Saatler süren futbol kaosu yavaş yavaş durulurken, güle güle Avrupa Süper Ligi şarkısı ne kadar da erken çalıyor değil mi? Elbette bu bir deneme değildi. Planlanmış, düşünülmüş, vadeli hali buydu zaten girişimin.
Saatler süren futbol kaosu yavaş yavaş durulurken, güle güle Avrupa Süper Ligi şarkısı ne kadar da erken çalıyor değil mi? Elbette bu bir deneme değildi. Planlanmış, düşünülmüş, vadeli hali buydu zaten girişimin.
Bu yaralar nasıl sarılacak? Avrupa Süper Ligi tasarısı ile UEFA karşılıklı kozlarını paylaşırken; ülkeler, siyasi aktörler, taraftar grupları çok sert bir duruşla 'dayanışma' sergilediler. Chealsea taraftarı müsabakaya giden takım otobüsünün yolunu kesti. Liverpool tribünü desteğini çekti. Sponsorluk sözleşmeleri sonlandırıldı oracıkta.
UEFA'nın tehditlerinin yasal dayanaksızlığını ne yapacağız peki? Hani o milli takımda oynatmam iddiaları falan?
Avrupa Süper Ligi gerçekleşseydi bile ne olacaktı milli takımlar meselesi? Profesyonel futbolcuları ihtimaller düzeyinde bile vatan haini mi değil mi anketlerine mahkum eden ortam da neyin nesiydi?
Milli takımlar için oyunculara izin verilmesi, oyuncuların çağırılması FIFA yasal düzenlemelerinde hüküm altında. Kafamıza göre gidip gitmeyeceğimiz bir yer değil milli takımlar.
Ülke deneyimlerimiz Arda Turan'dan hallice olunca; benim artık milli takıma verecek bir şeyim yok, küstüm; denildiğini duyabiliyoruz! Ancak, yasal olarak ne küsmenin ne de tehdidin milli takımlar için karşılığı yok.
Kulüpler, milli takıma çağrılan her oyuncuları adına olumlu yanıt vermek zorundalar!
Bir diğer yandan da milli takımda yer alamazsınız tehdidi ne kadar orantısız ve ağır öyle değil mi?
Sporcuların çalışma haklarını kim alabilir ki ellerinden?
UEFA sahnenin en alkış alanı, göz bebeği, parlayanı kabul ediyorum; ancak FIFA'yı oluşturan 6 konfederasyondan sadece biri...
Katılımcılık hemen şimdi?
Birçok Türk yetkiliden 'dayanışma' çağrısı açıklaması okudum, resmî internet sitelerinden... Şimdi mi aklımıza geldi katılımcılık acaba? Uyuyup uyanıp yasal düzenleme ile karşılaşılan ülkemizde pek alışık olduğumuz bir durum değil elbette.
Aynı katılımcılık anlayışını Türkiye'de yasa yaparken tüm paydaşların daveti ile görebilir miyiz?
Kulüpler Birliği'nin gece yarısı çalışma motivasyonunu, kendi ülkemiz hakkında sorumluluk alması gereken konularda da görebilir miyiz?
TFF'nin önemli açıklamalarını, kendi hakkında verilen AİHM kararı için de görebilir miyiz?
Dış dünyanın elimizi sürmeyeceğimiz kaosunu rahatlıkla kınarken kendi muhasebemize de göz kırpabilir miyiz?
Müthiş Yazı