Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre Abdullah Öcalan’ın avukatları, dört yıldır “gemi bozuk” ve “hava muhalefeti var” gerekçeleriyle görüştürülmedikleri müvekkilleri için 27 Temmuz’da topluca Gemlik’e gidecek. Öcalan’ın davasına bakan Asrın Hukuk Bürosu ile İstanbul ’daki Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Diyarbakır ’daki Mezopotamya Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, Öcalan’la görüşmek amacıyla savcılığa dilekçe verecek. Dilekçe kabul edilmediği takdirde Gemlik’te basın açıklaması yapılacak.
Asrın Hukuk Bürosu’nun verilerine göre 27 Temmuz 2011’den bugüne kadar Abdullah Öcalan avukatlarıyla görüştürülmedi ve aynı yıl 22 Kasım’da Öcalan’la görüşmeye giden tüm avukatlar KCK davası kapsamında tutuklandı. Bu tarihten 31 Aralık 2011’e kadar yapılan 43 görüşme başvurusu reddedildi. Buna 19 kez hava muhalefeti, 22 kez geminin bozuk olması, bir kez de bayram tatili gerekçe gösterildi. Bu süreçte Öcalan ailesiyle sadece bir kez görüşme yapabildi.
2012 yılında 104 kez başvuru yapıldı ve bunların hepsi reddedildi. 73 kez geminin bozuk olması, 14 kez hava muhalefeti, 16 kez geminin onarıma alınması, bir kez de bayram tatili gerekçesi gösterildi.
2013 yılında yapılan başvuru sayısı 102 oldu. 82 kez geminin bozuk olması, 12 kez hava muhalefeti, 4 kez kosterin bozulması, dört kez de resmi tatil gerekçe gösterilerek bu taleplerin hepsi reddedildi.
2014 yılında 104 kez başvuru yapıldı. 86 kez geminin bozuk olması, 9 kez hava muhalefeti, 6 kez geminin onarıma alınması, 3 kez resmi tatil gerekçe gösterilerek talepler reddedildi.
2015 yılının başından 27 Temmuz’a kadar avukatlar Öcalan’la görüşmek için 56 kez talepte bulundu. 49 kez geminin bozuk olması, 7 kez de hava muhalefeti gerekçe gösterildi ve görüşme talebine izin verilmedi.
Asrın Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamada, avukat görüşmelerinin haftada bir saatle sınırlı olduğu belirtilerek, “Oysa tüm ceza evlerinde avukatlar mesai saatleri içerisinde diledikleri gün ve saatte görüşebilirler. Ayrıca avukat görüşmesi için önceden başvuru yapmaya ve izin almaya gerek yoktur. Müvekkilimize 16 yıllık sürede yasanın tanıdığı telefon hakkı kesinlikle kullandırılmamıştır. Mektup yazması engellendiği gibi kendisine yazılan mektuplar ise sansürlenerek sadece ‘merhaba’, ‘selamlar’, ‘sevgiler’ gibi hitap cümleleri ile mektubun sonunda kalan isim ve geldiği yer bilgisinden oluşmaktadır” denildi.