Sonunda Ekranların Kraliçesi yuvasına geri döndü.. Kim ne derse desin Seda Sayan en çok Kanal D ekranlarına yakışıyor.
Sonunda Ekranların Kraliçesi yuvasına geri döndü.. Kim ne derse desin Seda Sayan en çok Kanal D ekranlarına yakışıyor.
Ayrıca her an ekranda olması gereken enerjisiyle insanı kendine bağlayan muhteşem bir aurosı var. Yılların eskitmediği bir isim demek yerine yılları kendini adapte eden bir sunucu demeyi daha doğru buluyorum.
Şu anda hemen hemen bütün gençliğin ünlü olma derdi var. Ama onların gözünde ünlü olmak kolay ulaşılabilir bir durum. Sosyal medyada iki dans videosu yada saçma sapan şaka videosu çeken takipçisini arttıran herkes kendini ünlü oldu sanıyor. Ama gerçek sanatçılık yada ünlü olma durumu inanın o kadar kolay değil. Her gün ekranda canlı yayın yapmak ya da bant yayında bir yemek programı sunmak inanılmaz bir çalışma istiyor.
Dersinize iyi çalışmak zorundasınız. Ayrıca televizyon ekranı sosyal medya gibi değil bir gün ağzınızdan çıkan yanlış bir kelime ünlülük hayatınızın sonu olabilir. Hatırlayın bunun örnekleri var. Yıllardır ekranda olmak her an her zaman doğruyu söylemek, dersine çalışmak aynı zamanda arka taraftarda da sabırlı ve iyi insan olmak çokta kolay değil. İşte buna en iyi örnek Seda Sayan'dır.
Bence yokluktan gelip çok paralar kazanan bir ünlü için hiç de kolay değil. Bence Seda Sayan’ı hayatımızdaki kraliçe yapan durum tam da bu.. Hiç şımarmaması, geldiği yeri unutmaması ve hep daha çok çalışması. Seda Sayan’ın yaptığı programlara bir bakın bir sonraki işi hep bir öncekinden daha iyi.
Çünkü o hiç tamam ben artık kendimi kanıtladım ne yapsam olur tarzında seyircisiyle buluşmuyor. Görünüşünü, konuşmasını, bilgisini hep günümüzü yakalayacak şekilde değiştiriyor. En güzel yatırım kendine yapılan yatırımdır. Seda sayan da kendine yatırım yapıyor. Bunu da ekranda seyirciyle paylaşıyor. Yani kısa yoldan ünlü olmak isteyen bütün arkadaşlara derim ki ders gibi Seda Sayan’a çalışın. Bir bakın kendine nasıl yatırım yapmış. Nerden nerelere gelmiş. Günde kaç saat çalışıyor. Hiç çalışmadığı zaman olmuş mu? Kitap gibi örnek gözümüzün önünde açın açın okuyun. İlerde üniversitelerde ünlü olmak ve bunu yönetmek diye bir ders olursa en güzel örnek de Seda Sayan olur eminim.
Yani benim size söyleyeceğim bu işler öyle kolay olmuyor arkadaşlar. Şans yüzüne bir kere gülse de kaderin yüzünüze gülmesi için çok çalışmanız gerekiyor. Her gün ekranda seda Sayan’ı görmek bana bu yüzden iyi geliyor. Muhteşem enerjisinin arkasındaki çalışmayı ve azmi biliyorum. Hepimizin Seda Ablası olan sevgili Seda Sayan'ın ömrüne bereket… Ekranlarımızdan hiç eksilmesin inşallah.
Hayat hepimiz için kendimizi aradığımız bir yolculuk. Peki kendimizi bulmak için ne kadar uzağa gitmemiz lazım? Kendini bulabildiğini düşünen insanlar daha mı mutlu? Peki ya sürekli mutsuz olan insanlar? Doğarken bize öğretilen tam da bu mu? Azla yetinmeyi bilmeyen bireyler olarak yetiştirildiğimiz için yada yarış atı gibi ömrümüzün sonuna kadar bir şeyleri başarmaya kodlandığımız için mi yoksa her şey...
İnsan doğduğu günden yaşadığı son güne kadar hep beklenti içinde. Okulda başarılı olmak. İş bulmak, işte başarılı olmak. Eş seçiminde başarılı olmak. Belki de yaptığı her hamlede mükemmeli yakalama istediği. Aslında günün sonunda hepimizi delirten mutsuzluğu daha doğduğumuz gün kendimiz yaratıyoruz. İşte Son Şaman’da kendi mutsuzluğunu yaratan bir gencin hayatın içinden çıkılmaz hissettiği an denediği yöntemleri anlatıyor.
Elektro şokla başlayıp, psikiyatri tedavileri, ilaçlar derken kendini Amazonlar' da buluyor. Elbette hepimizin depresyona girdik diye kalkıp Amazon’a gidecek hali vakti ve durumu yok. Ama hayattaki her şeyden mutsuz olan bir gencin oradan oraya savrulma hikayesinde eminim depresyonunuza bir parça farkındalık kazanabilirsiniz.
Özellikle babasının baskısından kaynaklanan sürekli başarılı olmak zorunda hissettiği her şey yüzünden ailesine duyduğu öfkeyi gözler önüne sermiş. Aslında bir anne baba olarak çocuklarımıza iyilik yaptığımızı sandığımız bir çok durum ilerde onların hayatlarına mal olacak durumlar yaratabilir.
Mutsuzluğumuzun ana kaynağını bulmak ve suçu dışarda arayıp ailemizi ya da çevremizi suçlamak yerine gerçekten içsel yolculuğa çıkmak belki de en doğrusu.. Son Şaman’ı izlerken kendinize bir içsel yolculuk tanımı bulabilirsiniz diye umuyorum. Umarım bu dünyadaki herkes kendini mutlu edecek sebepler yaratan içsel yolculuğunu tamamlar.