Ayakta Kalmak İçin Zamana Karşı Mücadele Veren Terk Edilmiş Mekanlardan Çarpıcı Fotoğraflar

Hayatta farkında olmadan izler bırakıyoruz. Kimi zaman mutlulukla harmanlanmış, gören herkesi gülümsetecek türden kimi zamansa acı, ızdırap ve gözyaşı dolu izler bunlar... Yaşanmışlığın en derin izlerini taşıyan ve her anımıza sessizce tanıklık edenlerse dört duvardan ibaret... Zamanla terk ettiğimiz, varlığını bile unuttuğumuz mekanlar geride kalıp o hatıraları kendilerince anlatmaya çalışıyorlar. 

Hayatın bir gün sona ereceğini elbet biliyoruz ama geride kalan kırık bir sandalye, eskimiş bir piyano ya da artık küflenmeye yüz tutmuş bir yatak dahi olsa, hikayelerimiz ölmeyecek. İşte sizlere birilerinin hikayesini anlatmak için sabırla dinleyicisini bekleyen bu terkedilmiş mekanlara ait çarpıcı fotoğrafları derledik.

1. Eski Rum Yetimhanesi, İstanbul

Büyükada'nın en yüksek tepesinde bulunan Eski Rum Yetimhanesi, yıllardır kullanılmadığı için harabeye dönmüş durumda. Yetimhanede yıllar önce çıkan bir yangında panik içindeki çocuklardan birinin bahçedeki kuyuya düştüğü ve kimsenin oraya bakmak aklına gelmediği için kuyuda can verdiğine dair söylentiler var. Bu olaydan sonra binadan çocuk sesleri geldiğine dair şehir efsanesi günümüze kadar ulaşmış durumda...

2. Beelitz Askeri Hastanesi, Almanya

1898 ile 1930 yılları arasında Beelitz Hastanesi tüberküloz hastaları için sanatoryum olarak görev yapmış olsa da aynı zamanda hardal gazı ve makineli tüfek mağdurlarının da getirildiği hastanelerden birisi olmuş. Birinci Dünya Savaşı sırasında bacağından yaralanmış Adolf Hitler, burada tedavi edilenlerden biriymiş. Hastane, daha sonra Oscar ödüllü 'The Pianist' filmi için set olarak kullanılmış.

3. Doğu Eyalet Hapishanesi, Amerika Birleşik Devletleri

Doğu Eyalet Hapishanesi'nde mahkumlara çok ağır işkenceler yapıldığı ve pek çok mahkumun bu yüzden akıl sağlığını kaybettiği söyleniyor. Kışın yaptırılan buz banyoları, hücreye kapatılma, sandalyeye bağlanma ve günlerce aç bırakılma gibi türlü işkencelere maruz kalan mahkumların korku dolu anları adeta hapishanenin duvarlarına sinmiş...

4. Norilsk, Rusya

Norilsk, Rusya'nın en kirli ve en soğuk şehri olarak biliniyor. Terk edilmiş bir eve ait bu fotoğrafta da evin her köşesinin nasıl buz tuttuğunu görüyorsunuz.

5. Lee Plaza Hotel, Amerika Birleşik Devletleri

1928 yılında açılan ve dönemin en lüks otellerinden biri olan, 15 katlı ve 220 odalı bu ihtişamlı binadan geriye bacakları kırık bir piyano ve birkaç sandalyeden başka hiçbir şey kalmamış.

6. Polonya'da Terk Edilmiş Bir Kilise

Çürümeye yüz tutmuş bu kilise, güneşin de yardımıyla belki de görüp görebileceğiniz en şahane manzaralardan birine sahne oluyor.

7. The Orpheum Theatre, New Bedford, Amerika Birleşik Devletleri

Titanic'in battığı gün açılan The Orpheum Theatre, daha o günden talihsizliğini haykırır gibi... Eğlencenin merkezi olması beklenirken terk edilmekten öteye gidemeyen bu bina, yıllar içinde sürekli el değiştirse de eski ihtişamlı günlerine döndürülememiş.

