Dört bölümü yayınlanan diziyi izlememek için baya direndim. Çünkü bir diziyi izlemek için bir hafta beklemek açıkçası bana çok geliyor. Bütün bölümlerin yayınlanmasını bekliyor öyle izliyorum.
Dört bölümü yayınlanan diziyi izlememek için baya direndim. Çünkü bir diziyi izlemek için bir hafta beklemek açıkçası bana çok geliyor. Bütün bölümlerin yayınlanmasını bekliyor öyle izliyorum.
Senaryo aslında oldukça sıradan, modern çağın kan davası diyebiliriz. Hatta bana göre Fox tv’de yayınlanan Zümdürü Anka’dan çok farkı yok. Zümrüdüanka genişletilmiş casta sahipken YOUR HONOR kısıtlı bir castla idare etmiş. Ama tabi başrole Brakking Bad dizisinin efsane hocasını Bryan Cranston koyunca işler değişmiş.
Diziyi izlerken aslında şahane senaryolar olmasa da bizi ekran başına neden böylesine kitlediğini düşündüm Amerikan dizilerinin... Avrupa dizileri ve Türk dizileriyle açık ara şöyle bir farkı var. Amerikan oyuncularını; bağırmadan, çağırmadan, büyük büyük oynamadan yani kısacası rol kesmeden oynuyorlar. Bu da çok gerçekçi bir sahne yaratıyor izleyici için. Hani eski tiyatro oyuncularının arka sıradaki izleyiciye sesini duyurmak için son ses oynaması var ya... Beni deli eder mesela.. Çığlık çığlığa gereğinden fazla büyütülen roller gibi gelir. Hayatta da bağırarak konuşan insana tahammül edemem. Kim eder ki zaten. Bu yüzden İspanyol dizileri, Türk dizileri ve Amerikan dizileri arasındaki büyük ayrım bence bu… Seyirciyi incitmeden zorlamadan oyunculuk sergilemeleri. Hani gözüyle ses tonuyla oynamak var ya, tam olarak o. Çok büyük gerginlik anında bile bağırmadan rol yapan iki muhteşem oyuncuyu izlemek aslında izleyiciyi çok daha fazla geriyor.
Geri dizinin konusuna dönecek olursak, son zamanlarda malum gündemimiz ırkçılıktan da nasibini almış dizimiz. Bazı insanların adalet arayışları için bir sıfır önde başlıyor hayata dedirtiyor. Eğitimli, mevkili, zengin insanlar için adalete ulaşmak daha mı kolay? Belki de bütün yanlışların ve hakkını aramayanların aslında ırkçılığa, fakirliğe değil eğitime sığınmaları gereklidir. Yıl olmuş 2020. Kim ne derse desin. Bilgi en büyük güçtür.
Your Huawei