Aysu Melis Bağlan Yazio: Çim Makinesinden Yasa Çıkar mı?

2016’nın gayet sıradan bir akşamında henüz kapanmamış olan NTV Spor’da bir habere rastlıyorum. Haber, Köln-Augsburg maçı ile ilgili; penaltı, kaleci, çim ve çim makinesi anahtar kelimeler… Haberi izliyorum ve sonrasında İtalyan Şehir Cumhuriyetleri kitabını okumaya dönüyorum. 

Televizyon ve kitap nasıl da mükemmel hizalanmış! Başlıyorum düşünmeye…

Doğal karşıladığımız için sözünü dahi etmediğimiz ön kabullerimiz neler?

Tartışmaya bile gerek görmediğimiz, öyle sandığımız, böyle gelmiş böyle gider dediğimiz kaç ezberle yaşıyoruz? Her gün yaşadığımız yeni, yeni gibi karşıladığımız gelişmelerde, bazen bir haber metninde, bazense bir tanıklıkta doğal karşıladığımız ne kadar çok şey var değil mi? Peki, doğal karşıladığımız için sözünü etmediğimiz şeyler neler? Ön kabullerimiz mi? Sportif bir ihtilafın adaletli şekilde çözülmeyeceği ön kabulümüz olmuş.

Sporun yönetilemediği, -neredeyse- yönetilemeyeceği ön kabulümüz olmuş. Hakem kararlarından şikâyet etmek, gelenek halinde bir ön kabul daha... Spor medyasında çözüm yerine sorun aranması, kaostan beslenilmesi, ön kabulümüz olmuş. Sistemsiz hamleler ile güzel oyuna hasret kalmak, ön kabulümüz olmuş. Sorunların çözümüne giden yolların kapalı oluşuna dair inancımız ön kabulümüz olmuş. Çözümsüzlüğü kabulümüz, ön kabulümüz olmuş.

Sorgulamamak, müdahale etmemek ve dahi soru sormamak ön kabulümüz olmuş.

Yıllar, yıllar önce de mi böyle yaşarmış insanlar? Her şeye müdahale etme güdümüz, sorunların çözülebilir olduğuna duyduğumuz inançtan mıymış, bir zamanlar?

1309’da İtalya’da; meclisteki tartışmalarla çözümler bulunabiliyor ve bu çözümler daha sonra yasalarla uygulanabiliyordu. Eğer tecrübe ile bunun doğru bir çözüm olmadığı anlaşılırsa, bir başkası deneniyordu. Resmen, uygulamalara ve toplumun tüm alışkanlıklarına, toplumun sosyal kodlarına uygun yasalar çıkarılıyordu. Şimdiki gibi kopyala yapıştır olmadan, yaşayan, çözüme yönelen, resmen adalet tesis eden yasaları yazmak… 1300’lü yıllarda. Evet.

*

İtalyan Şehir Cumhuriyetleri rüzgârı, futbol için de esiyor zaman zaman… Yaşanan deneyimler, “makul yargılama”ya hizmet ediyor, Aristoteles’e şık bir selam gönderiyor. Bir kuralı kopyalayıp yaşanan olaya yapıştırmak ve dahi kuralın olaya tamamen ve boşluksuz yapışmadığından şikâyet etmek yerine; uygulanabilecek, hayatta karşılığı olabilecek ve inanmazsınız tebessüm ettirecek seçenekler denenebiliyor.

Köln-Augsburg Maçı

2016 yılında oynanan Köln-Augsburg müsabakasında, penaltı noktası bölümündeki çimi kazıdı; Augsburg kalecisi Marwin Hitz. Marwin Hitz, çimi neden kazıyordu? Hakemin Köln lehine verdiği penaltıyı protesto ediyordu. Bunlar ne demek oluyordu? Bakın ne oldu? Kazınan çim bölümünde ayağı kayan Köln santraforu, penaltıyı kaçırdı. Kaçan penaltı üzerine gol bulan Augsburg ise maç sonunda galip gelen taraf oldu. Maçın ardından özür dileyen Hitz’e federasyon nezdinde bir yaptırım uygulanmayacağı açıklandı. Bizim topraklarda özür dileme kültürü oluşmadığından, federasyonun ceza vermeyiverişini anlamakta çektiğimiz güçlük, yanımıza kâr kaldı. *

Almanya Futbol Federasyonu’nun futbol yönetimine dair ön kabulü müydü, bu açıklama? “Sorunlar pek tabii ki çözülmek içindi ve kabul görecek bir tecrübenin eli kulağında” mı demek oluyordu bunlar? Kâğıtlara yazılan ve her çözümün orada olduğuna inanılan yasaların çözüm kapısı açması beklenirken; çözüm kapısı açan uygulamaları neden yasalaştırmayız ki? 1300’lü yıllardan bu yana ne de çok şey kaybetmişiz!

Hitz’in özrü ise, Rheinenergie Stadı müdürü Hans Rutten’i durduramadı ve stat müdürü, kaleci Hitz’e 122,92 Euro tutarında bir fatura gönderdi! Neden mi? Çünkü; stadın çimi tahrip olmuştu. Çünkü; Hitz’in hareketinin sporculuk (fair play) ile alakası yoktu. Çünkü; Hitz de bunun farkındaydı, çim de. Çünkü; Hitz, mala zarar verme suçu işlemişti. Çünkü; ufak da olsa bir ceza vermek işe yarayabilirdi! İşte; sorunların çözülebileceğine dair olumlu yaklaşıma kanuni düzenleme mantığının eşlik kapısı aralanıyordu. Augsburg’un nezaketen gönderdiği çim makinesi, Köln’e ulaşmıştı bile!

Twitter

Instagram

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Kendi İcat Ettiğin Laikliği Bana Dayatıyorsun"
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
26.05.2021

Galatasaray ve Fatih Terim düşmanı kadına ait yeni bir içerik daha!

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