Düğün telaşına düşen herkes gelecek misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak için her şeyi düşünüyor. Düğün hazırlıklarında oluşan en büyük soru işaretlerinden biri de 'Düğün yemekli mi yemeksiz mi olacak?' durumu. Şehir dışından gelecek misafirler, tam da akşam yemeği saatinde başlayacak organizasyon ve koşuşturmaca misafirlerin aç karnına düğüne katılmasına neden olabilir. Yemekli bir düğünde en büyük tasarruf ise herkesi çağırmamak oluyor maalesef. Ya da en iyisi nikah yapıp geçin! 😌
Bu zaman alıcı gibi gelebilir, ancak özellikle zamanından önce yapılabilen ve dondurulmuş mezeleri seçip, yemek saatinden hemen önce ısıttığınızda yemek vermek oldukça kolay hale gelebilir. Çoğu firma, mezeler için aşırı şişirilmiş bir fiyat talep eder ve masrafın %50'si bu şekilde cebinizde kalabilir.
Yapacağınız meze malzemelerini parakende fiyatıyla daha pahalıya almak yerine toptan satışla daha uygun fiyata bulabileceğiniz marketlerden alın. Bu marketlerde diğerlerinde olmayan ve birim fiyatıyla daha uygun fiyata gelen büyük boy ürünler de bulabilirsiniz.
Düğün salonunuzun giriş kısmına yakın bir yere açık büfe tarzında bir masa kurun. Bir yakınınızı görevlendirerek ya da bir servis elemanı çalıştırarak gelen kişilerin tabağına ürünlerden planladığınız şekilde koymasını rica edin. Eğer 'bu işlerin ayıbı olmaz' diyorsanız, misafirlerinden gerektiğinden fazla miktarda almasını engelleyebilecek birini de bu masanın başında durması için görevlendirebilirsiniz.
Eğer 'benim misafirlerimin sayısı çok fazla herkese yemek veremem' diyorsanız, yalnızca en yakınlarınıza ve şehir dışından gelen misafirlerinize düğün saatinden 2 saat kadar önce salonda bulunmalarını rica edip bu zaman dilimi içinde yemek faslını onlarla geçirebilirsiniz.
Düğüne gelen misafirler ne yediklerini pek de umursamayıp görüntülerine odaklanacaklardır. Bu yüzden hoş görünümlü ama basit, az malzemeli ürünler sunun.
Düğün mekanınızı ayarlarken, kendi içeceklerinizi getirip getirmeyeceğinizi sorun. Toptan fiyatına satın aldığınız içecekleri vererek firmaların verdiği fiyattan çok daha uyguna getirirsiniz. Alkolsüz içecekler sunmanız harcayacağınız parayı oldukça düşürür.
Misafirlerinize önden çorba, sonra ara sıcaklar, sonra da ana yemek vermek zorunda değilsiniz. Yemek vermenin amacını gösteriş değil, yalnızca akşam yemeği saatinde hazırlanıp düğününüze gelen; bu koşuşturmada yemek yiyemeyen misafirlerinizin karnını doyurmak olarak görürseniz işler biraz daha basitleşecektir. Bizimkiler sadece mezeyle doymaz derseniz, barbunya gibi baklagillerle veya hazır garnitürlerle yapılan yemekleri sunabilirsiniz.
Tabakları düğün öncesinde hazırlayıp koyabileceğiniz kadar vaktiniz varsa yaptığınız yiyecekleri tabaklara yerleştirip masalara önceden koyabilirsiniz.
Çoğu düğün salonu kendi anlaşmalı olduğu organizasyon şirketiyle çalışmayı zorunlu tutar. Bu salonlar yerine kendi ürünlerinizi getirebileceğiniz veya en uygun fiyatlı catering şirketini bulduğunuzda anlaşabileceğiniz salonları tercih edin.
Vereceğiniz ürüne ve çeşitliliğine göre yalnızca ana yemek vermek ordövr tabağından daha ucuza gelebilir. Bu yüzden önceden fiyatlarını hesaplayarak bir seçim yapabilirsiniz.
Yakınlarınızda meyve sebze üreticileri varsa iletişime geçip ürünlerinizi tedarik edebilirsiniz. Böylece aracı farkını ortadan kaldırmış olursunuz.
Yemekleri biz kendimiz yapamayız diyorsanız, malzemeleri kendiniz alıp yalnızca aşçı parası ödeyerek de catering şirketlerinin verdiği fiyatlardan daha ucuza getirebilirsiniz.
Eğer anlaşmanızda düğün pastası varsa başka bir tatlı sunmayın. Yoksa da kendi yapacağınız mini kek veya kurabiyeler hatta üreticisinden aldığınız meyveler tatlı servisi için yeterli olacaktır. Herkese ayrı ayrı vermek yerine her masaya birer ikişer tabak şeklinde koyabilirsiniz. Böylece az görünmeyecektir.
Baktınız olmuyor düğün öncesi keşkek dövün, pide içi hazırlayıp fırına verin ve pide dağıtın, tavuk pilav, etli pilav verin. Yanında da ayran. oh be!
Düğündekilere "sadece şehirdışından gelenler yiyecek siz yemeyin" diyebilen varsa süper.
benim sevdiğim akrabalarımın sayısı 10u geçmez bıraksan düğünüme bile çağırmam bok yesinler
gelinliğin kollarını sıvar keşkek yapar dağıtırım artık napayım