İş hayatında bilgisayar, akıllı telefonlar, e-mailler ve susmak bilmeyen bildirimler yüzünden günün büyük bir kısmında aynı anda çok sayıda şeyle uğraşmaya mecbur kalıyoruz. Multitasking adıyla bildiğimiz bu merette tam bir usta olduğunuzu iddia etseniz bile, aslında çok da öyle olmayabilir. Çünkü multitasking'in övünülecek bir 'beceri' olmadığını ve beyne epey negatif etkiler yaptığını kanıtlayan araştırmalar var:
Beynimiz en iyi randımanı odaklanabildiği zaman veriyor ve çoklu görev bombardımanı, beynin hareketlerini ve odaklanma kabiliyetini yavaşlatmaktan başka pek bir işe yaramıyor.
Ve bunu her yaptığımızda idrak becerilerimize zarar veriyoruz.
Örneğin herhangi küçük, basit bir işi tamamladığımızda (email göndermek, mesaj cevaplamak vb) kısa süreli bir dopamin akışı yaşarız. Beynimiz bu durumda sürekli bizi kısa kısa küçük görevler arasında geçiş yapmaya teşvik etmeye başlıyor ki dopamin akışı sık sık ortaya çıksın.
'Hah, bunu da hallettim.' Twitter, Facebook gibi aslında gün içerisinde dikkatimizi dağıtan sitelerdeki hiç de acelesi olmayan mesajlarımızı, bildirimlerimizi de kontrol edip durmamızın sebebi bu. Beyin oradan bile kendine dopamin salgısı yaratıyor.
Multitasking düşünceleri organize edip sıraya koymayı, gereksiz ve alakasız düşünceleri filtreleyebilmeyi zorlaştırıyor. Bu da elbette yaptığımız işin kalitesine ve verimimize düşüş olarak yansıyor.
Londra Üniversitesi’nde yapılan çalışmanın bulguları bu yönde. 2 gece üst üste sabahladıktan sonra ertesi gün her şeyi ne kadar zor algılayabildiğiniz hatırlayın; araştırmacılar tam olarak buna benzer bir düşüşten bahsediyor.
Beynimize algılaması için aynı anda birden çok şey yüklemek ve sürekli vites değiştirmeye mecbur etmek bize bol bol kortizol salgılatıyor. Tabii bu da beyin yorgunluğu yaratıyor ve böylece daha günün ortasına gelmeden zihnen bitmiş hissedebiliyoruz.
Durmak bilmeyen posta kutusu bildirimleri efektif IQ’muzu 10 puana kadar düşürebiliyor! Kesintisiz bir gönder-al hali, sağ alt köşede çıkan önizlemeler, telefonlara gelen bildirimler sebebiyle asla tam olarak dikkatimizi ve zekamızı toparlayamıyoruz.
McKinsey Global Institute Study’ye göre, insanlar bir iş haftasının %28’ini sadece e-posta kontrol ederek geçiriyor, inanılmaz...
Diyelim günde yalnızca 3 kez; sabah işe gelince, öğlen yemekten dönüşte ve çıkmadan 1 saat önce. Ancak dediğimiz gibi, aklınızın orada kalmaması için tüm masaüstü ve telefon bildirimlerini kapatın. Ayrıca telefonunuzdaki mesaj bildirimlerini de. Mesajlarınızı da örneğin 2 saatte bir kontrol edin.
Çünkü e-postadan çok daha fazla aciliyet talep ediyor; hatta okuyup yanıt yazmazsanız akabinde telefonu geliyor. Hele de iş What’s App gruplarına düştüyseniz yandığınızın resmi...
Erkeklerde multitasking’in IQ’yu 15 puana kadar düşürebildiği özellikle gözlemlenmiş. Bu da bir müddet sonra 8 yaşındaki halinizin bilişsel becerilerine kadar gerilemek demek. Bir gün aniden canınız patlayan şeker çekerse şaşırmayın diye söylüyoruz...
Araştırma multitasking’e bağlı kavrama ve algılama becerilerindeki gerilemenin zamanla idrak kabiliyetinde kalıcı hasar bırakabileceğini gösteriyor.
İngiltere’deki Sussex Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın sonunda, aynı anda birden fazla işle uğraşmayı alışkanlık haline getirmiş kişilerin tamamında, ön singulat kortekste beyin yoğunluğu normalin altında çıkmış. (Burası beynimizin empati ve duygu kontrolünden sorumlu kısmı).
Bu kişilerin söz konusu kortekslerinde beyin yoğunluğundaki düşüş mü multitasking'e bağlı, yoksa hali hazırda beyin yoğunluğu düşük kişiler multitasking'e daha mı yatkın? Bu kısım için halen araştırmalar devam etmekte. Her halükarda, ortada beyinsel bir anomali olduğu söylenebilir.
Multitasking CV’ye eklemelik bir “yetenek” olmaktan çok, terk edilmesi
gereken kötü bir alışkanlık gibi duruyor. Bildirimleri kapatın, e-mailinize otomatik
değil, saat ayarlı gönder-al yapın, ve kafanızı şu an önünüzde olan işe verin...
Bunlar hep aldatmaca, hangi sektörde tek işi yapıyorsun ki? Yeri geliyor fotokopi çeken bir müdür oluyorsun ya da telefonu açan sekreter. Özel sektörde tek işle uğraşan kimse olamaz. Ben derim ki, Türkiye de böyle bir iş yok. Stres olmadan olur mu hiç?
Ben bir işle uğraşırken başka tek bir şey düşünmeyen, başka hiçbir şeye odaklanamayan ve hatta o iş bitene kadar evrenin geri kalanına kendini kapatan bir insandım. Çevremdekiler sürekli bu huyumun çok kötü olduğunu, nasıl olup da bir şeye odaklanmışken sesleri bile duymadığımı, acilen değişmem gerektiğini söyleyip durdular ve ben resmen bir iş yaparken başka bir iş daha yapabilmeye uğraşıyordum son 1 yıldır. ABV ne diyeyim.
Lan 2 tane proje almıştım.Hem sözel hem sayısal.Almasamıydım lan acaba?