilde büyümesi için yeterli enstrümanlar değil. Dolayısıyla merkez bankaları bulundukları ülkede ortamı hazırlamalılar, şartları oluşturmalılar. Ama asıl büyüme potansiyelini artıracak büyümenin daha güçlü ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak adımların ancak ve ancak yapısal reformlarla gerçekleştirilmesi mümkün.
Bu hükümetlerin görevidir. Meclislerin görevidir. Dolayısıyla bizim özellikle uygulama diye yaptığımız vurgunun özünde de bu vardır. Pek çok ülkede neler yapılması gerektiği belli. G20 ülkeleri neler yapacaklarını yazmışlar ve G20 platformuna ortak bir şekilde bildirmişler. Binden fazla taahhüt var. Reform ve makro ekonomi politika taahhüdü var. Önemli olan bunların uygulanması. Bazı ülkelerde de reform yorgunluğu doğru. Reformlarının bazıları, siyasi maliyet getiren zor reformlar. Ama gerekli reformlar. Önemli olanda zor ve gerekli olanı yapabilmek. Bunu gerçekleştiren ülkeler kendini farklılaştırıyor. Ayrıştırıyor ve gerçekten iyi bir performans ortaya koyuyor. Geciken ülkelerde de ekonomik toparlanma kalıcı olamıyor.'
'G20 ülkeleri özellikle terörizmle mücadele konusunda çok daha derin bir işbirliği içerisinde olduğunu söylediniz. Bu işbirliğini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Bu noktada bazı spesifik hedefleriniz var mı?' sorusunu Babacan, 'Terörizmin finansmanı ve bununla nasıl mücadele edeceği G20 resmi bildirisinde tebliğ edildi. Ekinde de bunun ayrıntıları var' şeklinde yanıtladı.
Başçı'nın taşınması
Ali Babacan, 'Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın lojmanından taşınması üzerine artan bir söylenti var. İstifa söylentileri. Siz bu söylentileri nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna, 'Ben derim ki, hiç bir söylentiye kulak asmayın. Bilgileri sağlam kaynaklardan alın. Gerçekten ilgili ve yetkili olanlardan alın' yanıtını verdi.
Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde yaptığı yazılı açıklamada, büyüme stratejileri çerçevesinde sağlam bir düzenleme gerçekleştirmeye açık olduklarını belirterek, 'Küresel büyümenin en az yüzde 2 yükseltilmesi ve önümüzdeki 4 yıl boyunca milyonlarca yeni iş imkanı yaratılması için alınan eylem çağrısını destekliyorum' degerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Sümeyye Dalkılınç -Zeynep Duyar, Ümit Çevik, Belgin Yakışan
AA