Tarihin en ünlü figürlerinden bazılarının aslında aynı zaman diliminde yaşadığını biliyor muydunuz? Genellikle farklı dönemlere ait olduğunu düşündüğümüz kişilerin aslında çağdaş olduklarını öğrenmek büyüleyicidir. Filozoflardan sanatçılara, liderlerden bilim insanlarına kadar bu isimlerin hayatları şaşırtıcı şekillerde kesişerek tarihin akışını beklemediğimiz biçimde şekillendirmişlerdir.
Harriet Tubman 1820'de köleliğin içine doğdu ve daha sonra bağlarından kaçacak ve ünlü Yeraltı Demiryolunun şefi olarak başkalarının kaçmasına yardımcı olacaktı. Tehlikeli mücadelesine rağmen Tubman uzun bir yaşam sürmüş ve 10 Mart 1913'te 93 yaşında ölmüştür. Tamamen farklı bir Amerikan döneminin ikonu olan John Wayne ile kesişecek kadar uzun yaşamıştır. Asıl adı Marion Morrison olan Wayne, 26 Mayıs 1907'de doğdu ve 11 Haziran 1979'da ölerek kendi başına büyük bir yaşam sürecekti.
Orville Wright, 1903 yılında dünyanın ilk başarılı uçuşunu gerçekleştiren ünlü Wright Kardeşler'in yarısıdır. Şaşırtıcı bir şekilde, insanlığın Ay'a bir insan göndermesi için 66 yıl daha geçmesi gerekecekti; bu da Orville'in hayatının Ay'a giden ilk insan olan Neil Armstrong'unkiyle çakıştığı anlamına geliyor. Wilbur Wright 1912'de 45 yaşında ölürken, 1871'de doğan küçük kardeşi Orville 30 Ocak 1948'de ölmeden önce çok daha uzun bir hayat yaşadı. Wright kardeşlerin sonuncusu öldüğünde, 5 Ağustos 1930'da doğan Neil Armstrong 17 yaşındaydı.
Buda Sakyamuni'nin kesin doğum tarihi tam olarak belli değildir, ancak kesinlikle 'dinin temellerini atan' biridir. Dolayısıyla Buda için olası bir yaşam süresi M.Ö. 480 ile M.Ö. 400 yılları arasındadır ki bu da onun yaşamının bir başka önemli filozofla neredeyse birebir örtüştüğü anlamına gelir: Sokrates. Batı düşüncesini tam anlamıyla tanımlayan Yunan düşünür M.Ö. 470 civarında doğmuş ve baldıran zehirlenmesiyle ölüme mahkûm edildikten sonra M.Ö. 399 yılında ölmüştür. Çok seyahat eden birisi, muhtemelen her iki kişiden de ders almış olabilir.
20. yüzyıl, tarihin en etkili figürlerinden birçoğunun iz bıraktığı çalkantılı bir dönem oldu. Bu durum, önemli kişiler söz konusu olduğunda bazı doğum yıllarının kesinlikle 'yığılmış' olmasını sağlamıştır. 1929 yılı da böyle bir yıldır. Hemen ardından 15 Ocak'ta sivil haklar lideri Martin Luther King Jr. doğmuş, onu 12 Haziran'da yazar ve Holokost kurbanı Anne Frank izlemiştir. Ardından aynı yıl 25 Eylül'de efsanevi televizyon gazetecisi Barbara Walters doğdu.
1929'da başka birçok önemli şahsiyet doğmuş olsa da özellikle bu üçü ilginçtir çünkü her biri farklı dönemlere ait görünmektedir. Frank Holokost sırasında öldü, King Jr. 60'larda dünyayı değiştirdi ve Walters 2014'te emekli olana kadar aktifti.
Benjamin Franklin Amerika'nın kuruluşunda önemli bir figürdür. Ondan önce de önemli bir filozof ve mucitti. Franklin en çok modern bir şey gibi görünen elektriği keşfetmesiyle ünlüdür, ancak 17 Ocak 1706'dan 17 Nisan 1790'a kadar yaşayan Franklin, bazı gerçekten klasik bilim insanlarıyla kronolojik yolları kesişecek kadar uzun süre yaşadı. Bunlardan biri, diğer şeylerin yanı sıra yerçekimini tanımlamasıyla ünlü matematik dehası Isaac Newton'dur. Newton 25 Aralık 1642'de doğdu ve 20 Mart 1727'de vefat etti.
Her ikisi de aynı gün, 12 Şubat 1809'da doğdu.
Papa Francis, ilerlemiş yaşına rağmen dünyaya hoş bakış açısıyla hayranlarının favorisi haline geldi. Papa Francis 17 Aralık 1936'da doğdu, yani rock and roll'un öncüsü Buddy Holly'den üç aydan biraz daha fazla bir süre sonra dünyaya geldi. Crickets grubunun 7 Eylül 1936 doğumlu solisti, müzikal yetenekleriyle şöhrete ulaşmış, ancak 3 Şubat 1959'da diğer birçok müzisyenle birlikte bir uçak kazasında hayatını kaybettiğinde efsanevi bir statü kazanmıştı. 'The Day the Music Died' (Müziğin Öldüğü Gün), Papa Francis henüz rahipliğe bile adım atmamıştı.
Kraliçe 2. Elizabeth ve Marilyn Monroe, tamamen farklı nedenlerle de olsa, 20. yüzyılın en önemli kadın ikonlarından ikisi. Kraliçe Elizabeth, 21 Nisan 1926'da doğdu ve Britanya tarihinin en uzun süre tahtta kalan hükümdarı oldu. Monroe'nun Hollywood kraliçesi olarak saltanatı ise trajik bir şekilde oldukça kısa sürdü. Norma Jean Mortenson, müstakbel Kraliçe'den iki aydan kısa bir süre sonra, 1 Haziran 1926'da doğdu ve 5 Ağustos 1962'de 36 yaşında öldü.
