Ayılara Fısıldayan Efsanevi Adam: Datvi'nin Babası Cemal Gülas

Cemal Gülas için doğa aşığı demek az kalır sanırım...

Kendini doğaya adamış, bu dünyanın nadir görebileceği büyüklükte bir kalbe sahip, belgeselci, fotoğrafçı, hayvan dostu bir insan. Onun için doğayı fotoğraflamak 'ışıkla yazı yazarak gelecek için bugünü belgelemek' demek.

Pek çok sergi, kitap ve belgesele imza atan bunun dışında "ilk" olmayı pek çok alanda başaran biri.

'Bulutların Ülkesi' adlı belgeseli ile İz Tv'de güçlü bir hayran kitlesine de sahip olmuş.

Nerede yaşayacağına bir türlü karar veremeyip Hollanda - Türkiye arasında mekik dokumuş durmuş.

Sonra Mehmet Yaşin adlı gazeteci arkadaşına, kendi deyimiyle pasaportunu kaptırınca, Türkiye'de kalmaya karar vermiş.

İyi ki de kalmış... Türkiye'nin en bilinen coğrafya dergisi Atlas'ın ismini koymuş.

Atlas'ta çok büyük işlere imza atan Gülas, 60'tan fazla konuyu dergi aracılığı ile Türkiye'deki doğaseverlerin gündemine taşımış.

96 yılında Kızılderililerle yaşamak için Kuzey Dakota'nın yolunu tutmuş.

Ancak büyük şefin çadırı ile karşılaşmayı beklerken, beyaz adamın çitlik evi ile karşılaşınca hüsrana uğramış.

Ardından, 98 yılında Kuzey Kutbu'na yürüyen ilk Türk olma ünvanına erişmiş.

Bu gerçekleştiriği şey, onun çocukluk düşüymüş.

2001 yılında, nesli tükendiği sanılan Anadolu Leoparı'nın yaşadığını, Kaçkarlar'da çektiği bir fotoğraf ile tüm dünyaya ispatlamış.

Yine kendi deyimiyle, deşifre oluşu, 1987 yılında Nedim Göknil'e bir karaca fotoğrafı göndermesi ile gerçekleşmiş.

Avlanmayı çok seven Nedim Göknil'e, belki vazgeçer umuduyla bir karaca fotoğrafı hediye etmiş. Zira kendisi, karacalarla dostluk kuran, evinde kangal ağırlayan, bahçesinde ayıyla kucaklaşan gerçekten eşi benzeri görülmemiş bir insan.

Bahçede ayıyla kucaklaşmak demişken... 2007 yılında, Bursa'da bir hayvan barınağına gönderilmek istenen bir yavru ayıya sahip çıkmış.

RİZE’deki Kaçkar Dağları’nda annesi avcılar tarafından vurulduğu tahmin edilen yavru boz ayıya tanınmış doğa fotoğrafçısı ve gezgin Cemal Gülas sahip çıktı. Vali Kasım Esen ile görüşen Gülas, doğal yaşam alanında ’göz kulak olabileceğini’ ve bir süre bakabileceğini belirttiği yavru ayının sorumluluğunu almak isteyince Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izniyle yavru ayı Gülas’a teslim edildi.

Ancak Datvi biraz büyüyünce, yöre halkı korkup şikayette bulunmuş. Bunun üzerine sevimli ayıcık Datvi, Gülas'tan koparılıp "ölümü beklemek üzere" Bursa Rehabilitasyon Merkezi'ne gönderilmiş.

Aynı sıralarda, kangal köpeği vurulan (ölmemiş) Gülas, Datvi'nin gönderilmesine şu şekilde isyan etmiş: 'Burada üç tane daha ayı var. Eğer birilerinin gitmesi gerekiyorsa ormanın içinde yaşayan biziz, biz insanların gitmesi lazım. Ya da ayılarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz lazım. Datvi sevginin kurbanı oldu. Küçükken Datvi’yi sevenler hayvan büyüyünce korkup şikayet ettiler.'

İnsanlığa olan inancımızı tazelediği için Cemal Gülas'a teşekkürü borç biliriz! 👊

Popüler İçerikler

Arzu Sabancı'nın "A" Harfli Ekmeğini Kesen Çalışanın 1 Mayısını Kutlayarak Hepimizi Güldüren Kullanıcı
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'Audi A8' Savunması: 'İhtiyaç'
Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"