Geçtiğimiz gün İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in vahşice katledilmesinin derin üzüntüsü sürerken, katil Semih Çelik'in annesi ilk kez SABAH'a konuştu. SABAH gazetesine oğlunun 3 yıldır psikolojik sorunları olduğunu açıklayan anne,
'Keşke ben ölseydim de o kızlar ölmeseydi' dedi.
Kaynak: SABAH / Yunus Emre KAVAK
'Okuldan naklini aldılar ama bağlantıları yine kopmadı. İkbal de geçen yıl hap içip intihar girişiminde bulunmuştu. Ondan sonra bir süre uzaklaştılar ama yine de bağlantıları kopmadı.'
'Ben kendi acımı yaşayamıyorum. Kimse beni anlamıyor, ben kötü değilim ben çabaladım uğraştım ama evladımı kurtaramadım. Keşke sadece kendini yaksaydı da o gencecik kızlara bir zarar vermeseydi.'
'Kasap olarak işe girdiğinde biraz parası oldu. Muhtemelen o dönem de uyuşturucu alıyordu. Onun dışında benim verdiğim harçlıklarla geçinirdi. O parayla uyuşturucu alması mümkün değil.'
İyi bu çocuk, egrenlik paikolojisi diyen doktorun doktorluğu, o evinde bulunan psikopat eğitici kitapları yazan, satan, yayınlayan ve evine girdiğinde denetşemeyen anne babadan dahi hesap sorulmalı. Evinizin bir odasında sadist bir katil yetişiyor olabilir, ve "benim haberim yoktu" deme lüksünüz yok! Sokaklar bunun gibi niceleri ile dolu!
Bir anne için çok acı kabul ama bağıra bağıra gelmiş felaket. Bıçakla intihara teşebbüs eden çocuğun da kasaplığı niye istediğini görmemek için kör olmak lazım. Evlerde duran kaç klinik vaka için bu olay örnek oldu. Uyuşturucu da eklenince her şeyi yapabilirler.
Madem herşeyin farkındaydınız keşke Ayşenur’un ailesinide uyarsaydınız