Söz konusu 2000'ler sonrası yerli sinema olduğunda akla ilk gelen isimlerden biridir İsmail Hacıoğlu. Bugünlerde Ayla filmi ile kalitesini bir kez daha gösterdi ve ona olan hayranlığımız bir kat daha arttı. Kendisini daha yakından tanıyalım...
Ayla'daki Oyunculuğuna Hayran Kaldığımız, Gerçekte de Tatlı Bir Kızı Olan "İsmail Hacıoğlu"
29
Onu yıllardır takdir ederek izliyoruz, başarılı bir kariyeri var ancak mankenlikten gelen dizi oyuncuları gibi ön planda olmadı hiç.
Günümüzün popüler oyuncularına baktığımızda çok büyük bir kısmının dizilerle ünlendiğini görüyoruz ama İsmail Hacıoğlu'nun çizgisi çok başka. Sinema ağırlıklı bir kariyere odaklanmış durumda.
Kendisi de bunun altını özellikle çiziyor şu cümlelerle: "Keşke sinema filmlerinden geçinecek kadar parayı kazanabilsek ve hep sinema filmi yapsak. Dizi şartlarını bilerek kabul ediyoruz. Şikayet etmeye hakkımız olamaz."
Bu yönüyle gerçekten takdir edilesi bir isim.
Şu sıralar gösterimdeki Ayla filmiyle kariyerinin zirvesinde.
Yine muazzam bir performans sergileyerek sıradan dizi oyuncularından çok farklı bir yeri olduğunu gösterdi.
Süleyman Dilbirliği'nin gençliğini adeta yaşayarak oynadığını gördük ve onun performansı filmin inandırıcılığını arttıran en önemli etkenlerdendi.
Oyunculuk geçmişi çok eskiye dayanıyor. Henüz ilkokul 5'teyken piyeste oynayarak oyunculuğa adım attı.
Sonrasında Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümü'nde devam etti ve kendini sürekli geliştirdi. Aynı zamanda iki sezon tiyatro da yaptı. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nü kazandı.
2001 yılında Bana Şans Dile filmiyle başladı sinemaya. Bu filmin ardından "Karşılaşma" filmiyle Çetin Tekindor ile oynama fırsatı buldu.
Yıllar sonra yeniden ustasıyla Ayla filminde bir araya geldi.
Bir İstanbul Masalı dizisiyle yüzüne aşinalığımız başladı, nadiren de olsa dizilerde de gördük onu ama dediğimiz gibi asıl olayı sinemaydı.
"Anlat İstanbul",
"Sınav",
"Kabadayı",
"Çakal" ve daha pek çok kaliteli filmle takdir ettik oyunculuğunu.
Ayrıca "Çakal" filminde sevgilisini oynayan Damla Sönmez ile 7 yıl sonra bu kez Ayla'da sevgili rolünde bir araya geldi.
"Sonsuz" filminde ise bir kanser hastasını oynamak için 10 kilo vererek oyunculuğa verdiği önemi gösterdi.
Süleyman Dilbirliği'nin gençliğini oynarken neler hissettiği sorulduğunda, "Kocaman yürekli bir adamı oynamak bana nasip oldu, o yüzden yaşadığım mutluluğu kelimelerle ifade etmem zor." demişti.
Çekimler esnasında da babası olarak görmüş onu ve itinayla ilgilenmiş rahmetli Süleyman Dilbirliği'yle.
Her ne kadar ünlü bir aktör olsa da, mütevazı bir kişiliğe sahip.
Hatta bu konuda şöyle diyor: 'Küçük dağları ben yarattım' edasıyla havalara girsem elime ne geçer ki? Bugüne kadar cerrahlık yapıp birinin hayatını mı kurtardım? Hayır. Artistliği sadece kamera önünde seviyorum, kamera arkasında değil!
Özel hayatına gelirsek, geçtiğimiz yıl Duygu Kaya Kumarki ile evlendi ve kızı "Yemin"i kucağına aldı.
Baba-kız ilişkisi henüz bu kadar erken olduğu için belki de Ayla'daki baba-kız sevgisini bize bu kadar iyi aşılayabildi.
Baba olmayı dünyanın en şahane duygusu olarak gördüğünü, hatta ikinci çocuğunu da istediğini belirtmişti.
Ayla'nın başarısından ötürü eşi Duygu Kaya Kumarki gözyaşlarını tutamayıp, "Seninle gurur duyuyorum" diyerek boynuna atlamış. 😊
Daha ne olsun, şahane bir aile hayatı var kendisinin.
Ayla'nın çekimleri 4.5 ay sürdüğü için kısa dönem askerlik gibi gelmiş İsmail Hacıoğlu'na, ama zorlukları olsa da, 50'lerde yaşamak istemiş.
Sinemayı ne kadar sevdiği ortada.
Kim bilir, belki de bu minik Koreli ile yıllar sonra bile görüşürler ve kızı Yemin ve minik Ayla ileride arkadaş olurlar. 😊
Hak ettiği değeri şimdilik bulamasa da, o gerçek bir sinema oyuncusu.
Ayla'daki performansı için onu tekrar tebrik ediyoruz. 👏
Millet oyuncu görsün be!!! bu adama saygı duyarım ben işte.
İsmail Hacıoğlu Türk sinemasında son on yılın en iyi karakter oyuncularından biridir!
Gerçekten oyunculuğu ayakta alkışlanır,hissederek hissettirerek oynamış.Çok etkilendim filmde ağlamamak için kafamı nereye çevirsem bilemedim :) Sonunda o Ayla'nın "baba" diye sarıldığı yerde tutamadım kendimi...Ayla'da çok şirin çocuk değil mi maşallah :)