Geçtiğimiz günlerde bir Reddit kullanıcısı 'Hem sevip hem de nefret ettiğiniz şeyler nelerdir?' diye bir soru yöneltmişti. Gelin yaşamak ölmekten hazin geliyor diyenden yemek yemekle aşk nefret ilişkisi yaşayana Reddit kullanıcılarının hem sevip hem nefret ettiği şeylere bir bakalım... 👇
'Sabahlamayı çok seviyorum ama aynı zamanda nefret de ediyorum. Gece boyu hafif yorgun uyanık kalmak çok eğlenceli ama sabah uyanamamak kötü. Bir de öyle bir baş ağrısı ile uyanıyorsunuz ki gece boyu uyanık kaldıktan sonra, evlerden ırak.'
'Saçlarım. Kıvırcık saçlarım var. Onları sevmeyi öğrenmem yıllarımı aldı ve sanırım başlıyorum. Ancak aynı zamanda pahalı ve bakımı zor. Herkes kendisnin de kıvırcık saçlı olmasını istiyor ancak bakımı çok meşakkatli ve zaman alıyor.'
'Yaptıktan sonra kendimi çok iyi hissediyorum, ancak egzersiz yaparken acı çekmekten kurtulmak istiyorum. Ve ilk başta gitmek için kendimde gücü bulmak çok zor oluyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde bahaneleriniz asla bitmiyor. Her alarm çaldığında ölmek istiyorum, ama sonra koştuğumda ve kalbimin attığını hissettiğimde çok mutlu oluyorum.'
'Yemek yemek çok harika bir his ama bu sevgim beni şişmanlatıyor. Beni çok iyi hissettiriyor ama kendimi kontrol etmek zorunda olmayı ve fazla kaçırdıktan sonra duyduğum suçluluk hissini sevmiyorum. En azından yılbaşı tatili yaklaşıyor ve bu, istediğiniz kadar yemek yemenin genellikle suçluluk duymadan yapılabileceği bir zaman.'
'Hayatı seviyorum. Sadece hayatın içindeki insanlardan nefret ediyorum. Sorunlarımın çoğu diğer insanlar tarafından oluşturuluyor. Ancak diğer insanlar olmadan da işler oldukça sıkıcı olurdu.'
'Bir yandan, vücudumun her yeri acıyor ve sevdiğim insanların çoğu öldü. Diğer yandan, yaşamak ve mutlu olmak hakkında bazı şeyler öğrenmiş gibi görünüyorum, gençlik günlerimden çok şey öğrendim ve bir kez yaşlandığınızda görünmez oluyorsunuz. 45 yaşından sonra neredeyse hiç polis tarafından kontrol için durdurulmadım ve 66 yaşında istediğim her şeyi yapabilirim. Ne giydiğiniz, nasıl göründüğünüz, ne yaptığınız, ne söylediğiniz tüm yargılardan daha az etkilenir ve beni bir zamanlar dışa vuran tuhaflıklarım şimdi standart birer yaşlı adam meseleleri.'
'Hiçbir şey siyahtan daha iyi görünmez. Siyah arabalarda oldukça karizmatik duran bir renk evet ancak bir siyah arabayı siyah olarak tutmaya çalışmak işkence gibi. Evet, kısa bir süreliğine bir tane sahiptim. Kesinlikle güzeldi ama ertesi gün yine tozla kaplandı...'
'Eski çevir aç kapa telefonlara geri dönmenin ne kadar iyi olacağını düşündüm; daha çok anı yaşamak, daha verimli olmak vb. Ama işte buradayım, akıllı telefonumda bunları okuyorum.'
'Büyüdüğüm şehir. Harika yemekler, en güzel zamanlar. Ama şimdi yaşamak için çok kasvetli geliyor bana. Bilmiyorum belki de yaşlanınca annem gibi ben de özleyeceğim.'
'Yıllar sonra fark ettim ki yalnızlık beni mutsuz ediyor ve yine de yalnız değilken tek başıma olmayı çok özlüyorum. Evet, biliyorum ki ben içe dönük bir insanım. İnsanlarla bir araya geldiğimde kendimi daha iyi hissediyorum, ama sadece... istemiyorum. Kendimi bunu yapmaya zorlamak çok zor, yaklaşan tatili kesinlikle korkuyla bekliyorum, sanki hasta olduğumu söylemeyi düşünüyormuşum gibi.'
'İş, yaptığım mesleği seviyorum ama işe gitmek büyüyü bozuyor. Tamamen doğru, hayalimdeki işi yapıyorum. 6 hafta boyunca birçok engeli aşmam gerekti ve sadece benim için bir pozisyon oluşturdular. Hala seviyorum ama bir gün, muhtemelen bundan sıkılacağım. Keşke işe gitmesek ve para alsak.'