8. Sathorn Unique Binası, Tayland

Tayland'ın en görkemli yerlerinden biri olması planlanırken kriz dolayısıyla 'Hayalet Kule' olmaktan öteye gidemeyen Sathorn Unique Binası, şu yıkık dökük haliyle bile şehrin en güzel manzarasına ev sahipliği yapıyor.

9. St. Nicholas Kilisesi, Makedonya

Makedonya'daki St. Nicholas Kilisesi, hem yaz hem de kış mevsiminde şahane manzaralara sahne oluyor. İlk bakışta hayal aleminden fırlamış hissini veren bu küçük kilise sizce de bir film karesine aitmiş gibi değil mi?

10. Kupari, Hırvatistan

Bir zamanların en popüler eğlence mekanlarından biriyken şimdilerde harabeden farksız bir yer haline gelen bu tatil köyü, Hırvatistan'ın bağımsızlık mücadelesinden yaralı çıkan taraf olmuş.

11. Teufelsberg, Almanya

Soğuk Savaş sırasında Amerika Birleşik Devletleri tarafından kurulan bu radar üssü, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle birlikte terk edilen yerler kervanına katıldı. Ancak mavi gökyüzü ile birleştiğinde, bu yer hala sonsuz bir seyir zevki sunuyor.

12. Centro Financiero Confinanzas, Venezuela

Ekonomik kriz ve kaynak yetersizliği nedeniyle inşaatı bir türlü bitirilemeyen bu bina, en sonunda evsizler tarafından işgal edilmiş.

13. Crookham Court Yatılı Okulu, Amerika Birleşik Devletleri

Crookham Court Yatılı Okulu, çocuk istismarı iddiaları yüzünden kapatılmış ve okulda görev alan dört öğretmen bu iddialar yüzünden tutuklanmış. 20 yılı aşkın süredir çürümeye terk edilen bu binanın içinde ne denli korkunç olayların yaşandığını düşünmek bile istemiyoruz.

14. Chateau Miranda, Belçika

Gürültülü Şato olarak da bilinen Chateau Miranda, İkinci Dünya Savaşı'nın gazabına uğramış mekanlardan biri. Yemyeşil ormanın içinde, muhteşem bir doğanın göbeğinde inşa edilen bu şatodan geriye sadece bu kırık dökük duvarların kalmış olması insanın içini acıtıyor.

15. Gwrych Kalesi, Galler

Uçsuz bucaksız bir arazi üzerine inşa edilen Gwrych Kalesi, 128 odalı bir saray yavrusu. Bu ihtişamlı yapı, Galler'in eşsiz doğasıyla bütünleşerek seyrine doyulmaz bir yer haline gelmiş.

16. Kutsal Aile Yetimhanesi, Amerika Birleşik Devletleri

1915 yılında Marquette'de inşa edilen bu yetimhane hakkında pek de iç açıcı şeyler söyleyemeyeceğiz, ne yazık ki. Zira bu yetimhanede çocuklara işkence edildiğine dair söylentiler var. Hatta bu binayı ziyaret eden kişiler içeride işkenceye maruz kalmış çocukların hayaletlerini gördüklerini iddia ediyor.

17. Hashima Adası, Japonya

Hashima Adası, 1887'de kömür madeni bulununca Japonya'nın en yoğun nüfuslu yerlerinden biri haline gelmiş. Ancak petrolün ön plana çıkışı kömür madeninin sonunu getirmiş ve işsiz kalan ada sakinleri adayı birer birer terk etmiş. Adada sadece yıkılmaya yüz tutmuş bu binalar ve geride bırakılan eşyalar kalmış...

18. Kayaköy, Fethiye

Fethiye'nin terk edilmiş bölgesi Karaköy, daha ilk bakışta insanı hüzne boğuyor. Lozan Barış Antlaşması gereği, 12 bin Rum bu bölgeden göç etmek zorunda kalmış ve bir gün döneriz umuduyla eşyalarını geride kalanlara emanet etmiş. Fethiye'de yaşanan büyük bir deprem sonrasında ise evleri yıkılan insanlar gelip burayı yağmalamış ve kapı, pencere ne varsa söküp gitmişler. Geriye bir tek evlerini terk etmek zorunda olanların hatıraları ve gözyaşları kalmış.

