Aziz Yıldırım Hakkında Suç Duyurusu!

Fenerbahçe Kulübü'nün eski yöneticisi Recep Özcan, Aziz Yıldırım ve F.Bahçeli yöneticiler hakkında kulüp tüzüğünü ihlal ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Recep Özcan ve Timur Özcanoğlu adına, Avukat Ertuğrul Yönet ve Cansın Yönet İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Yargıtay'dan cezaları onanan kişilerle ilgili dava açılması talebinde bulundu.

Suç duyurusuyla ilgili açıklamalar şöyle:

1-Müvekkillerim Recep ÖZCAN ve Timur ÖZCANOĞLU; Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği üyeleridirler Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği 5253 sayılı Dernekler Kanununa tabi kamu yararına çalışan bir spor kulübüdür.

2-Şüphelilerden Aziz YILDIRIM, İlhan Yüksel EKŞİOĞLU ve M.Şekip MOSTUROĞLU İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 2 Temmuz 2012 tarih, 2011/63 esas, 2012/71 karar sayılı hükmüyle şike ve örgüt kurma suçlarından mahkum olmuşlardır.(EK-1) Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından bu karar 17.01.2014 tarihinde onanmış ve kamuoyuna duyurulmuştur.(EK-2)

3- İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/63 Esas, 2012/71 Karar sayılı hükmü Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından onanması ile ;

Yargıtay 5. Ceza dairesinin 17/01/2014 tarihinde onamış bulunduğu İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin Aziz YILDIRIM ile ilgili hüküm gereğince 5237 Sayılı TCK’nın 220/1. Maddesi gereğince neticeten iki yıl altı ay hapis cezasına çarptırılmasına,

5237 Sayılı TCK’nın 53/1 , a ) sürekli,süreli veya geçici bir kamu görevini üstlenmesinden b)seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan

c) velayet hakkından;vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan

d) vakıf,dernek,sendika, şirket,kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya deneticisi olmaktan

e)bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten YOKSUN BIRIKILMASINA KARAR VERİLMİŞTİR.

6222 Sayılı kanuna göre kanunun 1,11/4-b ve c 11/10 maddeleri uyarınca iki yıl dört ay hapis ve 18753 gün adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Sanık Aziz YILDIRIM 6259 Sayılı kanun ile eklenen 6222 Sayılı kanunun 11/11 maddesi uyarınca spor kulüplerinin,federasyonlarının bünyesinde faaliyet icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan YASAKLANMASINA, ayrıca sanık hakkında 6222 Sayılı yasanın 18. Maddesi uyarınca güvenlik tedbiri olarak spor musabakalarını SEYİRDEN YASAKLANMASINA, karar kesinleştiğinde gereği için bir örneğinin emniyet genel müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir.

Sanık hakkında İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş bulunduğu karar Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 17/01/2014 tarihli onama kararı ile onanmış bulunduğundan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kesinleşmiş olup, karar gereği infazı yapılması gerekir. Bu kararın infazının yapılabilmesi için sanığa tebligatı gerekmemektedir.

4-Yargıtay kararının kamuoyuna duyurulmasından hemen sonra şüphelilerden Aziz YILDIRIM yargıtay kararını tanımadıklarını kamuoyuna görsel ve yazılı medya aracılıyla ilan etmiştir. Bunun yanında yukarıda isimleri yazılı yönetim kurulu üyelerinin oluşturduğu Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı resmi web sitelerinden açıklama yaparak “HEPİMİZ ÖRGÜT ÜYESİYİZ, YARGITAY KARARINI TANIMIYORUZ.” açıklamalarında bulunmuşlardır.(EK-3)

Bu açıklamalar Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9 ve 138. Maddelerini açıkça aykırı beyanlardır.

T.C Anayasasının 9. Maddesi ;“Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.”

T.C Anayasasının 138. Maddesi; “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.

Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.

Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Hükümlerini emir eder.

Bu hükümleri şüpheliler kamuoyu önünde açıkça, bilerek ve örgütlü olarak çiğnemişlerdir.

6222 sayılı yasanın 11. Maddesi;

“(1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

(2) Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur.

(4) Suçun;

a) Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle,

b) Spor kulübünün yönetim kurulu başkan veya üyeleri tarafından,

c) Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde,

ç) Bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla,

işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

(6) Bu madde hükümleri;

a) Milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını sağlamak amacıyla,

b) Spor kulüpleri tarafından kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine müsabakada başarılı olabilmelerini sağlamak amacıyla,

prim verilmesi veya vaadinde bulunulması halinde uygulanmaz.

