Ayrıcalıklı Aileden Gelen Başarılı İnsanlar "Zor Yollardan Geçtim" Yalanını Neden Çok Seviyor?

Neden herkesin kariyer denen şeyi zengin olmaktan ibaret gördüğünü düşününce bu yalanın sebebini anlıyoruz.

Eminiz zorluklarla mücadele edip kendi şirketini kuran, sonrasında işçi babasına ev alan girişimci hikayesini duymuşsunuzdur.

Bazen şartlar daha zordur bazense ortalama bir aileden gelir bu zengin girişimciler. Çok çalışıp sıfırdan bir düzen kurmuşlar, tabiri caizse tırnaklarıyla kazıyarak bugünlere gelmişlerdir. Tabii bu hikayelerin ilham verici özelliğinden hiç bahsetmiyoruz bile.

Şimdi bildiğiniz tüm bu hikayeleri paramparça edecek hakikati paylaşmanın zamanı geldi.

Anlatacaklarımız biraz garip gelebilir, biz de öğrendiğimizde aynı garip hislere kapılmıştık. Hatta ve hatta bu kişiler hakkında spekülasyon yaptığımızı da düşünebilirsiniz.

O yüzden en baştan kartlarımızı açık tutalım, faydalandığımız akademik kaynağa şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Soru her şeyi özetliyor: Ayrıcalıklı sınıftan gelen kişiler neden hikayelerini anlatırken "işçi aileden" geldiğini, zorluklarla boğuştuğunu söylüyor?

İlla teknoloji devlerinden bahsetmiyoruz, holding yöneticileri ya da profesyonel olarak yöneticilik yapan kişileri de dahil ediyoruz. İnsanlar zengin bir aileden, hiç değilse iyi eğitimli ve onu teşvik eden bir aileden gelip başarıyla kolayca tanıştıkları halde zor şartlardan sıyrıldığı yalanına başvuruyor.

Ve bu birkaç örnekle sınırlı değil, çok yaygın bir davranış.

Aslında üst düzey yöneticilere bunu neden yaptıkları sorulduğunda alınan yanıt hayli anlaşılır.

Başarılı ve zengin kişiler ayrıcalıklı yetiştirilme tarzlarını küçümseyip ya da yok sayıp bunun yerine işçi ya da memur kökenli bir aileden geldiklerini söyleyerek hedef kitlelerine oynuyor. Altında çalışan kişilere, konuşma yaptıkları kitlelere yakınlık kurarak, aynı kökenden geldiklerini anlatarak aralarında 'gönül bağı' oluşmasını hedefliyorlar.

Çok sempatik duruyorsa netleştirelim, bir yalan üzerinden politik denebilecek bir tavırda bulunuyorlar.

Şöyle yılışık, ortak hassasiyetlerden uzak bir patron gibi görünmeyi kimse istemiyor. 👇

Tabii bu yalanların ardında sınıf ayrımını gizleme refleksi de var. O kişinin yönetici olması sınıfsal bir ayrımın en net sonucu olduğu için herkesin kendilerinden nefret etmesinden korkuyorlar. Bir ayrıcalıkları olmadan, kariyer basamaklarını tırmandıklarını ima ediyorlar. Bu tırmanışı mantıklı hale getirmek maksadıyla babaları, dedelerini pas geçip işçi sınıfından sayılabilecek atalarını referans alıyorlar.

Yani yalan söylediklerini de düşünmüyorlar.

Bu arada bu ayrıcalıklı sınıfa sahip olduğunu gizleme refleksi TV ve sinema sektöründe olanlarda çok daha belirgin.

Çalışan haklarının göz ardı edildiği bu sektörlerde işçilerden biri olmanın sembolik olarak yaratacağı sempatiyi tahmin etmek zor değil. Sektördeki ünlüler 'Güvencesiz çalışıyorsunuz, babam da öyleydi...' diyerek sektördeki kredilerini yükseltmeyi seviyorlar.

"Ben de sizdenim" davranışına gizlenmiş büyük bir kibir de var.

Fazla alçakgönüllülüğün bir kibir göstergesi olduğunu düşününce sürekli kendini aşağıda göstermek içten içe bir üstünlüğün ifadesi haline geliyor. Öte yandan yalancı bir empati hissi de yaratıyor, sanki böyle yaparak o yönetici altında çalışan işçilerin beklentilerini kavrayabilecekmiş gibi düşünüyor. 

Fazlasıyla yanılıyor.

E bu insanların yalan söylediğini anlattık ancak toplumsal olarak herkesin bir kariyer basamağı tırmanma hevesinde olmasını eleştirmeden geçmeyelim.

Hangi sınıftan olursa olsun kariyeri yükselinmesi gereken basamaklardan ibaret gören ve bu basamakları tırmanınca zenginleşmeyi hedefleyen insanlar, doğru yolda mı? Kendi sınıfında tatmin edici bir iş bulup o yolda en iyi olmaya çalışmanın küçümsendiği bir çağda sadece zengin olmayı övmeyi bırakmamız gerekiyor. Kariyer basamağı hayalleri insanları vahşileştiriyor.

Madalyonun iki yüzü de değerlendirildiğinde, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Popüler İçerikler

Göndermesiz Anket: En Komik Komedyeni Seçiyoruz!
TikTok’ta "Karagül" Adıyla Açtığı Yayınlarla İnfial Yaratan Kadının Çocuklarını Devlet Korumaya Aldı!
Kızılcık Şerbeti Yapımcısından Müjdat Gezen'in Olay İddiasına Sert Yanıt!
YORUMLAR

Benim eski patronu hatırlattı bana. Yurtdışındayım çoğu Türk gibi adam akıllı bir iş bulana kadar bir kebapçıda işe girdim. Patronun da ev fiyatlarının hayvan gibi yüksek olduğu bir yerde evi var, 2 tane 4x4 jipi var bir de dükkan açmış, sorardık nasıl yaptın abi diye, o da gece gündüz 3 işte aynı anda çalıştım (yurtdışındaki Türkün klasik yalanıdır bu herrkes tekrarlar, biri size söylerse yalan olduğundan emin olabilirsiniz) tırnaklarımla kazıdım vs klasik yalanını anlattı ki önceden taksici olduğunu biliyorduk diğer işlerini söylemiyor ne hikmetse. Adamın anlattığı yalan gibi gelirdi ama aksini söyleyen bir şey olmadığı için doğru olabilir gözüyle bakıyorduk. Bir gün işyerine hiç görmediğimiz bir arkadaşı geldi kafa birisi, anlattı, meğerse patron bir gün restoran önünde kaldırımda oturmuş sigara içerken polis arabası gelmiş buna çarpmış, bu da devletten yüklü miktarda tazminat almış amk.

05.03.2021

Bizim burada olsa Polis birde üstüne Yolda sigara içme cezası keserdi. Vay arkadaş polis çarptı diye adama paramı verilirmiş..

05.03.2021

Kime göre zor neye göre zor elbet onun içinde bir zorluğu vardır hayatının. Misal sen ben gün olur 10 tl miz olmaz cebimizde, adam iş için 100.000 tl yatırım bulamaz bu da onun için zor bir dönemdir.. Sen eve ekmek alamadığını zorluk olarak görürsün adam o an belki 1000-10.000 bit coin alamadığını zorluk olarak görür..

07.03.2021

Sende çok çalışırsan sende zengin olabilirsin >> = << zengin doğmadıysan sadece şansın yaver giderse zengin olabilirsin..

TÜM YORUMLARI OKU (4)