Erkeklerin çok iyi anlaması gerekir: İstanbul Sözleşmesi’nin neden biz kadınlar için çok önemli olduğunu kavrayabilmek için öncelikle bu sözleşmenin ne olup ne olmadığını bizi dinleyen tüm kadınların ve erkeklerin çok iyi anlaması ve çevresindekilere anlatması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı devletin yapması gerekenleri içeren uluslararası hukuki bir belgedir. İstanbul Sözleşmesi’nin 4 temel hedefi vardır.
İstanbul Sözleşmesi kadınların hayatını korur: Birincisi; kadına karşı şiddetin önlenmesi için devletin tedbirler alması gerektiğine işaret etmektedir. İkincisi; eğer kadına karşı şiddet hala devam ediyorsa, kadın-erkek eşitsizliği sürüyorsa devletin kadınların hayatını korumak için etkin adımlar atmasını istemektedir. Devlete ‘6284 sayılı kanunu uygula, kadınları aktif ve etkin koru’ demektedir. Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse, kadınlara zarar veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Devlete ‘etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla’ demektedir. Dördüncü ve son adımda ise Sözleşme, devlete kadınların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini işaret etmektedir.
Yuva yıkmıyor: Özetle; İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını öngören ve kadına karşı sokakta ya da evde şiddetin önlenmesini amaçlayan hukuki bir belgedir ve Türkiye Cumhuriyeti de altına imza attığı bu sözleşmenin gereklerini yapmak zorundadır. Birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi yuva yıkmıyor. Sözleşme, bir ailede şiddet gören kadın varsa erkeğin cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Hiçbir dine ya da kültüre aykırı kurallardan bahsetmiyor; çünkü tüm kadınların şiddetten korunmasını amaçlıyor.
kadını köle gibi kullanmak isteyen sarıklı cübbeli pedofililer rahatsız
nafaka kararlarının sözleşmeyle ilgili olduğunu zannedenler de var mesela; kendi kanunlarımızdan habersizler...
Madem toplum uzlaşamıyor bu sözleşmede, madem ki AB baskısı ve şartıyla geldi ve bünye kabul etmiyor, bunda ısrar etmek yerine bu topraklara ait etkili sonuç verecek ve yaptırım şartları çok ağır olan yeni teklif verin ama olmaz değil mi, çünkü kürtlerin oyu lazım size, 13 yaşında satılan 14 yaşında abisi,amcası ensest tecavüzleri, aponun pkk nın yönetici kadrolarının,cia ve mossadın ajanlarına dağdaki 15 yaşındaki kızları peşkeş çekmenin gerçekliği sizi zorluyor, 30 unu görmeden 10 tane çocuk yapan kadınlar İstanbul sözleşmesnin neresinde kalıyor ? Çözümsüz muhalefet muhalefet değil ihanettir.