Betty White, 31 Aralık 2021'de 99 yaşında vefat edene kadar yaşlanmayan cazibesi ve uzun süre ayakta kalan tek Altın Kız olarak seviliyordu. 17 Ocak 1922'de doğan White, İkinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde genç bir kızdı ve hayatı bazı olağanüstü insanlarla kesişti. Bunlardan biri de Amerika'nın en büyük mucitlerinden biri olan Thomas Edison'du- ya da kime sorduğunuza bağlı olarak patent hırsızı bir haydut. Edison 11 Şubat 1847'de doğdu ve 18 Ekim 1931'e kadar yaşadı. Bu da öldüğünde White'ın dokuz yaşında olduğu anlamına geliyor. İkisi muhtemelen tanışmış ve sohbet etmiş olabilirler. Bunu yaptıklarını gösteren hiçbir şey yok, ancak bunun gerçekleşmiş olabileceği gerçeği dikkate değer.
Pablo Picasso bugüne kadar yaşamış en etkili sanatçılardan biridir. Bazı insanlar onun tüm çalışmalarını 20. yüzyılda yapmış olmasını şaşırtıcı bulacaktır. Picasso 25 Ekim 1881'de doğdu ve 8 Nisan 1973'e kadar uzun bir hayat yaşadı. Hayatı aslında bazı ilginç kişiliklerle örtüşmektedir. Aslında, bir başka etkili sanatçı olan Jimi Hendrix'in tüm yaşamı Picasso'nunkinin içine sığdırılmıştır. Hendrix 27 Kasım 1942'de doğdu ve 1970 yılında 27 yaşında trajik bir şekilde genç yaşta öldü.
Abraham Lincoln muhtemelen en çok İç Savaş'a son vermesi ve Amerika'da köleleştirilmiş insanların özgürlüğüne kavuşmasının önünü açmasıyla ünlüdür. Aynı zamanda birkaç savaş kazanmasıyla (ve kaybetmesiyle) ünlü bir başka dünya liderinin de çağdaşıydı: Napoleon Bonaparte. Dürüst Abe 12 Şubat 1809'da Kentucky'de bir kulübede doğdu ve Fransız İmparatoru Waterloo Savaşı'nda savaşırken altı yaşındaydı. 15 Ağustos 1769'da Korsika'da doğan Napolyon, 5 Mayıs 1821'de sürgünde öldüğünde Lincoln 12 yaşındaydı.
Donald Trump Amerika Birleşik Devletleri'nin 45. Başkanıdır. Aynı zamanda bu görevi yürüten en yaşlı kişilerden biridir; bu da Stalin nalları diktiğinde Joseph Stalin'in SSCB üzerindeki acımasız yönetiminin altı yılı boyunca yanında olduğu anlamına gelmektedir. Bir tatil bebeği olan Stalin, 18 Aralık 1878'de Gürcistan'ın Gori kentinde doğdu ve uzun bir saltanatın ardından 5 Mart 1953'te öldü. Trump ise Stalin'in İkinci Dünya Savaşı'nın kazanılmasına yardım etmesinden kısa bir süre sonra, 14 Haziran 1946'da New York'ta doğdu.
Woody Allen başka bir dönemin kalıntısı gibi görünüyor ama ne yazık ki onun için evlatlık kızıyla evlenmenin kabul edilebilir olduğu bir dönem değil. Kötü şöhretli yönetmen 30 Kasım 1935'te Brooklyn'de doğdu ve 60'lardan beri film yapıyor. Doğum yılını, ünü kendisininkini gölgede bırakan bir başka Amerikan eğlence ikonu olan Elvis Presley ile paylaşıyor. Rock'n Roll'un Kralı 8 Ocak 1935'te doğmuş ve 16 Ağustos 1977'de tam da Allen en parlak dönemini yaşarken ölmüştü.
Thomas Jefferson, 13 Nisan 1743 doğumlu, Bağımsızlık Bildirgesi'nin başlıca yazarı ve ülkenin üçüncü Başkanı olarak Amerika'nın en önemli kurucu babalarından biridir. Uygun bir şekilde 4 Temmuz 1826'da ölen Jefferson, çoğu kölelikle ilgili olan birçok nedenden dolayı tartışmalı bir karakterdir ve bazıları onu farklı bir dönemden olduğu için mazur görmeye çalışır. O kadar farklı bir dönem ki, Johann Sebastian Bach'ın hala müzik yaptığı dönemde yaşıyormuş. Alman besteci 31 Mart 1685'te doğdu ve 28 Temmuz 1750'ye kadar yaşadı ve son yıllarına kadar aktif kaldı.
Kraliçe 2. Elizabeth'in 21 Nisan 1926'da doğan ve 1953'te taç giyen saltanatı, Britanya tarihindeki en uzun hükümdarlık dönemi olmuştur. Bir başka ünlü İngiliz lider Winston Churchill'in çağdaşı olması şaşırtıcı olmasa da, ne kadar çağdaşı olduğu şaşırtıcıdır. Churchill 30 Kasım 1874'te doğdu ve 24 Ocak 1965'te öldü. 1941'den 1945'e ve 1951'den 1955'e kadar iki kez başbakanlık yaptı.
Atatürk ve Einstein tabii ki. 2 yıl arayla doğmuşlar, Einstein’in Atatürk’e 1930’larda yazdığı Alman profesörlerin Türkiye’ye kabulünü rica ettiği mektubu meşhurdur. Gerçi sonradan İsmet İnönü’ye yazıldığı doğrulandı ama Atatürk’ün liderliğinden övgü ile bahsettiği geçer kayıtlarda.