Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre, Türkiye’nin en fazla göç verdiği ülkeler sırayla Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya ve ABD. En çok göç eden meslek gruplarının başında mimarlar, mühendisler, akademisyenler ve sağlık çalışanları geliyor.
Veriler, Türkiye'den özellikle genç ve nitelikli çalışanların göç ettiğini gösteriyor.
Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, 2022'nin ocak ayından kasım sonuna kadar 11 ayda Türkiye'den sığınma ve iltica başvurularının %216 artışla 20 bin 802 kişiye ulaştığını paylaştı. 2021'in tamamında bu sayı 7 bin 873!
Hollanda'ya ise en çok göç Rusya'nın işgalinin ardından Ukrayna vatandaşları tarafından yapıldı. Ukrayna vatandaşlarını, yaşanan iç savaş nedeniyle Suriye vatandaşları takip ederken Suriye vatandaşlarını ise Türk göçmenler izledi. Savaştan kaçarcasına kaçan Türk göçmenler üçüncü sırada yer aldı.
Yükselen Bir Fenomen: Türkiye’den Avrupa’ya Beyin Göçü
Peki ya beyin göçünün faydaları?
Yaygın görüşün aksine uzmanlar beyin göçünün pek çok ekonomik, sosyal ve kültürel faydaları olduğundan bahseder. Göç eden bilim insanları gittikleri ülkelerde yaptıkları çalışmaları yayın yolu ile tüm dünyaya, dolayısıyla kendi ülkelerine aktarır. Göç eden bilim insanlarının akademik birikimlerinden hem kolay seyahat imkânları vasıtasıyla hem de -özellikle pandemi koşulları sebebi ile nihayet yaygınlaşan– çevrimiçi canlı dersler sayesinde belirli amaç ve sürelerle yararlanılır. Ayrıca göç ettikleri ülkelerde başarı yakalayan bilim insanları, köken ülkelerine şevk veren akademik çalışmalara imza atarken bu ülkelerin itibarını da arttırır.
Göçmenlerin anavatanlarıyla kurduğu bağlantılar sayesinde finansal ve fikrî açıdan köken ülkelerinin ekonomisine katkı sağlar. Bu sayede göç alan ve göç veren ülke arasında bilgi transferi hızlanır, ekonomik ve teknolojik ortaklıklar gelişir. Günümüzde ulaşım ve iletişim sektörü sayesinde yaşanan gelişmeleri yakalamak için fiziksel olarak aynı ortamda bulunmamıza gerek olmadığını göz önüne aldığımızda; göç eden nitelikli kişilerin istedikleri takdirde uzaktan dahi olsa doğdukları ülkelere fayda sağlayabilecekleri akılda tutulmalıdır.
Globalleşme, küreselleşme, sınırlar, kimlik dayatmaları olmadan karışıp, birleşme işte asıl budur.
Linkler:
https://www.dw.com/tr/kadın-cinayetleri-neden-durdurulamıyor/a-63823278
“Canımızı zor kurtarıyoruz biz o ‘kutsal’ ailelerden”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “LGBT denilen olay...”
'TÜİK’in enflasyon verileri ile sahadaki gerçekler uyuşmuyor'
Instagram
Facebook
Eden iyiki ettik diyor kalan gitsek mi acaba diyor daha iyi şartlarda çalışıyorsun her şeyden önce insan olduğunu hissediyorsun…
Gitmeyipte ne yapacaklardı? O kadar emek ver oku, 3-5 tane dağdan inme adını soyadını söylemekten aciz zır cahil gelsin darp etsin, öldürsün, çemkirsin. Bizdeki cahillere kaç milyon kaçak cahil eklendi, Ankara’da bir doğum hastanesinde 8. çocuğunu doğurupta hemşireye tokat atan suriyelisini bile gördük. Ülke her açıdan bitik. Dünyanın kirasını ödediğin evinde apartmana adapte olamamış görgüsüz komşular yüzünden huzur bulamazsın, markete gidersin fiyatlar zaten çıldırtır yetmez kasada sıraya girmek nedir bilmeyen ayının biri gelir pat diye önüne geçer, trafiğe çıkarsın küfürlü kornalı üstüne sürmeli taciz , toplu taşımaya binersin kulaklıksız son ses video izleyenler yol boyu görüntülü konuşanlar, sosyalleşeyim dersin yine görgüsüz insanlar gelir içine eder. İmkanı olan bu ülkede niye kalsın ???