Azra Akın, sadece taç takarak güzel olunamayacağını bir kez daha gösterdi bizlere...❤️
Azra Akın 2017 yılında Atakan Koru ile dünya evine girmişti. Hem de davullu, zurnalı ve oldukça mütevazı bir Trakya düğünü ile evlenmişti.
Kısa bir süre sonra da minnoşlar minnoşu Demir dünyaya geldi...
Şuna bir bakar mısınız lütfen?
Annesi onu "tavşanım" diye seviyormuş, gerçekten de tam bir minik tavşan 🐰
Azra Akın, gönlü öyle güzel bir anne oldu ki sadece kendi çocuğuna değil, elinin uzandığı tüm çocuklara şefkatini vermeye başladı. Bakırköy'de bulunan Kadın Cezaevini ziyaret eden Azra Akın, hapishanede doğan 40 tane çocuğu dışarı çıkardı. Çünkü gökyüzü en çok çocukların hakkı...
Azra Akın, çocukların o mutlu anlarını Instagram hesabından şu sözlerle paylaştı: "Bu çocuklar cezaevlerinde anneleriyle yaşayan yavrularımız. Ne olursa olsun sağlıklı büyümek hepsinin hakkı."
"Anne ve babaları cezaevinde olduğu için hiç bir yavruları görmezden gelemeyiz."
Ayrıca bu çocuklar anneleriyle birlikte cezaevlerinde büyümek zorunda iseler şartlarının dışardaki yaşıtlarından farklı olmadığından emin olmalıyız ki vicdanlarımız rahat olsun"
"Sormak istiyorum acaba bu çocukların beslenmeleri, sağlıkları, eğitimleri konusunda herşey yolunda mı?"
"Psikolojileri nasıl? Çünkü unutmayalım sağlıklı şartlarda büyümeyen her bir çocuk vicdanlarımızda kapatılması mümkün olmayan büyük bir yara olarak yaşayacaktır."
Güzelliğin sadece taç takmakla ilgili olmadığını öyle güzel kanıtladın ki Azra Akın, iyi ki varsın. Şefkatine ve yüreğine sağlık...
bir ders kapsamında yaptığım araştırmada cezaevinde doğan yada büyüyen çocuklara ekstra ekmek hakkı yatak hakkı gibi temel haklar bile verilmiyor. Annesi ile yemeği paylaşmak yatağı paylaşmak durumunda bırakılıyorlar. Bazı cezaevlerinde devam eden revir günü uygulaması yüzünden hasta olsalar bile doktor göremeyebiliyorlar. Yeterli alan olmadığı için çoğu çocuk yürümeyi emeklemeyi ya geç öğreniyor yada öğrenemiyor. Anne tutuklu ise koğuşta kaldığı için diğer mahkumların sus demeleri yüzünden çoğu çocukta iletişim eksikliği konuşmada bozukluk görülüyor. Kreşe giderken bile mahkumların geçtiği cihazlardan geçiriliyorlar. Mahkumlara uygulanan her şey bifiil çocuklara da uygulanıyor. Dahası gelişimleri için gerekli oyuncaklar koğuşlarda olması yasak olan şeyler arasında , sadece peluş oyuncaklara izin var. Aslında ne büyük , ne çok kanayan bir yara hayal bile edemezsiniz. Buna parmak basan ilgi gösteren çare arayan ünlü ünsüz herkese ihtiyaç var.
Uçurtmayı vurmasınlar filminde farketmiştim bu konuyu, yıllar sonra ilk defa olumlu bir haber ..
Tüm ünlü ya da zenginlere örnek olur inşallah 🙏🏻 o güzel yüreğine saglık.
bir ders kapsamında yaptığım araştırmada cezaevinde doğan yada büyüyen çocuklara ekstra ekmek hakkı yatak hakkı gibi temel haklar bile verilmiyor. Annesi ile yemeği paylaşmak yatağı paylaşmak durumunda bırakılıyorlar. Bazı cezaevlerinde devam eden revir günü uygulaması yüzünden hasta olsalar bile doktor göremeyebiliyorlar. Yeterli alan olmadığı için çoğu çocuk yürümeyi emeklemeyi ya geç öğreniyor yada öğrenemiyor. Anne tutuklu ise koğuşta kaldığı için diğer mahkumların sus demeleri yüzünden çoğu çocukta iletişim eksikliği konuşmada bozukluk görülüyor. Kreşe giderken bile mahkumların geçtiği cihazlardan geçiriliyorlar. Mahkumlara uygulanan her şey bifiil çocuklara da uygulanıyor. Dahası gelişimleri için gerekli oyuncaklar koğuşlarda olması yasak olan şeyler arasında , sadece peluş oyuncaklara izin var. Aslında ne büyük , ne çok kanayan bir yara hayal bile edemezsiniz. Buna parmak basan ilgi gösteren çare arayan ünlü ünsüz herkese ihtiyaç var.