Bu film çok saçma, ben milletimi bilirim, o kadar Türk bir otobüste İsveç’in ortasında bir hafta kalacak ve dışarı bile çıkmayacaklar, o kadar zamanda o Türkler dışarı çıkar, üç-beş sarışın hatun düdükler, iki de kebapçı dükkânı açar.
Sizler beni öldürmek isteyen bağnazlar ve yobazlardan çok daha kötüsünüz. Çünkü onlar; sizlerin korkaklığı, yüreksizliği, ödlekliği, pısırıklığı, sünepeliği, ikiyüzlülüğü sayesinde var olmaktadırlar. Daha ne zamana dek susarak ödün vereceksiniz?
Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.
İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur.
Bir yanlışlık var; sen bu denli güzel, ben bu denli sevdalı olmayacaktık.
Oğlum, her şeyi yap, yalnız yalan söyleme! Çünkü, dünyada en çok doğuran şey yalandır. İnsan bir küçücük yalan söyledi mi, o yalanını gizlemek için biraz daha büyük yalan söylemek zorunda kalır.
İnsan, birisine saygı duyuyorsa, onu gözünde yüceltiyorsa, o kişide kusur göremez, her dediğine hiç düşünmeden doğru diye inanır.
Hep düşünüp duruyorum: Kız olmak, daha doğuştan bir şanssızlık mı?