1878 Berlin Antlaşması ile uluslararası bir sorun olarak gündeme gelen Ermeni Meselesi için istenen reform programı üzerinde çalışılıyordu fakat bir sonuç alınamıyordu. Neticede her devletin problemi kendi menfaatine göre çözmek istemesi, Ermeni örgütlerinin terör eylemlerine başvurması, ekonomik-mali yetersizlikler ve toplumsal zemin problemin çözülmesini zorlaştırdı ve her geçen gün sorunlar katlanarak arttı.
1915'teki tehcir ile bu perspektifte Dünya Savaşı'nın da getirdiği karışıklıklardan kurtulmak isteyen Osmanlı hükumeti, Ermeni ahalinin güneye yerleştirilmesine karar verdi. Bu olay sonraki yıllarda siyasi bir silah olarak kullanıldı ve bazı tarihçiler tarafından ''soykırım'' olarak kabul edildi. Tam tersine bunun Nazilerle bir tutulamayacağı ve ırksal-milliyetçi yönelimlerle yapılmadığını savunan tarihçiler de mevcuttur.
Hatta iş o kadar kötüye gitti ki bazı ermeni çeteler Van Kars Bitlis ve diğer Anadolu şehirlerinde yaşayan müslüman halka çeşitli işkenceler yapmış. karınlarını deşmiş. derilerinin yüzmüşler bilakis hamile kadınların karınlarını yarıp çocuklarını çıkarmışlardır.
Güzel içerik ama hatalı. Taşnaksütyun Partisi silahlı çatışma istiyordu. Hatta partinin milisleri özellikle silahlandırılarak Anadolu'ya gönderildiler (Karinyan, A.B; Ermeni Milliyetçilik Akımları, Kaynak Yayınları). Techir sırasında ölen Ermeniler vardır; ancak şu bilinmelidir ki Ermenilere karşı yapılan saldırıların çok büyük bir kısmı Kürt çeteleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Osmanlı bu çetelerin emir dinlemediklerini ve bağımsız olarak hareket ettiklerini Rus Çarlığı'na Trabzon'da yapılan barış görüşmeleri sırasında bildirmiştir (Talat Paşa, Hatıralarım ve Müdafaam, sayfa 104, Kaynak Yayınları, 2. Basım, İstanbul, 2006). Ermenilerin yaptıkları katliamlar ise çok daha büyüktür. Erzincan'da 800'den fazla Türk'ü katletmiş, Erzurum yakınlarındaki Ilıca'da kadın ve çocuk ayırt etmeden herkesi katletmiş, Erzurum'da halka eziyet etmiş ve yalnızca Erzincan'da 1 kişiyi kaybetmişlerdir (a.g.e sayfa 100-101-102-103).