19. Kapalı Maraş (Varoşa), KKTC

60'lı yıllarda o dönemin şartlarına göre en lüks tatil bölgelerinden biri olan Kapalı Maraş bir diğer adıyla Varoşa, Kıbrıs Barış Harekatı sonrası boşaltılmış ve tampon bölge ilan edilerek şehre tüm giriş çıkışlar yasaklanmış. O günlerden sonra bir hayalet şehre dönüşen Maraş için zaman adeta durmuş da tekrar akmayı bekliyormuş gibi...

20. Letchworth, Amerika Birleşik Devletleri

Başlangıçta yeniliklerin öncüsü olma hayaliyle kurulan bir enstitüyken daha sonra insanlar üzerinde vahşi deneylerin yapıldığı bir yere dönüşen Letchworth, ne yazık ki tarihte adı güzelliklerle anılmayacak mekanlardan biri.

21. Craco, İtalya

Craco, doğal afetler sebebiyle yerel halkın terk ettiği bir kasaba. Şimdilerde film seti olarak sıklıkla kullanılıyor, turistler tarafından da oldukça ilgi görüyor. Sizce de böylesi bir karenin çekildiği yer, birazcık ilgi görmeyi hak etmiyor mu?

22. Belchite, İspanya

İspanya İç Savaşı sırasında terk edilmiş olan bu kilisenin ince bir işçilik ürünü olduğu aşikar. Bir sanat eserinden farksız bu kubbeyi saatlerce izlesek sıkılmayız.

23. St. George Kilisesi, Lukova, Çek Cumhuriyeti

St. George Kilisesi, kendi kendisinin sonunu hazırlayan bir mekan olmuş. 1968 yılında bir cenaze töreni sırasında tavan çökünce, köy halkı bunun uğursuzluk alameti olduğunu düşünüp kiliseyi çürümeye terk etmiş. Kiliseyi kendi lanetinden kurtaran ise Jakub Hadrava isimli bir sanatçı olmuş. Hadrava'nın kilisenin içine yaptığı hayalet heykelleri, dünyanın dört bir yanından turist çekerek St. George'un kötü kaderini fırsata dönüştürmeyi başarmış.

24. J.N. Adam Memorial Hastanesi, Amerika Birleşik Devletleri

1900'lü yıllarda tüberküloz hastalığı için bir tedavi merkezi olan J. N. Adam Memorial da çürümeye terk edilen yerlerden... Ama hastane şimdi bile öylesine ihtişamlı ki, gözlerinizi bu kareden alamıyorsunuz.

25. Chateau de la Foret, Belçika

1860'ta 62 hektarlık bir araziye inşa edilen Chateau de la Foret, 344 pencereli bir güzellik abidesi. Güneş ışınlarının gündüz vakti bir renk cümbüşü yarattığı bu yer 2005 yılından beri terk edilmiş durumda. Tabii, burası ile ilgili de bazı şehir efsaneleri mevcut. Söylentilere göre şatoda ikisi çocuk, üç kişi cinayete kurban gitmiş ve çocukların cesetleri bir türlü bulunamamış. Böylece Chateau de la Foret de hayalet hikayelerine konu olan yerlerden biri haline gelmiş.

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
YORUMLAR
31.01.2018

mükemmel. tüylerim diken diken okudum, şahsen bütün gün yayınlanan zırvalar yerine bu tarz galeriler görmeyi tercih ederim.

Pasif Kullanıcı
31.01.2018

niye terkedilmişliğe ve yalnızlığa garip, bir o kadar da karşı konulamaz bi özlem... ne bileyim ilgi duyarız ki ?

02.02.2018

Belki de terk edilmiş bu yerlerin iyi günlerini zihnimizde canlandırmaktan haz alıyoruz. Belki de merhametsizce bırakılmış bu yerlere acıyoruz.

01.02.2018

bizim bağıran barakaya da bi uğrayın orası da müze gibi müze

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