(7) Suçun spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüzbin Türk Lirasından az olamaz.

(8) Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ceza verilmez.”

Hükümlerini emir eder.

Bu yasa hükmü ve Yargıtay onaması karşısında şüphelilerden Aziz YILDIRIM, İlhan Yüksel EKŞİOĞLU ve M.Şekip MOSTUROĞLU “KAMU GÖREV VE HİZMETLERİNDEN YASAKLANMIŞLARDIR”

Yargıtay onama kararı ile hüküm kesinleşmiş ve o andan itibaren Fenerbahçe Spor Kulübü Tüzüğünün 6. Maddesi gereğince de şüphelilerden Aziz YILDIRIM, İlhan Yüksel EKŞİOĞLU ve M.Şekip MOSTUROĞLUNUN Kulüp üyelikleri düşmüştür.

Fenerbahçe Spor Kulübü Derneğinin Tüzüğünün 6. Maddesi;

“Onsekiz yaşını bitirmiş, fiil ehliyetine sahip bulunan ve tüzükte öngörülen amaca katkıda bulunabilecek yetenek ve niteliklere sahip ve Fenerbahçelilik ruh ve sevgisi ile dolu olan her gerçek kişi, Kulübe üye olabilir.

Ancak ;

a)Kötü şöhret sahibi olanlar;

b)Cezaları tecil edilmiş veya affa uğramış olsalar bile, yüz kızartıcı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkum olanlar;

c)Yönetim Kurulu kararıyla üyelikten çıkarılmış olanlar, Kulüp üyeliğinden istifa ederek ayrılanlar ve Disiplin Kurulu tarafından haklarında kesin ihraç kararı verilmiş olanlar ;

d)Türkiye’de oturma hakkına sahip olmayan yabancılar ;

e)Niteliği ne olursa olsun Kulübe borçlu olanlar ;

f)Yasalarda derneklere üye olmaları yasaklanmış olanlar ;

g)Türü, niteliği ve kapsamı yönünden, Kulübün faaliyet alanına giren konularda faaliyet gösteren başka bir spor kulübüne üye olanlar,

Fenerbahçe Spor Kulübüne üye olamazlar.” Hükümlerini getirmiştir.

Buna rağmen 22.01.2014 tarihinde Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulunun yapmış olduğu toplantıya, Aziz YILDIRIM, İlhan Yüksel EKŞİOĞLU ve M.Şekip MOSTUROĞLU yasa ve tüzük hükümlerini yok sayarak, düşmüş olan üyeliklerine rağmen katılmışlardı.

Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği Tüzüğünün 35. Maddesinin 3. Fıkrası;

“Başkan veya Yönetim Kurulu üyesi, Kulüp ile kendisi, eşi ve çocukları arasındaki hukuki işlem veya uyuşmazlık konusunun görüşüleceği toplantıda bulunamaz ve alınması gereken kararlarda oy kullanamaz.”

Hükmünü emir eder. Bu hükümde ihlal edilmekle kalmamış, 24.01.2014 tarihinde(BUGÜN) yapılacak olan toplantıya da hükümleri kesinleşen şüphelilerin de katılacağı kamuoyuna duyurulmuştur.

5-Şüpheliler eylem ve söylemleriyle, ANAYASAYA, YASALARA, TÜZÜKLERE AYKIRI DAVRANARAK, TOPLUMUN ANAYASA YASA VE MAHKEME KARARLARINA İNANCINI ZEDELEMİŞ VE YARGI KARARLARINA UYMAMIŞLARDIR.

Türk Ceza Kanunun 257. Maddesi;

“(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Hükümlerini getirmiştir. Şüphelilerin tamamı bu konuda da yasaya aykırı davranmışlardır.

