Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Can Dündar ve Erdem Gül hakkında 'hak ihlali' kararı veren Anayasa Mahkemesi'ni sert sözlerle eleştirdi. 'Bu olayın ifade özgürlüğü ile yakından uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır' diyen Erdoğan, Dündar ve Gül hakkında tutuklama kararı veren mahkemenin AYM'nin kararına direnmemesini de eleştirdi.
Cumhurbaşkanı 5 günlük Batı Afrika gezisi öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı.
Erdoğan yaptığı açıklamada, “Her şeyden önce şu ana kadar dikkat ederseniz herhangi bir açıklamada bulunmadım. Şunu çok açık net söyleyim; bu olayın ifade özgürlüğü ile yakından uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır. Biz bakar kör olmak durumunda değiliz. Bazı gerçekleri çok açık net görmeliyiz. Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Dünyanın hiç bir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde de bu ülkenin başbakanına, şimdiki göreviyle cumhurbaşkanına her türlü hakeret vardır. Gazeteci kalkacak başbakana, cumhurbaşkanına istediği gibi saldıracak iftira edecek, biz buna seyirci kalacağız… Böyle bir şey olamaz.
Ben AYM’nin kararına sadece sessiz kalırım o kadar ama onu kabul etmek durumunda değilim. Verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum. Çünkü ortada bir gerçek var. Bu bir beraat kararı değildir, tahliye kararıdır. Onlarla ilgli kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Direnmiş olsaydı AYM kararı boşa çıkacak, tahliye edilmiş bu kişiler AİHM’ye gideceklerdi. O zaman da oradan alacakları cevap bellidir. Bu süreçte atılan adımlar bana göre doğru değildir.
Bizim 14 yıldır attığımız adımlar medyanın en özgür olduğu dönemlerdir. Eğer yazılı ve görsel medya bu konuda samimilerse açsınlar künyeleri baksınlar. Yüzlerce gazetecinin cezaevlerine tıkıldığı dönemler bizden önceki dönemlerdir. Ve baksınlar, acaba onlar hangi suçlardan yatıyorlardı? Biz yaptığımız düzenlemelerle onların önlerini açtık, dışarı çıktılar. Böyle yaparak yanlış yaptık herhalde. Ben Tayyip Erdoğan olarak ifade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanındayım. Ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında bu ülkeye saldırı hakkının da kimseye tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu casusluktur. dedi.
Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, 'Eğer bir referandum yapılacaksa 330 reye ihtiyaç var. Eğer bu 330 sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir' diye konuştu.
Referandum konusunun siyasi partiler tarafından verileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'330'u sağlamak için gayret gösteren siyasi partiler, ha burada yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar veyahutta başkanlık sistemiyle ilgili mi bir referandum yapacaklar veyahutta içinde başkanlık sisteminin de olduğu bir yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar, onun kararını bunun müteşebbisleri verecektir. Yani birinci derecede hükümetin böyle bir gayreti olduğunu biliyoruz. Böyle bir gayretin içinde olacaktır. Ama şu anda gördüğümüz kadarıyla yeni anayasa çalışmasıyla ilgili veyahutta anayasa mutabakat komisyonunun çalışması adeta şu anda bir sıkıntıya uğramış vaziyette. Sayın Meclis Başkanımızın dört siyasi partiye tekrar bir mektubu oldu. Bu mektuptan ne gibi bir netice çıkar, bunu da göreceğiz.'
AA
Tesadüfün böylesi biz de sana saygı duymuyoruz boyu uzun, aklı kısa.
Ne güzel ülke lan ben yasaya uymam, saygı da duymam ama benim dışımdakiler gık dedimi tepesine biner hak, hukuk derim yasadan bahsederim. Şimdi şu sözleri başka biri söylese ne hainliğini ne teröristliği ne vandallığı kalırdı.
AKP nin kapatılması davasında, AYM partinin kapatılmayacağı haberini verince neden sevinçten havalara uçtunuz o zaman ? Saygı duymadığınız bir kurumun kararına neden bu kadar sevindiniz ? Ha o zaman saygı duyuyordunuz çünkü istediğiniz kararları veriyordu da , sonradan mı saygınızı kaybettiniz :) Özetle istediğimiz kararları verirse saygılıyız , vermezse saygı duymuyoruz mu diyorsunuz :)