Herkesin merak ettiği ve sürekli tartışılan konulardan biridir aldatmak veya aldatılmak.
İster kadın olsun, isterse de erkek, aldatmayı ve ya aldatılmayı kimse hak etmez, sevmez, katlanmak istemez.
Herkesin merak ettiği ve sürekli tartışılan konulardan biridir aldatmak veya aldatılmak.
İster kadın olsun, isterse de erkek, aldatmayı ve ya aldatılmayı kimse hak etmez, sevmez, katlanmak istemez.
Herkes aldatabilir. Acı bir kelimedir, çünkü karşındakini kandırmak, karşındakine yalan söylemek yatar işin özünde.
İnsan değişik bir varlıktır. Herkesin karakteri, yapısı, göz rengi, saç rengi gibi farklıdır. Kimisi gönlünü kaptırır başka birine evliyken, ya da sevgilisi varken; kimisi sadece cinsellik arar dışarıda, kimisi mutsuzken vazgeçemez, elinde olanla da yetinemez ve aldatır. Veya hiçbir sebebi yoktur; çünkü insan sadece insandır.
'Beni neden aldattı?' diyeni de gördüm, aldatıldığını bildiği halde sebebi değil sonucunu yok etmeye çalışanını da.
İlk kendimizi suçlamak yerine karşımızdakine bakar onu suçlarız her olayda. Halbuki belki de bizdedir hata. Belki biz bilememişizdir 'biz' olabilmeyi.
İnsan hayatı değerlidir. Kim kiminle nerede ve nasıl mutluysa bırakın gitsin. İnsanları kendi kölemizmiş gibi bizimle kalmaya mecbur bırakmak da en az aldatmak kadar büyük bir hatadır.
Sevmeyi bilmediği için aldatır. Değer vermeyen insan aldatır. Ve yine sevmeyi, değer vermeyi bilmeyen insan bağımlı gibi yapışır yakasına birlikte olduğu insanın.
Bunun en büyük sebebi aslında onu sevmekten ziyade, insanın kendi egosunun eseridir. 'Ya benimsin ya da kara toprağın' dedikleri yüksek ego kokan cümle de buradan türemiştir. Maalesef böyle bir gerçekle yaşar birçoğu. Halbuki aşk, sevgi böyle bir şey değildir. Sevmek özgür bırakmaktır bir bakıma sevdiğini. Olduğu gibi sevmektir. Kabullenmektir her haliyle. Sevmek, sahiplenmek değildir, yeri geldiğinde sahip çıkabilmeyi bilmektir. Rahat bırakın sevdiklerinizi. Hatalarıyla, iyilikleriyle, yanında güvende hissettiğiniz insanları sevin. Birisi sizi aldatıyorsa bırakın gitsin, zaten olmaması gerekir hayatınızda. Nazım Hikmet ne güzel söylemiş 'Sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mı?'
Demem o ki, güzel insanlar, aldatmak sadece cinsellikle de olmaz. İnsan insanı ruhen aldatıyorsa aldatmış sayılır. Size karşı duyduğu aşkı, sevgiyi başkasına verebilen insanı tutmayın hayatınızda. Bırakın gitsin, bir daha da geri dönmesin.
Şu kocaman mavi-yeşil gezegende daha farklı hayatlar yaşayabilecekken hayatı zehir etmeyin kendinize.
Hiç katılmıyorum. Aldatmak doğruyu söylemek zahmetine katlanmak yerine yalan söylemektir. İnsanlar yaşayan ve değişen yaratıklardır , 20 yaşında karşındakinde aradığın ile 50 yaşında karşındakinde aradığın şeyler aynı olmaz. İnsanların mizaçlarının , beklentilerinin değişmesi de doğal olarak yollarını ayırabilir. Aldatan kişi bunu hissetmesine rağmen her ne bahane ile olursa olsun karşısındakine kendi duygu ve düşüncelerini söylemeyen ve rol kesen kişidir. En kötü olanları ise maymun dediğim bir dalı yakalamadan diğer dalı bırakmayan ben merkezci tiplerdir , bunlar yeni bir arayış için dürüst olan ayrılma ve yalnız kalma sürecine bile katlanamazlar , konforları bozulur. Yeni birisini bulduklarında da eski sevgili veya eşi mal gibi ortada bırakır , travma yaşatırlar , kendilerine hak gördükleri yeni bir ilişki arama hakkını karşısındakine tanımazlar. Kusura bakmayın ben sizin gibi naif laflarla havayı bulandıramıyorum. Aldatan suçludur. Nokta.