6-Hukuk devletinin temel unsuru bütün devlet faaliyetlerinin hukuk kurallarına uygun olmasıdır. Hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren bu hakları koruyucu, adil bir hukuk düzenini kuran bunu devam ettirmeye kendini zorunlu sayan ve bütün faaliyetlerinde hukuka ve Anayasaya uyan bir devlet olmak gerekir. Hukuk devletinde kanun koyucu da dahil olmak üzere devletin bütün organları üstünde hukukun mutlak bir hakimiyete haiz olması, kanun koyucunun yasama faaliyetlerinde kendisini her zaman Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile bağlı tutması lazımdır. Zira kanunun da üstünde kanun koyucunun bozamayacağı temel hukuk prensipleri ve Anayasa vardır(Anayasa Mahkemesi 11.10.1963 tarih 1963/124E. AMKD, Cilt 1, s.429

7-Anayasanın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin hukuk devleti olduğu vurgulanmakta ve 138. maddesinin son fıkrasında Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarını uygulamak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez şeklinde açık, kesin ve buyurucu bir kurala yer verilmektedir. Devlet organlarının bile mahkeme kararlarının uygulamasına ve değiştirmesine cevaz verilmediği bir hukuk düzeninde, şüphelilerin mahkeme kararlarını yerine getirmemek gibi bir gücü yoktur.

8-Şikayet dilekçemize konu olan sanıklar Türkiye Cumhuriyeti Ceza mahkemesinin verdiği ve T.C Yargıtay 5. Ceza Dairesinin onanarak kesinleşen bir mahkumiyet kararı olduğu halde sanıklar ve şüpheliler bireysel ve hayali gerekçelerle mahkeme kararını TANIMADIKLARI gibi Anayasa gereği bağımsız mahkemelerin saygınlığını rencide edecek şekilde beyanlarda bulunmaktadırlar. Hukuki yapının verdiği bir kararı benimsemiyor olabilirsiniz,bu ifadenizin yine yasal çerçeve içinde ifade edilmesi gerekir. Sanık ve şüpheliler hukuki davranmak yerine yine yasalar gereği suç oluşturacak şekilde davranışlarına örgütsel olarak ısrarla devam ettirmektedirler.

Sanık ve şüphelilerin davranışlarına örnek olması açısından bugün gazetelerde haber olarak geçen ‘dünyanın en büyük spor kulübü sayılan Barcelona’nın başkanı Sandro Rosell istifa etti.Gerekçe, Brezilyalı futbolcu Neymar’ın transferindeki usulsüzlük iddiaları. Transferde harcanan 57milyon euronun nerelere verildiği çok açıklanmıyor. Başkan Rosel şöyle dedi: ‘transferde usulsüzlük ve yolsuzluk yok ama basındaki iddialar nedeni ile benim şahsımdan daha değerli olan kulübüm yıpranıyor. Mahkemede aklanıp göreve dönmek istiyorum.’

İki spor kulübü iki farklı davranış. Birisi takdire şayan diğeri kanaatimizce yargılanarak yeniden cezalandırılması gerekmektedir.

9-Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulunun 24.01.2014(bugün) tarihinde yapacağı yönetim kurulu toplantısına katılacakları ilan edilen Aziz YILDIRIM, İlhan Yüksel EKŞİOĞLU ve M.Şekip MOSTUROĞLU’nun, yukarıda açıkladığımız açık yasa hükümlerine göre katılmamalarını sağlamak üzere ve Fenerbahçe Spor Kulübü Derneğinin 25/01/2014 (YARIN) yapacakları Yüksek Divan Kurul toplantısına da haklarındaki hüküm ve Kulüp tüzüğü gereğince katılmamaları gerektiğinden kolluk kuvvetlerinin görevlendirilmesini talep etmekteyiz.

SONUÇ VE İSTEM:

Yukarıda açıklanan ve resen tespit edilecek durumlar karşısında;

1-Hükümleri kesinleşmiş bulunan şüpheliler Aziz YILDIRIM, İlhan Yüksel EKŞİOĞLU ve M.Şekip MOSTUROĞLU’nun 24.01.2014(bugün) yapılacak olan yönetim kurulu toplantısına ve 25/01/2014 (yarın) tarihinde yapılacak olan Yüksek Divan Kurul toplantısına katılmalarını güvenlik güçlerince engellenmesi için ilgili güvenlik birimlerine görev verilmesine,

2-Şüpheliler hakkında yukarıda belirtilen Anayasa, Yasa, Tüzük hükümleri göz önüne alınarak, TCK’nın ihlal edilen maddeleri gereğince soruşturma başlatılmasına, iddianame hazırlanmasına ve dava açılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim. Saygılarımla. 24.01.2014

Av.Ertuğrul YÖNET – Av. Cansın YÖNET

Popüler İçerikler

Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı