M.Ö. 356 yılında doğan ve az zamanda çok büyük işler başaran Büyük İskender, tarihteki en başarılı komutanlardan birisiydi. Ege coğrafyasından yola çıkarak Anadolu, Mezopotamya ve hatta Orta Asya topraklarını ele geçirmişti. Belki tek başarısızlığı, teşkil ettiği bu büyük imparatorluğun kendisinden sonra istikrarlı bir biçimde sürdürülememiş olmasıydı. Biz burada tahta geçişinden itibaren, yaptığı büyük savaşlar etrafında Büyük İskender'in yaşamını incelemeye çalışacağız.
Not: Bu yazıda Ord.Prof Dr. Arif Müfid Mansel'in Ege ve Yunan Tarihi adlı eserinden faydalandık.
Rivayete göre İskender Babil'in lanetli sayılan bir kapısından içeri girmiş uyarmalarına karşın ne kadar doğrudur bilinmez ama İskender lanetli görülen kapıdan geçtikten sonra hastalanıyor ve kısa süre içinde de hayatını kaybediyor Tabi bunların hepsi bir efsaneden de ibaret olabilir çünkü büyük bir kralın o Zaman'larda imkansız görülen Zafer'lerin kazandırmasını sağlaması ölümünde de efsane oluşturuyor
Anadolunun yerel halkını (Ermeniler Süryaniler değil) hellenleştirmeye çalışması, Perslerin kutsal kitaplarını yaktırması, Persepolis'i yaktırması yaptığı en kötü işlerdi.
Bu adamın ölüşü bu kadar basit değil. Penguin Readers'ın Alexander the Great kitabında okuduğum şekilde ordusu 10 yıldır aralıksız savaşmaktan isyan ediyor. İskender eve dönüyor ve geri dönerken son bir Hint kalesini almaya çalışıyor. Kaleyi alıyor ama bir mızrakla yaralanıyor. Çok zayıflıyor, güçsüzleşiyor, yüksek ateşlerde kıvranıyor ama iyileşiyor. Sonra Anadolu topraklarında bir sivrisinek onu sokuyor ve ölüyor.