Cemal Gülas, bu video ile tanıdık ama o, bu ülkenin görebileceği en iyi fotoğrafçılardan biri. Uluslar arası çapta bilinen bir isim hatta... Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde dedesiyle büyümüş, inanılmaz bir insan.Kendini doğaya adamış, bu dünyanın nadir görebileceği büyüklükte bir kalbe sahip, belgeselci, fotoğrafçı, hayvan dostu bir insan. Onun için doğayı fotoğraflamak 'ışıkla yazı yazarak gelecek için bugünü belgelemek' demek.'Bulutların Ülkesi' adlı belgeseli ile İz Tv'de güçlü bir hayran kitlesine de sahip olmuş.Sonra Mehmet Yaşin adlı gazeteci arkadaşına, kendi deyimiyle pasaportunu kaptırınca, Türkiye'de kalmaya karar vermiş.Atlas'ta çok büyük işlere imza atan Gülas, 60'tan fazla konuyu dergi aracılığı ile Türkiye'deki doğaseverlerin gündemine taşımış.Ancak büyük şefin çadırı ile karşılaşmayı beklerken, beyaz adamın çitlik evi ile karşılaşınca hüsrana uğramış.Bu gerçekleştiriği şey, onun çocukluk düşüymüş.Avlanmayı çok seven Nedim Göknil'e, belki vazgeçer umuduyla bir karaca fotoğrafı hediye etmiş. Zira kendisi, karacalarla dostluk kuran, evinde kangal ağırlayan, bahçesinde ayıyla kucaklaşan gerçekten eşi benzeri görülmemiş bir insan.RİZE’deki Kaçkar Dağları’nda annesi avcılar tarafından vurulduğu tahmin edilen yavru boz ayıya tanınmış doğa fotoğrafçısı ve gezgin Cemal Gülas sahip çıktı. Vali Kasım Esen ile görüşen Gülas, doğal yaşam alanında ’göz kulak olabileceğini’ ve bir süre bakabileceğini belirttiği yavru ayının sorumluluğunu almak isteyince Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izniyle yavru ayı Gülas’a teslim edildi.Aynı sıralarda, kangal köpeği vurulan (ölmemiş) Gülas, Datvi'nin gönderilmesine şu şekilde isyan etmiş: 'Burada üç tane daha ayı var. Eğer birilerinin gitmesi gerekiyorsa ormanın içinde yaşayan biziz, biz insanların gitmesi lazım. Ya da ayılarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz lazım. Datvi sevginin kurbanı oldu. Küçükken Datvi’yi sevenler hayvan büyüyünce korkup şikayet ettiler.'